Ahmet TAŞGETİREN
“Yürütme Yargı'nın tüm sorumluluğunu üstüne aldı.”
Bu değerlendirmeyi İbrahim Uslu yapmış. Devamında şunları söylemiş:
“Adalet için yürüyen anamuhalefet partisi liderine tepki gösterip yargının tüm sorumluluğunu üstlenmek, hükümet açısından doğru bir politika olmasa gerek. Çünkü bu ülkede herkesin yargıda yaşanmış olumsuz hikâyesi var...”
Bu alıntıyı Muharrem Sarıkaya'nın Habertürk gazetesindeki “Gerilim yürürse” başlıklı dünkü yazısından yaptım.
İbrahim Uslu, Ak Parti camiasının yabancısı değil. Ak Parti için de kamuoyu araştırmaları yapan, kuruluşunu Beşir Atalay'ın gerçekleştirdiği ANAR'ın yöneticisi.
Yargının tüm sorumluluğunu üstlenmek...
Polisin tüm sorumluluğunu üstlenmek.
Askerin tüm sorumluluğunu üstlenmek.
“Devlet yönetimi”nden söz ediliyorsa, bunlar, en azından halk nezdinde tabii karşılanabilir.
Yani halk, erkler ayrılığı vs gibi şeyleri düşünmez, iktidarda olanı her şeyden sorumlu tutar.
Eğer siz de, kendinizi her alanı kuşatan bir konumda görüyorsanız, böyle bir halk algısının birebir muhatabı haline gelirsiniz.
Ergenekon- Balyoz davaları ile bütünleşmek gibi.
Bugün o bütünleşmenin çok da sağlıklı olmadığı anlaşılıyor. Aynı şekilde o dönemde polis operasyonları ile bütünleşmenin de problemli olduğu açık.
Neden?
Çünkü Ergenekon – Balyoz'u yürüten sözümona yargı kadrosu da güdümlüydü, o güdümlü yargıya malzeme hazırlayan Emniyet kadrosu da.
Bugün Yargı'nın tüm sorumluluğunu üstlenmek sağlıklı mı?
Ana muhalefet bir “Adalet sorgulaması” yaptığı için onun oluşturacağı negatif algılamaları göğüslemek adına böyle bir yol benimsenmiş, medya cephesine de bu yönde bir kampanya görevi verilmiş olabilir.
Peki ya Yargı'da çok ciddi sorun varsa.
Ya Emniyet'te çok ciddi sorun varsa.
Kaç zamandır bir aile, Rasim Ozan Kütahyalı – Nagehan Alçı ailesi, iki farklı gazetede “Subaylar arasında Ak Parti'nin karşılığının yüzde 1 bile olmadığı”nı yazıyorlar. Üstelik ROK bunu, Sabah'ta yazıyor.
Gözaltı ortamlarında yaşananları biliyor muyuz?
Doğu Perinçek'in “Altın devri”ni yaşadığını iddia ettiği Yargı nasıl bir Yargıdır?
Yargı'da ideolojik farklılaşmalar olduğu gerçeğini mesela HSK seçimleri sırasındaki farklılaşmalar sırasında açık seçik gördük. FETÖ yargısı da zaten böyle bir farklılaşmayı sergiliyordu. FETÖ yargısı ile yaşanan facia, acaba şu andaki Yargı'da ideolojik farklılaşmanın hangi noktada olduğu sorusunu sordurmaz mı bize?
Sadece iş yükünün ortaya çıkardığı problemler ele alınsa ortaya yine de binlerce insanın mağduriyeti çıkar. 50 bin kişi içeri alınmış, ama ortada doğru dürüst iddianame yok. Bazı cezaevlerinde 20 kişilik koğuşlarda elli kişi, vardiya usulü yatıyor.
Gözaltına alınan ya da tutuklanan herkese suçlu olarak baktığımız için, hatta 50 bin belki 100 bin kişiyi şehadetlerden sorumlu gördüğümüz için onlara her türlü kötü ortamı da reva görebiliyoruz. Ama bizim inancımızın kutsadığı “Adalet” bu değil ki. “Velâ teziru vâziratün vizra uhrâ...”
Ya bu işleri siyasi iktidar'ın üzerinden “Doğu Perinçek'in Altın Yargısı”yapıyorsa...
Birimizin çıkıp Perinçek'in kefil olduğu Yargı ile Devletin kefil olduğu Yargı'nın aynı olmadığını söylememiz gerekmiyor muydu?
Kılıçdaroğlu'nu yerden yere vuralım, ona en küçük bir kredi açmayalım, ama“Adalet sorunu”nu önemseyelim. Perinçek'in kefaleti bile bir sorun.
İYİ HABER: Habertürk'ten Fevzi Çakar'ın haberine göre OHAL Komisyonu önümüzdeki haftadan itibaren başvuruları görüşmeye başlıyormuş. 200 kişilik bir uzmanlar grubu, başvuruları değerlendirecekmiş. Değerlendirme, KHK'ların tarih sıralamasına göre yapılacakmış.
Bu iyi bir haber. Komisyonun çalışmasının nasıl netice vereceği sonra görülecek. Ama en azından yargı dışında bir yapılanma da olsa, adalet arayışında bir adım olacak.
Adalet arayışını küçümseyemeyiz. Adalet mülkün temelidir. Bütün zamanlarda... Halifelik de olsa, Padişahlık da olsa, halk iradesine dayalı yönetimler de olsa...
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025