Yüksel TAŞKIN
Birisini kaybettiğimizde eğer onu tanıyorsak anılarımızdan bahsetmeye başlarız. Bazıları bunu öyle yaparlar ki, kaybettiğimiz insandan çok kendilerinden bahsetmeye başlarlar. O insanlar adına ben utanırım. Bu nedenle yazılarımda kişisel meselelere girmemeye çalışıyorum.
Ne var ki Nuh Köklü’yle çok sık karşılaşmaya başlamıştık. İlk karşılaşmalarımız NTV’de çalışırken olmuştu. Nuh’la ayaküstü NTV’yi çekiştirirdik. O dönemde bile NTV’nin çağırdığı konuklarla alakalı bir tür öz sansür yaptığını anlamıştım. NTV iyi bir televizyondu. Yaşananları bir de oradan dinlemek isterdik. Ama NTV’yi NTV yapanlar elbette orada çalışan emekçilerdi.
Haber uğruna ateş altında kalan, ölümden dönen çalışanları vardı NTV’nin.
Nuh’la sık sık karşılaşmamızın bir nedeni de işsiz olmasıydı. O da NTV’nin kanaldan uzaklaştırdığı nice iyi gazeteci arasındaydı. İşte tam da burada anlatılan bir “Yeni Türkiye hikâyesidir”.
Nuh Köklü o kadar sembolik bir isim ki, pek çok şeyi anlatmanıza vesile olabiliyor. Bir defa o neden işsizdi? Neden yüzlerce haysiyetli gazeteci işsiz? Neden işsiz olmayanların üzerinde sürekli bir atılma korkusu var? Bunun yanıtı çok da zor değil: “Gerçekleri söylemek güçtür.”
Demek ki birileri özgür ve konuşan Türkiye’den fena hâlde korkuyor. Kimbilir, bildiğimiz ve bilmediğimiz neler yaptılar ki, bu kadar korkuyorlar. İşte gazetecilerin görevi, bu bilmediğimiz kısmı deşmektir. Buzdağının altını kurcalamaktır. Onları ne kadar yıldırsanız da birileri çıkar ve gördüğünü söyler.
Nuh’la en son karşılaştığımızda konuşmanın bir yerinde “Abi mücadele etmek lazım” dediğini anımsıyorum. Belli ki ayaküstü konu ülke meselelerine gelmişti. İkimiz de bu kadar rezilliği ülkemize yakıştıramıyorduk.
Bence Nuh, özellikle basın emekçileri arasında diğer toplum kesimlerine göre çok daha fazla yaşanan politikleşmenin bir örneğiydi. Bu politikleşme sadece işsiz kalmak gibi endişelerle açıklanamaz. Bu esas belirleyici olsaydı, yüzde 20’si işsiz olan gençler isyan ederlerdi.
Basın emekçileri, ülkedeki çirkin ilişkileri bire bir gözlemleyebilecek süreçlerin tam ortasında konumlanırlar. Pek çok toplumsal olayda basın emekçilerini giderek daha fazla görmemiz, bununla da ilişkili olsa gerek.
Nuh’la daha önceki karşılaşmamız vapurla Taksim’e, Soma’da yaşananları protesto eylemine giderken olmuştu. Bu eyleme gelenlerin büyük bir kısmı örgütsüzdü. Vicdanen yaralıydılar. Ama o gün üzerimize o kadar fazla gaz sıkıldı ki, Karaköy tarafına indiğimizde dahi nefes alamıyorduk.
Evet, devletimiz daha doğrusu devletin dümenindekiler, bu vicdan isyanının kendilerine karşı bir ayaklanmaya dönüşmesinden öyle korkuyordu ki, yasal şiddetlerine abandıkça abandılar. Gezi’den sonra toplumsal olaylara göz açtırmamak başka nasıl açıklanabilir?
Nuh’un ölümü muhafazakâr siyaset cenahında fazla yankı bulmadı. Zaten şaşırtıcı değil bu. Ne de olsa ölen bir “marjinal”, öldüren de esnaf. Bu tür şiddet, sessizce geçiştirilmesi gereken şiddettendir. Oysa Özgecan’ın trajedisi, muhafazakârlarca öyle bir işlendi ki, farklı kesimlerden pek çok insan idamdan çözüm olarak bahsetmeye başladı.
Böylece muhafazakârlığın güvenliği abartarak toplumu denetleme iştahına malzeme sunduklarını fark etmediler. Oysa şunu çoktan öğrenmeliydik: Abartılı güvenlikçilik, her zaman güvenlik meselesi olarak geri döner. Bu öyle bir iklimdir ki, devlet harekete geçmezse dahi, “durumdan vazife çıkaran makbul vatandaşlar” harekete geçer.
Bugünlerde İç Güvenlik alanındaki düzenlemelerle yapılmak istenen de bu değil mi? Bu yasa sadece Kürtleri mi hedefliyor? Yoksa her karşı çıkışı sokaklardan silmek mi istiyorlar? Her gün televizyonlarda “tekinsiz yerler” olarak anlattıkları sokaklara çıktığımızda, bizleri gazlayarak, kurşunlayarak terfi alacak kahramanlara zemin mi hazırlanıyor?
Tüm bu yaşananlara karşı cevabı Nuh ve arkadaşları bulmuştu: Sokakları şenlendirmek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017