A.Turan ALKAN
Milliyetçilerin ağzına bölünmek fiili hiç yakışmıyor, “Memleketi yeniden fethederiz, dağa çıkarız; bu gaflet bizi bölünmeye götürüyor” yollu ekşimiş sözler, milliyetçi fikriyatın psikolojik seviyesini ve zihnî perişanlığını gösteriyor. Bölünmekten değil, aslında bölünme korkusunun nüzûl indirttiği bu hâletin kitlelere bulaşmasından korksak yeridir.
Milliyetçilik evvelâ milletin hukukunu savunmak demek; milliyetçilik, milletin tarihi, sosyolojik ve hatta mistik varlığına ve şahsiyetine iman etmek demek. Bölünme lâfları, millet mefhumunun varlığını inkâr, tâbir caizse küfürdür. Milletine inanmayan birinin gideceği yer devlet fetişizmi, nâm-ı diğer Faşizmdir o kadar.
Ne çabuk vazgeçiverdik milletimizin akl-ı selîminden, basiretinden? Bölünebilme lafızları, milletin basiretine yöneltilmiş pek düşkün mânâlar gizleyen bir güvensizlik alâmeti ve –Her kimse o düşman?- düşmana karşı zihni tırsaklık göstermek değil midir? Düşman -varsa eğer-, ancak sizin korkularınız ve inançsızlığınız kadar güçlüdür.
Tâ başından beri “millet” diye içini doldurduğumuz mefhumun içinde Kürtler yok muydu; ve Araplarımız ve Çerkezlerimiz ve Arnavutlarımız ve Gürcülerimiz ve Ermenilerimiz? Ne zaman ve kimdir ki o, sadece Türklerden müteşekkil bir millet resmi çizmiş olsun gökyüzüne? Böyle güdük, tekil ve hakikatinden sıyırılmış bir millet târifi ile nereden kalkıp nereye varırız ki? Yok öyle bir yer!
En büyük numaramız, kardeşlerini, akrabasını mutlu etmeyi beceremediğimizde kötü koku yayan unsurları kapı dışarı atmaktan mı ibâret? Bu nasıl bir hesap, nasıl bir yılgınlık? Bunlar nasıl bir tarih, nasıl bir sosyoloji okumaları ki en üfürük kriz ânında, “bölünmeye bölünürüz ama hudut nereden geçer bilemem” diye cıvık bedbinliklere, ucuz kasaba kabadayılıklarına kapılıveriyoruz?
Millet isek bölünmeyeceğiz; aksine, bu krizi aşıp büyüyeceğiz; eğer millet değilsek bizi bölünme de kurtarmaz. Türkiye'nin dirliğini bu haritada tutamazsak, hiçbir haritada ricati engelleyemeyiz. Bu kadarcık tâbiye bilginiz yok mu?
Hayır bölünmeyeceğiz, küçük korkularımızı dar hayalhânemizin dev aynalarında büyüterek heyula haline getirmeyeceğiz; milliyetçiler bile farkında olmayabilir ama biz bir milletiz; birbirimize bühtan etmeyelim.
Ve lütfen kimse, çok daha milli ve milliyetçi olduğunu isbata kalkışmasın; böyle şeylerin müdafaası hazindir. Müdafaa hâletine girdiniz mi, zaten bitmişsiniz demektir. Çorbanın baharatıdır o, tek başına bir işe yaramaz milliyetçilik; küçük ruhları karaya vurmaktan başka...
Bunları söylemek bile ayıp, özür dileyerek yazıyorum: Ben bu memleketin Kürtlerine, Ermenilerine, Gürcülerine, Türklerine, Çerkezlerine dağlar kadar güveniyorum. Benim millet tarifimin içinde Kürtler ve sair unsurlarımız olmazsa bundan hicâp duyarım; böyle bir millet ve milliyetçilik fikriyatından utanırım; zora girince bölmeye memur bir milliyetçilikten hayâ ederim.
Memleketi neresinden böleceğinizi hesab edeceğinize, cesaretiniz varsa oturup şu fersûdeleşmiş fikriyatınızı muayene ediniz! Bunca yıldan beri neresini onarmış, neyini takviye etmişsiniz? Bitiştirmekten ziyade bölmeye yarayışlı şu fikriyatı tahkim etmeden geçirdiğiniz nisbi saltanat yıllarının hesabını verebilecek misiniz? Emin değilim, aslında şu soruyu kavrayacağınızdan bile emin değilim.
Şu dar günde milliyetçi fikriyatın krize katkısı sadece üst perdeden tehdit ve bir adım sonra “bölünmeye gidiyoruz” feryadı mı olmalıydı? Nerede şu beğenmediğiniz içi boş açılım planına çöp tenekesini boylatacak çok daha iyi bir açılım projeleri? Milliyetçilik, çok daha iyi bir plân ortaya koyan bir siyasetin dili olmalıydı. Militan milliyetçiliği herkes yapabilir, fikri ve teorik manada milliyetçiliğe katkı yapmak ise herkesin kârı değil...
Ve bir şey daha biliyorum: Bir ülkeyi, milliyetçilerinden başka kimse bölemez!
*Bu yazı, bu sütunlarda 2009 Eylül'ünde yayımlandı ve gariptir, 30 yıllık bazı dostlukların sona ermesine yol açtı. Ne şahsiyat, ne de alacak-verecek dâvâsı; sadece fikrî ayrılıklar sebep oldu buna.
Yazının 6 yıl boyunca ‘buzluk'ta tazeliğini kaybetmeden durması, yazarın firâset ve zekâvetine değil, hafif tabirle ‘içtimai durgunluğumuza' bağlanmalı. Teorik tenkid ve tespitler işe yaramıyor; bir musibeti bizzat yaşamadıkça öğrenmiyoruz. Bu hazin tespitten hareketle şu cümleyi kurmazsam kendime karşı dürüst davranmamış olurum:
Milliyetçilik düşüncesinin temel varsayımı ‘millet'tir ve milliyetçiler milletin erdemli, basiretli bir topluluk olduğunu farz ederek dünyaya bakarlar.
İşte benim o noktada büyük tereddütlerim var; belki de bazı eski dostlar, bendeki bu iman eksikliğini tâ o günden fark etmiş olmakla isabetli bir teşhiste bulunmuşlardı.
Olsun; netice itibarıyla şairin dediğin gibi, “Hâlâ duruyor o rüyâ yerli yerinde”. Yerinde sayan bu satırların yazarı mıdır, yoksa eleştirmek cür'etinde bulunduğu topluluk mu; ona zaman karar versin!
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016