Ahmet TAŞGETİREN
Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir sözü vardı Tekirdağ’da “Ayasofya’yı ne zaman açacaksınız?” diye soran vatandaşa:
“Ayasofya’nın yanı başındaki Sultanahmet Camii’nin içini doldurduk mu?” Ayasofya’yı açmakta ortaya bazı sorunlar çıkabileceğini ifade eden, bir tür “provokasyon ihtimali”ni ortaya koyan öbür sözlerini, bugün hatırlamak hem işin neşesini kaçırabilir, hem “kararı didikleme” gibi anlaşılabilir. Demek ki her şey göze alındı, uluslararası konjonktür uygun bulundu ya da “Türkiye bunu göğüsleyebilir güce ulaşmıştır” diye düşünüldü ve karar verildi. Artık kararın arkasında durma zamanıdır.
Ama diğer söz önemlidir. Artık Sultahamet Camii’nin içini doldurmak gibi Ayasofya’nın içini doldurmak diye bir mesele vardır.
Hatta sabah ve yatsı namazlarında yaşını başını almış bir – iki kişiden ibaret cemaatlerle namaz kılınan mahzun köy camilerinin içini doldurmak diye bir mesele vardır.
Ezanın asli ifadelerle okunması önemlidir. Bunlar “İslam’ın şiarları”dır. Sembol değerlerdir. Onların özgürlüğünün engellenmesi, üzerlerinde tasarrufta bulunulması müminleri yaralar.
Aynı şekilde “sembol” bir cami üzerinde onun kimliğine yakışmayacak tasarrufta bulunulursa, o da yüreklerde bir sancı odağı haline gelir, bir “Dava”ya dönüşür. Tek Parti döneminin iki alandaki kararı, toplum – devlet ilişkilerini yaralayan ve bana göre Milli Mücadele’nin oluşturduğu büyük heyecanı sarsarak, yeni dönemin arkasındaki millet desteğini azaltan stratejik hatalar olmuştur.
Ezan da fay hattıdır devlet – toplum ilişkilerinde, Ayasofya da.
Başörtüsü de böyleydi.
Bakılsın, CHP, son süreçte, tüm bu alanlardaki duruşunu revize etmeye çalışıyor, ama bazen kendi içinde sorunlarla karşılaşıyor, çünkü, sembol isimlerin yaptığı icraatın zihinlerde bıraktığı izleri revize etmek de kolay olmuyor.
Bunlar parantez içinde ifade etmek istediğim hususlar.
Asıl sayın Cumhurbaşkanı’nın o sözüne gelmek istiyorum, çünkü benim “artı” olarak söyleyeceğim şeyler var.
“Sultanahmet’in içini doldurmak” meselesi. Ayasofya’nın içini doldurmak yani.
Ben de diyorum “ bu” diye bir meselesi olmalı asıl inanan insanın.
Aslında Kur’an’ın uyarısından bahsettiğimi hemen anlayacak namaz hassasiyeti olanlar.
Kur’an’da Maûn Suresindeki “Yazıklar olsun o namaz kılanlara…” diye başlayan ve “ki onlar namazlarından habersizdirler…. Ki onlar gösteriş yapmaktadırlar ve en küçük bir yardımı da engellerler” diye devam eden ayeti. Surenin namaza gelinceye kadarki ilk ayetlerinde ise “yetimi itip kakan, yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen insan”ın aynı zamanda “Din gününü de yalanladığı”na işaret edilir sorulur: “Gördün mü sen o adamı… O adamın yaptığını… O adamın nasıl bir adam olduğunu… İçi boşalmış bir namazın, insanı savurduğunu anlarız bu ayetlerden. Kur’an’da, “namaz kalitesi” üzerinde duran daha pek çok ayet vardır. “Namazın hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyması istenir” mesela Kur’an’da. (Ankebût suresi, 45)
Niye?
Çünkü, her namazda Allah’ın huzuruna çıkıyorsun, vasllında her zaman o Huzur’dasın ama, namazla, daha bir bilinçle çıkıyorsun Huzur’a, abdest alıp, yani temizlik hassasiyetini kuşanıp çıkıyorsun, elin – yüzün temizlik duygusu kuşanmış halde çıkıyorsun, ellerine bakıyorsun, sabahtan öğleye kadar kirlenmiş mi, “Böyle çıkılmaz Rabbin Huzuruna” diyerek çıkıyorsun…
İşte “Namazın içini doldurmak” dediğim şey bu.
Bazen camileri dolduramazsın, camiler mahzun kalır, bazen camiyi doldurup namazın içini dolduramazsın namaz mahzun kalır.
Başörtüsüne özgürlük sağlandı, yasakken yasağın getirdiği dirençle – tutku ile ona sarılanların bir kısmı, yasak kalktıktan sonra farklı etkenlerle iç coşkuyu kaybetti ve “Bu nasıl tesettür?” denilecek savrulmalara tanık olundu.
Çok uzunca zamandan beri “kişilik aşınması” var mü’min camiasının gündeminde. Hatta “inanç aşınması” var.
“Ahlaki duyarlılığımıza ne oldu?” soruları sorulmuyor mu?
Sadece namazın içi boşalmıyor demek ki, bir boşalma başladığında bu, ibadetten ahlâka kadar tüm alanlara ulaşıyor.
Mescid-i Nebi çok mütevazı bir mekandı Rasulullah (s.a.v.) zamanında. Mekke’de iken bir mescidleri bile yoktu Rasulullah’ın etrafında toplanan mü’minlerin. Dar’ül Erkam diye bir mekan her şeydi. Zaten “Yeryüzü mescid kılınmıştı.”
Çalıştığı inşaatın tepesinde secdeye kapanan işçinin namaz coşkusuna imrenmiştim.
Ayasofya olsun kuşkusuz, Sultanahmet olsun, milyonlarca mü’mini kucaklayan Kabe, Mescid-i Nebi olsun, ama onların içini dolduran mü’minler de olsun bir, yüreklerini namazla dolduran mü’minler de olsun iki…
Asıl mesele “Güzel Müslüman”ı inşa etmek. Rasulullah’ın “Güzel Müslüman” cdiye tanımlayacağı insanı inşa etmek…
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025