Yusuf Ziya DÖGER
Bir toplumdaki sosyal sistemin işleyiş biçimi bize o toplumdaki sosyal bütünleşmeye yönelik önemli veriler sunar. Toplumun sosyal dinamiklerine ait olan etkinliklerin ön plana çıkarılarak yeniden üretilip dönüştürülmesi toplumun diğer toplumlar tarafından tanınması açısından da önemlidir.
Toplumlara ait sosyal dinamiklerin canlı kalmasını sağlayan unsur, bu dinamiklerin toplumsal anlamdaki kuşatıcılığı ve yeniden üretebilmeleridir. Toplumsal dinamiklik ise ancak topluma ait olan kurumlar aracılığıyla gerçekleştirilebilir.
Bir toplumdaki kurumların işleyiş biçimi ve bu işleyişe yönelik geliştirilen bakış açısı toplumu değiştirerek özgürleştirebileceği gibi toplumsal değişim ve dönüşüme de engel oluşturabilir. Toplumdaki değişim ve dönüşümlerin gerçekleşmesinde ise toplumsal kapsayıcılık etkililidir.
Bugün Kürtler kendi toplumsal geleceklerini inşa etme iradesini ortaya koyarken Kürt coğrafyasında yaşayan tüm renkleri içine alan bir kapsayıcılık oluşturmalıdırlar. Bu kapsama hem düşünsel anlamda kuşatıcı olmalı hemde toplumdaki her bireyin kendisini görebileceği renkleri taşımalıdır.
Kürtler kendi toplumsal değişimini gerçekleştirirken düşünsel ve inançsal duruşlarını referansa alarak benzer düşünsel ve inançsal duruşa sahip olmayanları öteki ilan etmekten kaçınmalıdırlar. Dar kalıplı kurumsal yapılardan kaçınarak ne toplumunu nede kendilerini bu dar alana hapsetmemelidirler.
Birbirlerini anlamayı ve çözümlemeyi öncellikli hedef olarak ele alıp ötekileştirmeden mutlak suretle kaçınmaları gerekir. Ki ötekileştirmenin işin basitine kaçmaktan başka anlam taşımayacağı da herkesin malumudur. Bu tür bir anlayış ve bakış farklı sosyal yapıların ayrışmasına, çatışmasına yol açarken oluşrurulmak istenilen bütünleşmeyi de sıkıntıya sokar.
O halde Kürtlerin oluşturdukları gruplar, partiler ve STK'lar gibi toplumsal yapılar kurumsal organizasyonlarıyla kendi milletinin geleceğine ait önceliklerini belirlemelidirler ve işe bu önceliklerden başlamalıdırlar.
Fakat hiçkimse kendi kurumsal organizasyonlarının diğerlerinin organizasyonlarından daha değerli ve mutlak olduğu düşüncesi taşımamalıdır. Bunu yapmaktan düşünsel olarak bile vazgeçmelidirler.
Eğer bunu dikkate almazlarsa sonuçta doğal olarak öteki üzerinde otorite kurma güdüsü devreye girecektir ki bu milletlerinin gelecekleri açısından yeni sıkıntıların ortaya çıkmasına yol açar.
Tıpkı ötekini görmeden aynı mekânda yaşamının imkânsız olduğunu 90 yıllık Cumhuriyet sürecinde müşahade etmiş olmalarına rağmen, aynı gövdeden filizlenmiş farklı dallar olarak birbirlerini görememelerinin ve birbirlerinin bilincine varamamalarının yaratacağı kaotik ortamın ne kendi hayırlarına ne de milletinin hayrına olmayacağını bilmeleri gerektiği gibi.
Kürtlere ait kurumsal yapılar arasında meydana gelebilecek herhangi bir sıkıntının da çözümü yine onlara ait kadim geleneğin adalet ölçülerine uyan aracılarla çözülmesi gerekir. Buna uyulmadığında bilmeleri gerekir ki tüm Kürtlerin yüreğini sızlatmış olacaklardır.
Toplumda bir görüş, düşünce, inanç veya toplumsal kesim susturulduğu zaman, bilinmeli ki hem bugünkü hem de gelecekteki kuşaklara zarar verilmiş olur. Ki John Stuart Mill'in dediği gibi “Ne devletin ne de halkın çoğunluğunun, başka birisine zarar vermeyen bir bireyin özgürlüğüne müdahale hakkı yoktur.
Bugün varoluş mücadelesi vermekte olan Kürtler, mutlaka birbirlerini görmek zorundadırlar. Birbirlerine suhulet tavrıyla yaklaşmanın sonuç doğurmayacağı yüzde yüz bilseler bile bunu yapmaktan bir adım geri duramamak Kürtlere ait tüm organizasyonlar ve kurumlar için gerekli ve zorunludur. Tıpkı "devletsiz bir halkın rejim kavgası yapması kadar naif bir eylemden söz edilemmemesi" gibi.
O halde yapılması gereken toplumun ortak vicdanına hitap eden ve adaletten şaşmayan üst kurumsal akılların oluşturulması gerekir. Bu kurumsal üst akıl aracılığıyla öncelikle statüsel varoluşu sağlayacak ve bunu dünyada görünür kılacak mücadele sürdürülmelidir.
Kürtlerin bu Kurumları yerelde bütünleşmeyi sağlayacak veriler ortaya koyarak İçinde yaşadıkları devlete karşı toplumlarının ve kendilerinin ellerini böylece güçlendirmelidirler.
Ki Kürtler daha ne kadar kendilerine ait olmayan kurumlar için kendilerinden olanların yüreklerini yakacaklar. Kendilerini de diri tutma adına diğerlerine ve topluma daha ne kadar acı çektirecekler. Bunu unutmamak her Kürt için mutlak şarttır.
Bu nedenle; Einstein’ın dediği gibi “Var olan bir sosyal yapıyı dönüştürmeyerek kendi istekleri doğrultusunda yönetmeye çalışanlar eski zihinsel yönelimlerinden ve Albert Camus’un Veba’sından kurtulamayanlardır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2018
21.02.2018
13.10.2017
24.09.2017
27.03.2017
27.02.2017
16.02.2017
31.01.2017
28.01.2017
22.01.2017