Ahmet TAŞGETİREN
İçerde bir“mağduriyet gündemi” var. Dışarda bir “Bahar gelecek söylemi” var.
Mağduriyet gündemi, “FETÖ bağlantısı” iddiasıyla tutuklanan, devlet görevinden ihraç edilen insanların “haksız” şekilde cezalandırıldığı ile ilgili. Bir kısım insan, “Ben FETÖ mensubu olmadığım halde cezalandırıldım” diyor, bir kısmı ise, “Evet o yapı ile ilgim oldu ama bu ilgi, herkesin o yapıyı meşru kabul ettiği dönemlerdeydi, darbe gibi şeylerle de işim olmaz” tarzında itirazda bulunuyor.
O yapı ile irtibatlı bulunup, şu veya bu şekilde yaptırıma uğrayanlardan bir kısmının ise kararlı biçimde aidiyetini savunduğunu görüyoruz ki onlar için “mağduriyet gündemi”nin çok bir anlamı bulunmuyor.
Şu söylenebilir ki“mağduriyet gündemi”nin bulunması ve devletten - hükümetten “mağduriyetlerin giderilmesi”ni talep etmek demek, bir şekilde devletle-hükümetle iletişim kurmayı istemek demektir. Yani darbeci bir örgütün “Sizi devirmek istedik, başaramadık, gücümüz yetse sizi yine devirmek isteriz” tarzındaki kategorik tavrından farklı bir tavırdır bu. Tutuklu veya ihraçlar arasında iki tavrın sergilendiği de gözlenmektedir.
“Mağduriyet gündemi”ile ilgili olarak ortada “güven sorunu” bulunduğunu ve bunun da “Gerçek mağduriyete karar verme güçlüğü”nü beraberinde getirdiğini söylemek mümkün.
Diğer alana gelince...
Şu sıralar “Bahar gelecek” söylemi tedavüle konmuş durumda. “9 ay on gün sonra bebek doğacak”tı. 15 Temmuz'da düşük yaptı. Takvimler, takvimler... Şimdi bir kere daha pazarlanıyor bir takvim: Bahar gelecek.
Onbinlerce insanı cezaevinde bırakıp Amerika'ya - Avrupa'ya kapağı atmış olanlar, orada her nasılsa tezgahı işletmeye muvaffak olanlar, halk dilindeki “Ölme eşeğim ölme, çayır çimen ye de öl” türünden bir nakaratı, büyülenmeye teşne yüreklere pompalıyorlar.
Bahar gelecek!
Peki ne olacak baharda?
Bir dokuz ay on gün daha mı geçti yoksa haberimiz olmadan.
Bir davanız olur, onu her türlü zorluğa rağmen sürdürürsünüz. Bunu anlarım. Hicret de vardır o süreçte, sürgün de vardır, hapis veya ölüm de...
Bu iş öyle bir iş mi?
Siz, Mekke düzenine karşı İslam'ın mücadelesini mi veriyorsunuz?
Firavun'a karşı Musa ve Harun musunuz?
Evet, bir “İslam çağrısı” ile bağladınız insanları bu yola. Ama götürüp o insanları, başka mü'minlerin üzerine ateş kusturmakta görevlendirmek var mıydı?
15 Temmuz gecesi kurşun yağmuru altında hayatını kaybedenler var, yaralananlar var. Ne diyeceksiniz bu insanların yakınlarına?
“Dindar” bir kadroyu devirmek için darbe yapmaya ne zaman karar verdiniz?
Darbenin içinde varsınız. Varsınız! Varsınız!
Alman istihbaratçının ya da Amerikan politikacısının sizi aklaması boşuna.
Bu, bozacının şahidi çıracı olur cinsinden bir şey. Bu, sadece Türkiye'yi vurmak için sizin kimlerle işbirliği yaptığınız gibi bir soruya cevap getiriyor.
Birileri ile “Tayyip Erdoğan düşmanlığı”nda buluşmak da sadece sizin “Türkiye ile savaş” görüntünüzü besler.
Bu askerler size bağlıydı ve darbeye karıştılar.
Adil Öksüzbilmem ne sizin adamınızdı ve darbede rol aldılar.
Birileriniz “Şu günlerde albay olmak vardı heheheyyy!” dedi, birileriniz, son ana kadar darbenin başarılı olabileceği umudunu taşıdı.
“Dini zeminde oluşmuş bir yapı”yı “silahlı terör örgütü” haline getirdiniz. Size “Alnınız secdeye gidiyor” diye en stratejik alanlarda sorumluluk veren “Alnı secdeli adamlar”ı yok etmeye kalktınız.
Kan karıştırdınız “Hizmet” diye yola çıkmış bir harekete. “Hizmet”i yok ettiniz, “Din”den yola çıkan tüm yapıların üzerine kuşku topladınız. Devlet bünyesinde çalışacak “Dindar insan”ı kuşkulu hale getirdiniz.
Bahar gelecek öyle mi?
Bu doğrudan Hükümet yetkililerine, “Biz dışarda tam bir fesat ocağı olarak çalışıyoruz, arkamızda Amerika - Avrupa var, baharda da bir şeyler yapacağız, onun için o mağduriyet söylemine falan inanmayın, kimse bizden kopmadı, içerdekiler de örgüt yapısını sürdürüyor, gözünüzü dört açın” demekten farklı mı?
Bir nesli yok etme projesi haline geldiğinizin farkında mısınız?
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025