Yıldıray OĞUR
Hatırlayan var mı? Tayyip Erdoğan Avrupa Birliği’nden adaylık statüsü alırken konuşmalarındaAlparslan’dan, Fatih’ten değil de Aslan Yürekli Richard’ın şövalye ruhundan mı bahsediyordu acaba? Peki, Kıbrıs’ta 50 yıllık milli davayı değiştirirken yavru vatan demiyordu da Othello’dan pasajlar mı okuyordu?
AK Parti’yi kurarken Hayekçi miydi, Habermasçı mı? 12 Eylül 2010 referandumunda kürsülerdenRousseau’ya mı selam çakmıştı yoksa John Stuart Mill’e mi?
Erdoğan, YAŞ’ta ilk Genelkurmay Başkanı’nı atarken büyük bir centilmen miydi? Peki, ya Habur’u yapan AK Parti çoksesliliğin anavatanı mıydı? Ya Öcalan’la görüşen hükümet lordlar kamarasından mı seçilmişti?
Bazen düşünüyorum da De Klerk bizim memlekette olsa o işleri yapamazdı. “Babadan Apartheid bu ırkçı mı ülkemize barış getirecek, samimiyetine inanmıyorum” sesleri arasında o Nobellik cesaret gösterilebilir miydi?
Herhalde işi bu şımarık ayak sürtmeler, maksimalist tekfircilik, evladına hayırlı kısmet arıyormuş titizliğiyle siyasetçi puanlayan politik doğruculuk karşısında epeyce zor olurdu.
Her hafta onlarca insanın öldüğü, cenaze evine dönmüş bir ülkede vur kır parçala sesleri altında“İmralı ile görüşülür, Oslo yeniden başlayabilir” diyerek o klişe eleştiriyi haksız çıkarıp“savaşın diline teslim olmayan” Başbakan, yetmedi bir de memlekette Kürt düşmanlığının şahsında ete kemiğe büründüğü Barzani’nin Kürtçe konuştuğu kongresinde, Kürtlere beraber doldurulacak bir beyaz sayfa açmayı önerdi, bir de üstüne bu suya yazılmış iyi niyeti partisinin 2023 vizyonuna anadilde kamu hizmetinden, ayrımcılık ve eşitlik komisyonuna kadar bir dizi reformla (öyle imzasız kâğıtla değil, parti logolu parti sitesinden indirilebilen resmî belge) resmiyete döktü, kendini bağladı ama Romen Diyojen’e, Aslan Yürekli Richard’a değil de Alparslan’a selam çakması onu ırkçı, Türk-İslam sentezci, ve milliyetçi yapmaya yetti.
Biri bunun nasıl olduğunu kongreye Türklüğe ihanet diyen Bahçeli’ye, Kemalizm’e ihanet diyenKılıçdaroğlu’na da tane tane anlatabilir mi? Memleketin tüm statükocu güçlerinin içindeki Kürt düşmanlığını, Barzani nefretini hortlatan bir kongreyi milliyetçi ve Türk-İslam sentezci yapan sihirliCoca-Cola formülünü bilenler halk sağlığı, ufukta beliren son barış ihtimalinin selameti için hemen açıklamalı.
Yoksa mesele Alparslan’ın tarih kitaplarındaki hilal bıyıkları, Türkeş’in adaşı olmasından gelen manevi milliyetçi ağırlığı mı? Yoksa bu cepten çıkarılan tekfirci sağcı siyasetçi klişeleri, fabrika ayarlarına dönünce mi ortaya çıktı?
Peki ya kongreyle bir türlü yerinde durmayan eksenin yeniden kayması, Mursi, Gannuşi, Halid Meşal’le kol kola giren Erdoğan’ın konuşmasında çok az Avrupa diyerek Batı’ya gönderdiği veda busesi?
Hüseyin Obama da ABD’nin eksenini kaydırıyor olabilir mi? Son Demokrat Parti Kongresi’nde yaptığı konuşmaya baktım da bir Avrupa dediyse beş Ortadoğu demiş. Ya Bill Clinton, New York’taki BM toplantısına katılan onca lider içinden Clinton Initiative toplantısında konuşma yapmak üzere ne diye sakallı Mursi’yi seçmiş olabilir ki? Peki, ya CNN? Neden onca liderin konuşması dururkenMursi’nin konuşmasının bir kısmını canlı yayınladı? Yoksa dünyanın ekseni topyekûn mu kaydı?
Yoksa zamanın ruhu diye bir şey mi var?
Müslüman Kardeşler liderini New York’ta demokrasi kahramanı gibi ağırlatan, Hamas’ın liderine AK Parti kongresinde Erdoğan’ı överken “Çağdaş değerler ve demokrasiyle İslam’ı biraraya getirdiniz” dedirten, demokratik olgunluğunu göstermek için görevini devrettiren zamanın ruhu?
Avrupa’nın bile kendisinden fena hâlde sıkıldığı Avrupa Birliği’nden hiç bahsedilmemesi de bu yüzden olabilir mi? Avrupa da tıpkı 89’da sürekli Doğu Avrupa’yı konuştuğu gibi bu aralar da hep Ortadoğu’yu konuşuyor olmasın?
Ve tam da Türkiye’nin Batı’daki esas albenisi, Arap devrimlerine model olduğu bu Batı-dışı modernleşme tecrübesi olmasın? Türkiye, Batı’nın uslu bir öğrencisi olma level’ından, Batılı demokrasinin örnek alındığı bir level’a atlamış olmasın?
Zamanın bu ruhunu, 1000 yıl sonra atıyla çıkıp gelse belki Alparslan Erdoğan’ın tek adamlığına takılıp görmezdi ama zeki veziri Nizamülmülk kesin görürdü.
Bunlar dışında böylesine erkek egemen, sıkıcı bir kongreden cinsel haz almak için bayağı engin bir fantezi dünyasına sahip olmak gerek herhalde. Koskoca Barzani’yi teferruat olarak görmek de ancak Kürt tarihini Emin Oktay’dan okumakla mümkün ya da Barzani düşmanlığı yapan Dersimli Kılıçdaroğlu’nun partisinde yeni sol aramaktan hipermetrop olmakla...
AKP’nin iktidarda olduğu son 10 yılda Cumhuriyet tarihindeki kadar içkili mekân açıldığı içki tüketiminin katlandığı verileri ortadayken, AKP kongre eleştirisine bağlamı hiç mühim değil “Anadolu’da içki içilecek yer kalmadı” yarı-mitosundan başlamanın akla en yatan açıklaması da içki içilecek yerler konusunda elde yanlış tavsiyeler ve adresler olması herhalde.
Türkiye’de liberallerin-demokratların alamet-i farikası, halkın nesneleştiği, siyasetin tukaka edildiği sol-Kemalist entelektüel gelenekten kendilerini sıyırmaları, sosyolojiyle kavga etmeden, toplumsal değişimi dürüstçe okumaları, topluma ve onun ürettiği siyasete küsmemeleri, onunla konuşmaları ve bu diyalogla da toplumu ve siyaseti etkilemeleri olmuştu.
Bunca birikimin ardından, zamanın ruhuyla kavga eden öfkeli siyasi okumalarla, bu meşakkatli yol terk edilip, kestirmeden o sol-Kemalist siyasi klişeler dünyasına geçiş yapılırsa buna okyanusları aşıp kuru derelerde boğulmak denir.
Yol yakınken, Erdoğan’la aşk-nefret ilişkisine bir son verip, 2. Cumhuriyet’in 100. yılı hedeflerine dönüş gerek...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025