Yıldıray OĞUR
“Dinleme iftiraları bir bir çöküyor” Dün Zaman gazetesi bu manşetle çıktı. Manşetin spotundan okuyalım:
“AKP iktidarı ve yandaş medyanın 2 yıldır ‘paralel’ safsatasıyla Hizmet Hareketi’ne yönelttiği dinleme iddialarını karalama ve iftira olduğu tescillendi. Alman Focus dergisi, Dışişleri’ndeki Suriye zirvesini ABD’nin dinleyip sızdırdığını yazdı.”
Focus’un bu haberi önceki gün de Habertürk’te Fehmi Koru’nun köşesindeydi. Koru’nun köşesinden okuyalım biraz da:
“ALMAN 'Focus' Dergisi’nin yaptığı 'terbiyesizliği' duydunuz mu?
Dergi, Almanya’da görülmekte olan bir casusluk davası sırasında, vaktiyle Türkiye’yi sarsan bir dinleme skandalının içyüzünü açıkladı. Meğer, Ankara’da, Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili değişik senaryoların tartışıldığı Dışişleri Bakanlığı binasındaki toplantıyı, bir yabancı istihbarat örgütü dinlemiş...
İşte yabancı istihbarat örgütü o çok gizli oturumu dinlemiş... Dinlediği görüşmenin tapelerini öğrenmemizi de muhtemelen aynı örgüt sağlamıştır...
Şaşırdık mı? Belki şaşıranlarımız vardır, ama ben onlardan değilim.
Teyide ihtiyacımız yoktu, ama Focus’un yayını, daha önce öğrenildiğinde 'Hadi canım sen de' tepkisizliğini verenlerin gözlerini açmış olmalıdır.
Umarım, 17 Aralık 2013 tarihli tapelerin menşei de bu vesileyle yeniden sorgulanır...”
17 Aralık tapelerine kadar gelmeden bu haberi biraz sorgulamakta fayda olduğu açık. En azından haberi okumak fena bir fikir olmayabilir. Şaşırıp şaşırmamız gerektiğine sonra karar verelim.
Focus dergisinde Josef Hufelschulte imzalı “Erdoğan'ın gölge savaşçıları” başlıklı haberi Dışişleri toplantısını NSA dinlemiş diye haber yapan ilk isimlerden biri Zaman gazetesinin Almanya temsilcisi. Bakalım ne yazmış:
“Erdoğan muhaliflerine karşı Almanya'nın ortasında böyle uluorta casusluk yapıyor” başlıklı haberde 'Alman istihbarat dairelerini çok iyi bilen Fidan'ın konuşmasının NSA tarafından kaydedildiğine' dikkat çekildi.”
Aynı iddiayı Hürriyet biraz daha gerçeğine yakın vermiş:
“Haberde, Fidan’ın iki buçuk yıl önce dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler ile yaptığı ve Suriye tarafındaki Süleyman Şah Türbesi’nin bombalanarak savaş çıkarma planlarının konuşulduğu iddia edilen telefon görüşmesinin Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) tarafından dinlendiği öne sürüldü.”
Artık Josef Hufelschulte’ın Focus’daki haberinde Dışişleri’ndeki toplantının NSA tarafından dinlendiği iddiasının nasıl geçtiğine bakma zamanı geldi:
“Fidan ne kadar akıllı görünse de Erdoğan’ın düşüncelerini katı bir şekilde uyguluyor. Yaklaşık iki yıl önce Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA), Fidan'ın bir telefon görüşmesini kayıtlara geçti. Görüşmede, yüksek rütbeli subay ile gizli bir operasyonla Suriye tarafından bir Türk din adamının mezarına ateş açılması ve yerle bir edilmesini anlatıyordu.”
Bütün Türkiye’nin YouTube’dan dinlediği dört kişinin konuştuğu toplantının ortam dinleme kaydı meğerse Hakan Fidan’la bir yüksek rütbeli subay arasındaki telefon konuşmasıymış.
Haberi Zaman’ın manşetinden ve Fehmi Koru’nun köşesinden okuyanlara söylenmemiş küçük bir detay bu. Hürriyet de iki kişinin telefon görüşmesini dört kişilik telekonferans gibi vermeyi başarmış.
Koskoca Alman dergisi NSA telefonda iki kişiyi dinlemiş diyorsa öyledir. Koskoca Focus dergisine mi inanacağız yoksa küçük kulaklarımıza mı? Şimdi telefondan falan bahsedip, Focus’un güvenirliliğini sarsmaya ne gerek var?
Bu arada haberde bahsedilen “mezarına ateş açılıp yerle bir edilecek Türk din adamı” da Süleyman Şah olmalı. Süleyman Şah din adamı değil, konuşma da öyle değildi diye kendinizi erkenden yormayın derim. Josef Hufelschulte’ın Focus’taki haberinin standartları düşünüldüğünde tolere edilecek cehaletler ve çarpıtmalar bunlar.
Haber esas olarak Almanya’da casus diye yakalandığı söylenen 59 yaşındaki Taha Gergerlioğlu ve iki arkadaşını davası üzerinden başlıyor.
Habere göre Gergerlioğlu Almanya’da “Erdoğan'ın en gözde ajanı”. Hatta “Türkiye Devleti'nde yüksek bir makama sahip olsa da sürdürülen devlet güvenliği soruşturmalarına göre Federal Almanya'daki bir ajan halkasının lideri” Neymiş amacı bu “en gözde ajan”ın yine haberden okuyalım. Bir an için Gergerlioğlu’nun Kuzey Kore için ajanlık yaptığını düşünmeyin ama:
“Ajanların kesin hedefleriyse şu: Muhtemelen memleketlerine döndüklerinde tutuklanıp işkence görecek Türk ve Kürt muhaliflerin izlenmesi ve ispiyon edilmesi. Duran Y., 2014 yılının Nisan ayında liderleri Gergerlioğlu'na, Erdoğan'a karşı 'kışkırtıcı' davranan birinin yakında Türkiye’ye gideceğini bildirdi. Ajanları tarafından mütevazı bir şekilde 'Büyük Abi' veya 'Vali' olarak adlandırılan patron Gergerlioğlu, bu dili uzunu Türkiye'ye ayak bastığında bitireceklerine dair söz verdi.”
Son seçimde halkın yüzde 59’unun Erdoğan’a karşı partilere oy verdiği Türkiye’de meğer MİT ülke sınırlarından giriş yapacak Erdoğan karşıtlarını dışarda tespit edip, ülkeye adım atar atmaz işlerini bitiriyormuş. Belki de Kuzey Kore’deki gibi köpeklere atıyorlardır.
Focus’a göre köpek değil Bozkurt kullanılıyormuş bunun için:
“Köln kentinde bulunan devlete bağlı DİTİB Camisi, Hakan Fidan’ın istihbarat teşkilatı MİT'in en önemli üssü olarak kabul ediliyor. Sözde imamlar Erdoğan'ı eleştirenler hakkında bilgi vermesi ve vatan hainlerinin kişisel fotoğraflarının gönderilmesi konusunda tembihleniyor. Eğer birisine ağır ceza verilmesi gerekiyorsa hemen harekete geçmeye hazır milliyetçi Bozkurtlar bunu severek üstlenmeye hazırlar...”
AKP’nin gençlik kolları olan milliyetçi bozkurtlar, MİT’çi imamların fotolarını verdiği hainlerini cezalandırıyor demek. Hem de Köln’de. Bu bir Kartel şarkısı değilse Köln’de Beyaz Toroslar cirit atarken Alman devleti de uyuyor olmalı…
Focus dergisi muhabirine “biraz ufak at” diye Almanca seslenmek istediğiniz iddialarından biri de şu:
“Fidan'ın kozları, Almanya'da doğan ve yetişen genç Türkler. Bunların birçoğu için askere gitmek zorunlu. Eğer bunlar vatansever sebeplerden dolayı MİT'e yardım etmeyi kabullenirlerse askerlik süreleri ciddi anlamda kısaltılıyor.”
Hemen cehalet demeyin, belki de Almanya’da doğan ve yetişen genç Türkler MİT’e yardım edince, dövizle askerlikteki 21 gün yerine 3 gün askerlik falan yapıyordur.
Haberde Gergerlioğlu’nun tutuklanma kararı okunurken Türkiye konsolosluğundan Serhat Aksen’in de destek için orada olduğu ajanlık iddiasına bağlanmış. Halbuki bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Almanya’da tutuklandığı için yasal rutin bir uygulama bu.
Peki milyonlarca Türkiyelinin yaşadığı “Almanya’ya sızdırılmış MİT ajanı ve Başbakanlık danışmanı” Taha Gergerlioğlu kim?
Önce açık kaynaklardan bakalım.
2014 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Uluslararası İlişkiler Öğrenci Topluluğu tarafından organize edilen “Sistem Düşüncesi ve Sibernetik Siyaset Modeli” başlıklı konuşma yapmış olan Taha Gergerlioğlu, Başbakanlık Sosyometri Danışmanı olarak tanıtılmış. Herhalde kendisini böyle tanıtıyor. Aynı konferans haberinin altındaki biyografisi de (yine kendisi yazmış olmalı) şöyle başlıyor:
“Somuncu Babanın 17. kuşaktan torunu olan ve 1956 yılında babasının yedek subaylığı esnasında Urfa’da dünyaya gelen Muhammed Taha Gergerlioğlu…”
Tam bir Başbakanlık Danışmanı ve MİT ajanı portresi!
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Gergerlioğlu’nun resmi ya da gayriresmi danışmanları olduğu iddialarını “Saçmalık” diye yalanlıyor. 59 yaşındaki Gergerlioğlu’nun Almanya’da “Erdoğan muhaliflerini tespit ve imha” timinin lideri olarak MİT’e çalıştığı haberleri de medyada birkaç kez Ankara mahreçli haberlerle yalanlanmıştı.
AK Parti’nin Avrupa’daki teşkilatından sorumlu İstanbul Milletvekili Metin Külünk de iddiaları gülünç ve maksatlı bulanlardan.
Ekonomik sıkıntılardan kurtulmak, Almanya’da mahkemelerle, bankalarla sorun yaşayanlara yardımcı olan bir network kurmuş, muhafazakâr kesimdeki çevresini de bunun için kullanan, bu işler için de isminin başına danışman gibi bazı sıfatlar eklemiş birinden bahsediliyor genel olarak.
Külünk, Gergerlioğlu’yla ilgili davanın bir araç olarak kullanıldığını esas hedefin Erdoğan ve Fidan olduğunu söylüyor.
Zaman gazetesinin Almanya mahreçli bir haberine göre davada sahiden Alman savcıları işi gücü bırakmış Türkiyeli bir hocaya “komployu” ortaya çıkarmaya çalışıyor anlaşılan:
“Alman adaleti. 'Hessen Eyaleti Kriminal Dairesi (LKA) tarafından dinlenen Gergerlioğlu ve ekibinin Hocaefendi hakkında 'İşini bitirmek istiyoruz' ifadesini kullandıkları kaydedilirken, sahte bir doküman üreterek Hocafendi’ye cinsel istismar iftirası atılması için kişilerin aralarında anlaştıklarının da tespit edildiği söylendi.”
“Bir Alman mahkemesinin 'Gülen’in işi bitirmek ve ona iftira atmakla' suçladığı Türk ajanı” başlı başına tuhaf bir vaka.
Focus’taki haberde tam 19 kez Hakan Fidan’ın adı geçmesi de tuhaf.
Ama haberde imzası olan Josef Hufelschulte ismini Google’layinca buna şaşırmıyorsunuz.
2006 yılında Alman savcı Professor Schaefer’ın Alman İstihbarat teşkilatı BND’nin Almanya’daki medyaya yönelik istihbari faaliyetleri hakkında raporunun yayınlanmamış sayfalarını 2008’de Wikileaks yayınlamış.
BND’nin (Bundesnachrichtendienst)Almanya içinde istihbari faaliyet yapması yasak. Savcının raporu BND’nin bu suçu Alman basınına karşı işlediğini ortaya koyuyor. Savcıya göre BND’nin Alman medyasına yönelik istihbarat faaliyetlerinde muhbir olarak kullandığı isimlerden “Jerez” kod adlı gazeteci kim dersiniz?
Bingo. Focus’tan Josef Hufelschulte.
BND ile 58 kez görüştüğü tespit edilmiş Hufelschulte, BND aleyhinde Alman medyasındaki haberleri engelleme gibi işlerle uğraşırken, herhalde çok güven vermeyip takip de edilmiş. https://wikileaks.org/wiki/How_German_intelligence_infiltrated_Focus_magazine.
Hufelschulte’ın parlak siciline bir tane de şantaj cezası ekleyelim.http://www.sueddeutsche.de/kultur/bka-affaere-strafanzeige-gegen-focus-redakteur-1.439312.
Ve soralım: Şaşırdık mı? Peki bu haberin manşeti ne sizce. Tabii ki;
“Dinleme iftiraları bir bir çöküyor”.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025