Ahmet TAŞGETİREN
“Cemaat” diye yola çıkan bir yapının bir gün Emniyet ve Yargı’da güç yoğunlaştırıp “Paralel Devlet Yapılanması -PDY”haline geleceğini, sonra bu yapıyla MİT Başkanına karşı operasyona girişeceğini, sonra 17-25 Aralık operasyonuyla yolsuzluk dosyalarından hareketle Başbakan’ı, ailesini ve kimi bakanları hedef alacağını, sonrasında da 15 Temmuz’da darbeye kalkışacağını kim tahmin edebilirdi?
“Güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar” özdeyişi o zamanlardan beri farklı güç odakları için bu yüzden kullanılır.
Devlet Bahçeli ve MHP, 17 – 25 Aralık operasyonuna o süreçte “Yolsuzluk” boyutu ile önemsedi. Onun içir Devlet Bahçeli, odasındaki saatin pilini çıkararak 17:25’te dondurdu. Kendisini ziyaret eden gazeteci Can Dündar’a, “Bunu bizzat ben yaptım. 17:25’i gösterdiğinde pilini çıkardım. Her gün bu takvime bakıyorum. Onların takvimi, bizim saatimiz. Buradan da anlayabilirsiniz ki biz, 17 ve 25 Aralık’ın hesabının sorulması vaadimizden asla geri adım atmayız” dedi.
Sonrasında 17-25’in yolsuzluk boyutuna atıfla “Rüşvetçilere ve hırsızlara kol kanat gerenden Cumhurbaşkanı olmaz. Villalara balya balya dolar yığandan, kamu arazilerini zimmetine geçirenlerden, evdeki parayı sıfırlarken haysiyet ve inandırıcılığını da sıfıra düşürenden Cumhurbaşkanı olmaz” gibi çok ağır ifadeler kullandı.
Aradan Cumhur İttifakı geçti. Ak Parti ile MHP can ciğer kuzu sarması oldu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bahçeli, sık sık ilişki tazeliyor.
Ama garip biçimde 17:25’te dondurulmuş saatin Bahçeli’nin odasında hâlâ yerli yerinde durduğu gerçeği, anlamlı bir tesadüf mü saymak gerekir bilinmez, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un Bahçeli ziyaretinde kameralara takıldı.
Ne oluyordu? Bahçeli için 17:25, hâlâ 17:25 miydi?
Sinan Ateş’in katli ile ilgili dosya MHP’yi sıkıştırmıştı. Ayşe Ateş’in çocuklarıyla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Beştepe’de kabulü, Bahçeli’nin yüzüklü – dosyalı fotoğraf servisi ile cevaplanmıştı. Acaba o dosyada neler vardı ve kameralara yansıtılan o dosya ne zaman patlayacaktı? Hani bir filmde kameralar tabancaya çevrilmişse o tabanca patlayacak demekti ya…
Denir ki, “Devlet unutmaz.” Kapatılan dosyalar bir yerlerde durur ve güç mücadelesi elverdiği ölçüde devreye sokulur.
Bir süredir MHP’nin devlet içindeki kadrolaşması konuşuluyor. Ben de yazdım “Yeni bir paralel yapı mı oluşturuluyor?” sorusuyla birlikte.
Şunu söylemek yanlış olmaz: “Cemaat” diye yola çıkan bir yapı günün birinde PDY haline gelip, darbeye kalkışabilmişse, zaten ülke yönetimine talip bir siyasi kadro devlet bünyesindek uzantılarını çok daha efektif - etkili kullanabilir. Hele etkinlik Yargı ve Emniyet gibi kritik kurumlarda ise, bu etkinlik çok daha derin siyasi çalkantılara yol açabilir.
MHP böyle bir operasyona başvurur mu, ne zaman başvurur?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Bahçeli’nin Erdoğan’a “Fiili olanı hukuki hale getirelim” oltasıyla devreye girmiş bir süreçtir. Bu cümlenin at metninde şu ifadeler olmalı: “Anlaşıldı, sen hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan, yani tek adam olmak istiyorsun, onu sana verelim ama sen de yüzde 50 artı 1 kemendiyle bize bağlan.”
Öyle de oldu. Erdoğan yüzde 50 artı 1 ile MHP bağımlısı hale geldi. MHP de bu ilişkinin Erdoğan’ı “MHP endeksli bir çizgi içinde göstermesi”nden memnun.
Peki malum saatin hâlâ 17:25’te dondurulmasının hikmeti ne?
Bu yeni “hikmet”i Bahçeli herkesin gözünün içine baka baka şöyle açıklıyor:
“17-25 Aralık emniyet ve yargı darbe süreci, 15 Temmuz FETÖ ihanetinin kuluçka evresidir. 15 Temmuz işgal teşebbüsünün çatısı 17-25 Aralık süreciyle örülmüştür. Bu nedenle FETÖ’nün ne 15 Temmuz silahlı kalkışmasını ne de 17-25 Aralık kumpasını hatırımızdan ve gündemimizden çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca doğru da değildir.”
Neymiş, “17:25, 15 Temmuz’un kuluçka evresiymiş”, 15 Temmuz’u unutmamak için 17:25 de odada arzı endam etmekteymiş… Peki 17:25’in 15 Temmuz’un kuluçka evresi olduğunu o gün fark etmemiş misiniz? O gün “balya balya dolarlar”dan ya da “sıfırlamak”tan söz ederken “boş” mu konuşuyormuşsunuz? Yoksa bugün devletteki yeni paralel yapılanmaya karşı Erdoğan cenahından bir hamle ihtimali doğdu, onun önünü almak için böyle bir sembolizmin sahnelenmesi mi tercih edildi?
Bahçeli’nin bu arada Bloomberg analizinde ifade edilen “Önümüzdeki bir yıllık süre zarfında iç kargaşa çıkma riski en yüksek ülke olarak Türkiye” değerlendirmesini ciddiye alıp Cumhur İttifakı’nın gerekliliği için devreye sokması da ilginç.
Bahçeli’nin alelacele çıkışı, biraz “fotoğrafla yakalanmışlık” izlenimi de vermiyor değil. Ancak, geçmişte söylenmiş ağır sözlerin MHP’nin ulaşılabilir sayfalarında arz-ı endam ediyor olması da “Cumhur İttifakı tamam ama arşivimizde saklı olanlar mahfuz” mesajını ihtiva ediyor olsa gerek.
Bakalım Bahçeli’nin telafi açıklaması Erdoğan’ın dünyasında duyguları durultmaya yetecek mi?
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025