Yıldız Ramazanoğlu
“Onları asla unutmayacağız”
15 Temmuz’da bizim için can veren şehidlerle ilgili konuşan hatipler hep bunu söylüyorlar.
Ama 15 Temmuz şehitlerinin ismini bile doğru dürüst bilmiyoruz. Anadolu Ajansı şehitler için bir kitap çıkarmış sağolsun. Kitabı henüz göremedim ama Boğaziçi Köprüsü’nde, Çengelköy’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde (Saraçhane’de), Atatürk Havalimanı’nda, Ankara Kazan’da, Genelkurmay Başkanlığının ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin önünde öldürülenlerin tam sayılarını, isimlerini hala doğru dürüst bilmiyoruz.
Kim nerede nasıl şehit oldu; toplumun, gelecek nesillerin doğru olarak bilmesi gerek.
Metrobüsle Şehitler Köprüsü’nden geçerken konuşanları duyuyorum: “Olay tam nerede olmuş, nasıl olmuş, kaç kişi ölmüş?” Aynı sorular Saraçhane’de ve Çengelköy’de de soruluyor.
Belediyelerin internet sitelerine bakıyorum. Hiçbirisinde şehitlerle ilgili ne bir fotoğraf ne bir isim ne de bilgi mevcut. Ama her sayfada başkanlarımızın boy boy fotoğrafları. Belediye binaları hakeza.
Bizim için, bu vatan için can verenleri unutmayacaksak her şehadet noktasında sade bir anıt yaptırarak şehitlerin en azından isimlerini koymalıyız. İsmini bile bilmediğimiz insanları “unutmayacağız” derken yalan söylemiş olmayalım.
***
Şehitleri anlatan yazı albüm vb. çalışmalarda sadece isim verilip geçilmemeli. Onlar canıyla, kanıyla, yaşam öyküleriyle, umutları ve hayalleriyle gerçek kişilerdi. Her birinin bir hikayesi vardı. Kimin kaç yaşında, nereli olduğunu, mesleğini ailesini de bilmeliyiz ki onları gerçekten unutmayalım.
Sn. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan her İstanbul’a gelişinde şehit ailelerini ziyaret ediyor, diğerlerini telefonla arıyor. Bu ülkede Cumhurbaşkanı’ndan başka bakan, parti/belediye başkanı, milletvekili yok mudur; istisnalar hariç hiç şehit ailelerini ziyaret edeni görmüyoruz. Şehit ailelerini ziyaret eden olsa herhalde gazeteci ordularıyla bol fotoğraflı haberlerini görürdük. Şehitlerine değer veren bir toplum, daha şimdiden onların bıraktığı emanetleri unutmamalı idi.
Ülkenin başından akılalmaz zalimlikte bir darbe geçeli henüz iki ay geçti ama şimdiden her şey unutulmaya yüz tuttu bile. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Meclisin enkaz halinde duran kısmının bir an önce ortadan kaldırılıp tamir edilmesini talep etmiş. Yabancı ülke temsilcilerini darbe olduğuna ikna etmek için yapının bu şekilde tutulmasının doğru olmadığını söylemiş fakat aslında bu her şeyden önce ülke halkının inanması için gerekliydi. Hangimiz Meclisin kendi askerlerimiz tarafından bombalanabildiğini zihnen kabul edebildik, içimize sindirdik? Yaşadıklarımız hayatımızda hala kabul edilemez birer hipergerçeklik olarak duruyor. Irak’a açılan savaş sırasında Jean Baudrillard’ın çözümlemesi çok konuşulmuştu. Savaş öncesinde insanların başlarına gelecekler, kimin neye inanması gerektiği o kadar uzun ve ayrıntılı biçimde programlanmıştı ki daha başlamadan tüm olasılık hesapları tükenmişti. Herkesin her an olabileceğine inandığı savaş olsa da olmasa da gerçeklik algısının bozulmasıyla sonuçlanacaktı. Şimdi darbe sonrası Türkiye’sinde rol çalmak isteyen jakoben “aklanmış” kimi darbecilerin yeniden halkı inançları bağlamında suçlama üslubu gibi. Zimnen 28 Şubat gerekliydi, makuldü diyenlerden geçilmiyor televizyonlar.
***
15 Temmuz hadisesi bütün açıklığıyla, oluş biçimiyle, mücadele vermiş kişilerin derlenip toparlanmış hikayeleriyle halkın elinde olmalı. Gerçek algısı saptırılan ya da gerçeğin ne olduğu hakkında hala kuşkuya düşen insanlar varsa en somut kanıt millet iradesinin tecelli ettiği mekanın bombalanmasıdır. Hem de bütün partilerin milletvekillerinin olduğu bir saatte, ölümcül bir yoğunlukla. Hala beynimizde yerini tam bulmamış bu gerçekliğin kabullenilmesi için bir süre daha yıkıntıları görmemiz gerekebilir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020