Yüksel TAŞKIN
Ortadoğu’nun petrol zengini ülkeleri dışında kalan geniş coğrafyadaki rejimlerin ciddi bir meşruiyet sorunu var. Bu sorunlu ülkeler listesine İran’ı da katabiliriz.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bu rejimlerin bazıları önemli bir desteği yitirmekle kalmadılar; Soğuk Savaş’ta ortaya çıkan denge durumundan istifade etme durumlarını da yitirdiler. Suriye’de üst düzey bir yetkilinin, “Sovyetlerin yıkılmasına onlardan daha çok biz üzüldük” demesi boşuna değildi.
Son otuz yılda seküler milliyetçi rejimlerin bazı sosyalist vaatlerini de terk ederek, kendi ahbap çavuş kapitalizmlerini yaratmaları da bahsettiğim meşruiyet krizini derinleştirdi. Bugün Ortadoğu’da orta ve uzun vadede çok ciddi sorunlar yaratmaya aday yeni bir güç dengesi oluşuyor.
Eski seküler milliyetçi, sosyalist rejimlerin neredeyse tamamı ABD veya ABD-AB müttefiki. Yine bu rejimlerin tamamı İslamcı muhalefeti dışlama üzerine kurulu. 2011’den beri üç sahici seçim yapan Tunus, bu dışlama durumuna istisna sayılabilir.
Monarşi olmaları bakımından kendilerine özgü bir meşruiyet gelenekleri olan Fas ve Ürdün de bu Batı yanlısı ülkeler arasındalar. Cezayir, Tunus, Mısır, Irak, Yemen de bu listeye eklenebilirler. Libya’daki hâkimiyet mücadelesinde de Batı yanlısı olmak prim yapabiliyor.
Petrol zengini, rantiyer Körfez Monarşileri de özellikle ABD’nin askerî muhafızlığına göbekten bağlılar. Bu ülkelerde, asli vatandaşlar ve göçmen işçiler şeklinde ikili büyük bir yarılma mevcut. Bazı monarşilerin nüfuslarının yarısından çoğu, hiçbir güvenceye sahip olmayan göçmen işçilerden oluşuyor.
Bu monarşiler, daha fazla siyasal katılım talep eden orta ve üst sınıf unsurlara hiçbir alan açmayarak meşruiyetlerini zayıflatıyorlar. Petrolle gelen saadetin bu durumu nereye kadar taşıyabileceği hiç belli olmaz.
Daha da ilginci, bugün Başar Esad’ın da fiilen Batı yanlısı bir konumda olması ve İran’ın da etrafındaki Sünni radikalizmden ürkerek Batı’ya yanaşmaya başlaması.
Buraya kadar anlatılanların özeti şu: Derin bir meşruiyet krizi içerisinde olan Ortadoğu ülkeleri, bunu aşmak adına daha fazla Batı’ya yaslanıyorlar. ABD’nin bu ülkelerin en azından bazılarına ara sıra yaptığı “demokratikleşin” çağrılarının pratik planda bir anlamı yok.
Buradaki en temel sorunlardan birisi mevcut durumun İslamcıları radikalleşmeye itmesi ve bunun da sekülerlerin korkularını daha da katmerlendirerek, onları da Batı’ya yaslanmış otoriter rejimlerine daha da sarılmaya yöneltmesi. Mısır örneğini iyi anımsayalım: Kendilerine liberal diyen çok sayıda aydın, darbeci Sisi’yi desteklediler.
Oysa bu kısa vadeli “çözüm”, aslında çözüm değil. Bu ülkelerin iyi bir anayasal reformla siyasal alanlarını genişletmekten başka çareleri yok. ABD ve AB, Mısır’da Sisi’ye göz yumarak tarihî bir hata yaptılar. Bu hata, İsrail’in yerleşimleri sürdürmesini durduramama tarihî hatası kadar; hattâ ondan da daha vahimdir.
Bu durumda sözkonusu ülkelerin seküler kimlikleri belirgin liberal ve sol çevrelerine düşen çok önemli bir sorumluluk var: Ülkelerinde ortaya çıkan ve giderek derinleşen “medeniyetçiler ve uygarlıkçılar (Batıcılar)” çatışmasının bu kadar sert geçmesinin temelde demokrasi eksikliğinden kaynaklandığını kavramak ve İslamcıları dışlamayan bir siyasal ve kamusal alanın savunmasını yapmak.
İslamcılara da çok şey düşüyor elbette: Yaşadığımız süreçlere dair pratik şansı olan çözümler üretmek yerine, kendilerinden daha radikal İslamcılara ne kadar hakiki İslamcı olduklarını kanıtlama telaşına düştüler. Sanırım herkesin Tunus’ta yaşananları dikkatle izlemesinde fayda var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017