Ayşe HÜR
Bu haftanın esin konusu, bir süredir dış operasyonları bağlamında ulusal ve uluslararası basının radarında olan MİT. Ancak bu yazı, 8 Ocak 2012 günlü Taraf gazetesinde yayımlanan “Hamza Grubu’ndan MAH ve MİT’e” başlıklı yazımda anlattıklarımın evveliyatına dair. Başlık ise Cemil Koçak’ın kaynakçadaki makalesinden çalma…
16. yüzyılda yaşamış Osmanlı devlet adamı Gelibolulu Mustafa Ali, Sasani hükümdarı Ardeşir’i örnek gösterip gizli polis teşkilatı kurulmasını önermişti ama bu tavsiyenin tutulduğuna dair bilgimiz yok. Sadece IV. Murad, II. Mahmud ve II. Abdülhamid’in bolca muhbir kullandığını biliyoruz. II. Abdülhamid’in özel doktoru Mavroyani Paşa, 1891’de yayımlanan risalesinde Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk gizli polis teşkilatının İngiliz Elçisi Stratfort Cunning’in telkinleriyle kurulduğunu belirtiyor. Risaleye göre, Napolyon Bonapart döneminde gizli emniyet teşkilatı kuran Vidocq adlı kişinin tecrübeleri incelenmiş, Civinis Efendi adlı Korfulu ya da Kefalonyalı bir Rum, albay rütbesiyle polis şefi yapılmış. Bu dönemde, doğrudan padişaha bağlı ‘Yıldız Hafiye Teşkilatı’ bünyesinde, 23 merkezde görevli 990 hafiyenin (aralarında paşalar, din adamları, yüksek bürokratlar var) adını veren kaynaklar var.
31 Mart Olayı’nın ardından Abdülhamid’in hallinden (27 Nisan 1909) sonra Yıldız Hafiye Teşkilatı İttihatçılar tarafından feshedilmiş, jurnaller Harbiye Nezareti’nin büyük kapısının yanındaki köşke getirilmiş ve bir heyet jurnalleri (330 kasa belgeden söz ediliyor) önemlerine göre albümler halinde tasnif edilmiş. Ama okunanlar hoşa gitmemiş olacak ki, kimin verdiği belli olmayan bir emirle evraklar avluda yakılmış.
ATASE’deki 40 bin belge
1909-1912 yıllarında perde arkasından siyaseti yöneten, 23 Ocak 1913’teki Babıali Baskını’ndan sonra iktidara tam anlamıyla el koyan İttihatçıların gizli örgütü ise Teşkilat-ı Mahsusa adını taşıyordu. Bu güne dek bu örgüt hakkındaki bilgilerimiz daha çok Cemal ve Talat Paşa, Kress Von Kressenstein, Kuşçubaşı Eşref, Kazım Karabekir, Ali İhsan Sabis, Ali Fuad Erden, Galip Vardar, Hüsamettin Ertürk, Fuat Balkan, Arif Cemil, Celal Bayar, Mustafa Ragıp Esatlı gibi şahsiyetlerin hatıratlarından geliyordu çünkü Teşkilat’ın son başkanı diye ünlenen (ama bugün öyle olmadığı anlaşılan) Hüsemettin Ertürk’ün anılarına bakılırsa Birinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde Talat Paşa kabinesinin istifa etmesi üzerine, 14 Ekim 1918'de kabineyi kuran ve Harbiye Nazırlığını da üstlenen Ahmet İzzet Paşa'nın yaptığı ilk işlerden birisi, "Teşkilat-ı Mahsusa Müdürlüğüne hemen çalışmalarını durdurması, arşivlerini yok etmesi (…) talimatını" vermek olmuştu. Bu emrin yerine getirildiği sanılıyordu, halbuki Genelkurmay Bilgi ve Belge Merkezi ATASE’nin Birinci Dünya Harbi Koleksiyonu içinde Şube-i Mahsusa adıyla tasnif edilmiş 40 bine yakın belgenin olduğu artık biliniyor. Yeter ki ATASE yetkililerinin sıkı eleğinden geçip de belgeleri inceleme izni alabilin…
Kuruluş tarihi ve amacı
Hatıratlardaki kuruluş tarihleri 26 Mart 1913 ile 5 Ağustos 1913 arasındaki bir gün iken ATASE’deki bir belgeye göre, Teşkilat-ı Mahsusa’nın kuruluş tarihi, 17 Teşrin-i Sani 1329 yani 30 Kasım 1913. Bu tarihi doğruysa, bugüne dek Teşkilat’ın başarı hanesine yazılan pek çok olay (Babıali Baskını, Mahmud Şevket Paşa suikastı, Edirne’nin geri alınması, Garbi Trakya Müstakil Hükümeti’nin kurulması, Birinci Dünya Savaşı’na girmek için Rus sınırında sabotajlar yapan Rauf Bey Müfrezesi, Hindistan’a giden kafile) Teşkilat’ın işi değildi.
Şükrü Hanioğlu’na göre bazı üyeleri Büchner, Nietzsche ve özellikle de Schopenhauer’dan etkilenecek kadar entelektüel olan Teşkilatın ilk (küçük) amacı, 1908 öncesi tecrübelerden yararlanarak İTC’nin siyasi iktidarını garanti etmek ve aynı zamanda İTC’nin üç liderinin birbirine karşı gücünü kontrol etmekti. Teşkilatın büyük amacı ise, İmparatorluğun dağılmasını önleyici tedbirler almaktı. Nitekim, İTC mensubu Muhittin Birgen 1936-1937’de yayımlanan hatıratında teşkilatı ‘gizli harici siyasetçi’ olarak nitelemişti. Bunlardan anlaşıldığı kadarıyla Teşkilat-ı Mahsusa, bugünün MİT’i gibi bir istihbarat örgütü değildi. Hüsamettin Ertürk’ün sözleriyle bir özet yaparsak: "Bu teşkilatın gayesi, bir taraftan bütün İslamları bir bayrak altında toplamak, bu suretle Panislamizme vasıl olmaktır. Diğer taraftan da Türk ırkını siyasi bir birlik içinde bulundurmak, bu bakımdan da Pantürkizmi hakikat sahasına sokmaktır. Enver Paşa'nın bir yandan Emiri Efendi'nin İttihat ve Terakki programındaki panislamizminden, diğer taraftan da Ziya Gökalp’in pantürkizminden ilham aldığı muhakkaktır.”
İlk reisi Kuşçubaşı Eşref miydi?
ATASE belgelerine göre, teşkilatın başkanları sırasıyla şu kişilerdi: Süleyman Askeri Bey (30 Kasım 1913’ten 6 veya 13 Kasım 1914’e); Halil (Kut) Bey/Paşa (Kasım 1914’ten 19 Aralık 1914’e); Cevad (Kızanlıklı) Bey (19 Aralık 1914’ten Mayıs veya Haziran 1915’e); Tunuslu Ali (Başhampa) Bey (Mayıs veya Haziran 1915’ten 31 Ekim 1918’e); Miralay Hüseyin Tosun Bey (31 Ekim 1918’den 15 Kasım 1918’e). Yine ATASE kayıtlarına göre, Süvari Kaymakamı Hüsamettin (Ertürk) Bey ise 5 Aralık 1918’de teşkilatın tasfiyesi ile görevlendirilmiş.
Sondan başlayalım. Bugüne dek pek çok yazıda (aralarında benim yazılarım da var) Hüsamettin Ertürk, büyük ölçüde kendisini böyle takdim ettiği için, ‘Teşkilat-ı Mahsusa’nın son reisi’ olarak tanımlandı. ATASE belgeleri bunun böyle olmadığını, Ertürk’ün ‘tasfiye memuru’ olduğunu gösteriyor.
Tarihçiliği hakkında epey tartışmalar olan Cemal Kutay’a göre ise teşkilatı kuran ve ilk şefi Kuşçubaşı Eşref’tir. Halbuki bu konuda doktora çalışması yapmış olan Philippe Stoddard’a göre Eşref Bey, sadece Arabistan, Sina ve Kuzey Afrika şefi idi. Muhtemelen Enver Paşa’ya değil ama Süleyman Askeri, Cemal Paşa, Kress von Kressenstein ve Sapancalı Mümtaz Bey gibi kumandanlara bağlı olarak gönüllülerin başında idi. Kısacası iyi bir ajandan başka bir şey değildi. (Eşref Bey’in hatıratında Süleyman Askeri ve Mümtaz Bey’e yer vermeyişi bununla ilgili olabilir.)
Teşkilat’ın başkanlarından Miralay Cevad (Kızanlıklı), 1919 yılında İstanbul’da Divan-ı Harb-i Örfi’de verdiği ifadede Teşkilat’ı İTC Merkez Komitesi’nden Dr. Nazım, Dr. Bahaeddin Şakir ve (Milli Emniyet Reisi) Erzurumlu Aziz’in kurduğunu açıklamıştı. Reisler olarak da sadece Süleyman Askeri, Halil Kut ve kendisini zikretmişti.
ATASE belgelerine göre Teşkilatın en uzun süreli başkanı olan Tunuslu Ali (Başhampa) adından Philip H. Stoddard ile bu konuda çok önemli bilgileri sunan Tarık Zafer Tunaya da hiç söz etmiyor. Bu da gayet ilginç bir durum. (Bu arada Ali Başhampa’nın mezarı Beşiktaş’taki Yahya Efendi Tekkesi haziresinde imiş, 1962’de Tunus’a gönderilmiş.)
Teşkilat şeması
Üzerinde uzlaşma olan husus ise, Teşkilatın merkezinin, Nur-i Osmaniye’de, Tasvir-i Efkar Matbaası’nın karşısında 23 numaralı binada olduğu.
ATASE belgelerine göre Teşkilatın yürütme komitesi dört kişiden oluşuyor: Atıf Bey (Kamçıl), Aziz Bey (?), Dr. Nazım Bey, Dr. Bahaeddin Şakir. Komitenin altında Rumeli’den sorumlu Arif Bey, Kafkasya’dan sorumlu Yüzbaşı Rıza Bey, Afrika’dan (Trablusgarp) sorumlu Hüseyin Tosun Bey, Doğu Vilayetlerinden sorumlu Dr. Bahaeddin Şakir ve Ruşeni Bey var.
Başka kaynaklardan, Teşkilat’ta görev yapmış olduğunu bildiğimiz bazı isimler ise şöyle: Yakup Cemil, Ömer Naci, Mehmed Akif Ersoy, Mithat Şükrü Bleda, Ohrili Eyüb Sabri, İsmail Canbulat, Galip Vardar, Filibeli Hilmi, Nuri Killigil, Ali Fethi Okyar, ‘Kel’ Ali Çetinkaya, ‘Çerkes’ Reşit ve Ethem beyler, Fuat Bulca, Nuri Conker, Rauf Orbay, Emir Şekip Arslan, Abdülaziz Caviş, Abdürreşid İbrahim, Libyalı Şeyh Sunusi, Aziz el-Mısri, Zübeyde Saplı, Ahmet Salih Harb, Hilmi Musallimi…
Bölge başlıkları yukardaki gibi ama iddialara göre teşkilat Arnavutluk, Trakya, Makedonya, Fas, Trablusgarp, Cezayir, Tunus, Mısır, Habeşistan, Sudan, Zanzibar, Somali, Yemen, Malay Adaları, Açe, Kırım, Kafkasya, Belucistan, Afganistan, Moğolistan, Çin, Türkistan, gibi geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyor.
Faaliyet gösteriyor da, Teşkilat somut olarak neleri yaptı, neleri başardı, neleri başaramadı dersek, tahmin edileceği gibi elimize belgeye dayalı bilgi yok. Sadece sözlü tarih anlatıları ve dolaylı bilgiler var. Bunları bir araya getirerek şöyle bir resim çıkardım:
Teşkilat’ın ilk ‘başarılı operasyonu’ (!) Osmanlı İmparatorluğu’nu Birinci Dünya Savaşı’na sokmak için, Rusya’nın tahrik edilmesi olmalı. Enver ve Talat paşaların 2 Ağustos 1914’te kotardığı Osmanlı-Alman ittifakı gereğince, 27 Ekim 1914’te Amiral Suchon komutasındaki Yavuz (aslı Goeben), Midilli (aslı Breslau), Hamidiye, Berk, Gayret ve Numune gemilerinden oluşan Osmanlı filosu Karadeniz’e açılıp 29/30 Ekim’de Rusya’nın Sivastopol ve Odessa limanlarını top ateşine tutup iki de Rus gemisi batırırken Alman görevlilerin başkanlığındaki Teşkilat-ı Mahsusa elemanları Erzurum’a ve Trabzon’a gönderilmişler, cezaevlerinden salınan mahkûmlar ve Gürcü sabotajcılar, Arhavi’den Rusya’ya sızmışlar ve sabotajlara başlamışlardı. O sırada Harekât Dairesi Şefi olan Ali İhsan (Sabis) Paşa’ya göre bu iş için ayrılan ödenek 300 bin lira gibi büyük bir miktardır. En sonunda tahrikler meyvesini verir, 4 Kasım’da Rusya, 5 Kasım’da da Britanya ve Fransa Osmanlı Devleti’ne savaş ilan ederler.
Ermeni Kırımı’ndaki rolü
Teşkilat’ın, en başarılı işi (!) ise 1915 Ermeni Kırımı olmalı. Arşivlerde ve hatıratlarda, Teşkilatın adamlarının özellikle hapishanelerden salıverilen suçlulardan müteşekkil çeteleri ve yerel aşiretlerin oluşturduğu çeteleri tehcirde ve kırımda istihdam ettiklerine dair pek çok ipucu var. Örneğin Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra 2 Aralık 1918’de Meclis-i Mebusan’da bir konuşma yapan Meclis-i Ayan Reisi Çürüksulu Mahmud Paşa, sadeleştirilmiş dille şöyle demişti: “Gerek Ermeni, Rum gibi gayri Müslim ve gerek Müslim unsurlar hakkında yürütülen zulüm ve cinayet .... bir takım araçlar ile çeteler denilen Teşkilat-ı Mahsusa vasıtasıyla icra edilmiştir.”
Mütareke döneminde yapılan Divan-ı Harb-i Örfi yargılamalarında, ana davanın 2. Ve 5. oturumu özel olarak Teşkilat-ı Mahsusa’nın tehcirdeki rolünü incelemeye ayrılmıştı. İddianamede “Teşkilat-ı Mahsusa’nın imha göreviyle meşgul olarak cemiyetle (İTC) ilişkisi kesinleştirilmiş...” deniyordu. Sanıklar bu ilişkiyi önce şiddetle reddetmişler, ancak savcının belge ve tanıklar getirmesiyle pes ederek, kabul etmek zorunda kalmışlardı. Örneğin İTC’nin ve Teşkilat’ın önemli adamlarından olan Atıf Bey, davanın 7. Oturumunda “İTC’nin Merkezi-i Umumisi gözetiminde, Teşkilat-ı Mahsusa bir seri suç makinesine dönmüştür,” der.
Konunun uzmanlarından Tarık Zafer Tunaya, ‘dış’ Teşkilat-ı Mahsusa’yı bu suçlardan muaf tutarken, ‘iç’ örgütte ‘eşkıya zihniyeti taşıyan gönüllüler, çeteler mahkumların’ bulunduğunu kabul ederken, dönemin ünlü gazetecisi Ahmet Emin Yalman doğrudan “çetelerden oluşan Teşkilat-ı Mahsusa denen ekip, doğrudan doğruya bir imha hedefinin arkasından koşmuştur” diyecektir. 1915’te Eskişehir’de sevk komisyonu reisliği yapan Ahmet Refik Altınay ise “Savaşın başında, birçok çete İstanbul’dan Anadolu’ya sevk edildi. Bunlar hapishanelerden salınan hırsızlar ve katillerden oluşuyordu. Harbiye Nezareti’nin açık eğitim sahalarında bir haftalık eğitimden sonra, Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Kafkasya hudut bölgelerine sevkedildiler. Ermeni mezaliminde en büyük cinayetleri bu çeteler ika ettiler,” diyerek Teşkilat’ın rolünü özetler.
Şuayyibe hezimeti
Konunun uzmanları tarafından Teşkilat’ın başarısız sayıldığı yerler ise Irak ve Filistin-Suriye Cephesi. Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizler Basra'yı ele geçirince, Teşkilatın ilk reisi Süleyman Askeri, Kürt ve Arap aşiretlerinden derlenmiş bir çeteyle İngilizlere karşı vur-kaç saldırıları düzenlemiş, Abadan’daki petrol tesislerini yakmıştı. İngilizlerin bu tepkisi sert oldu, 12-14 Nisan 1915'te Şuayyibe'de atlı birliklerle gelişigüzel saldıran Osmanlı birliklerini ağır bir yenilgiye uğrattılar. Süleyman Askeri, bunu kendine yediremedi ve 14 Nisan günü bir sahra çadırının içinde kafasına kurşun sıkarak intihar etti.
29 Nisan 1916'da Halil Paşa komutasındaki Osmanlı 6. Ordusu'nun İngiliz birliklerini Kut'ül Ammare'de yenilgiye uğratıp esir almalarından sonra, Nuri (Killigil) Paşa ve Rauf (Orbay) Bey yönetiminde bir Teşkilât-ı Mahsusa birliğinin savaşta tarafsız olan İran ve Afganistan'a girerek burada yerli kuvvetlerden oluşturacağı birliklerle İngilizleri arkadan vurma denemesini ise Osmanlı Genelkurmayında görevli Mareşal Liman von Sanders, Irak'taki yenilginin nedenlerinden biri saymıştı.
Kanal Harekatları
Teşkilat’ın 2-3 Şubat 1915 tarihli Birinci Kanal Harekatı ile Nisan-Ağustos 1916 tarihli İkinci Kanal Harekatı sırasındaki rolü ise bir anlamda ‘başarılı’, bir anlamda ‘başarısız’ sayılır. Libya’da İngilizlerin Senusileri yanlarına çekmelerini önlemelei, Darfur Sultanı Ali Dinar’ı Osmanlıların yanına çekmeleri, harekat öncesi, Suriye’deki Şam’dan Sina’daki Bir’üş-Şeba’ya, Libya’daki Sellum’dan Mısır sınırındaki Siva vahasına kadarki bölgede, ikmal merkezleri oluşturmaları ve yerel güçlerden 3 bin kadar kişiyi silahlandırmaları ‘başarı’ öyküsü sayılabilir. Ancak, Teşkilat’ın İngilizlere karşı yerel halkın ayaklanmasını örgütleyememesi (İngilizlerin Şerif Hüseyin’i örgütledikleri düşünülünce) ‘başarısızlık’ sayıldı. Elbette bu zor bir görevdi ancak Kuşçubaşı Eşref’in itiraf ettiği gibi Teşkilat, İngilizlerin Müslümanları yönetme kapasitesini küçümsemiş, Bedevilerin dini bağlarını ve sadakat duygularını ise aşırı abartmıştı.
Teşkilat’ın örgütlediği Mevlevi Alayı’nın Hindistan yerine Türkistan’a gitmesi gibi ufak tefek başarısızlıklar da olmakla birlikte, Teşkilat’ın Müslüman halklar arasında yaptığı çalışmaların İngilizleri az da olsa endişelendirdiği, en azından Müslüman ülkelerde büyük miktarda güç bırakmak durumunda kaldıkları kabul edilir.
Sonuç olarak Teşkilat-ı Mahsusa, bugün MİT’in yaptığı gibi, bir yandan iktidar bloğu arasındaki güç mücadelesinde yer almaya çalışan, bir yandan dış politikada boyundan büyük işlere kalkışan, içteki kirli işleri gözlerden kaçırılırken dıştaki işleri efsaneleştirilen, resmi tarihçiler tarafından üzerindeki gizem perdesi kasıtlı olarak kaldırılmayarak cazibesi daim kılınmaya çalışılan, ‘şuyuu, vukuundan büyük’ bir örgüttü....
Özet Kaynakça: Philip H. Stoddard, Osmanlı Devleti ve Araplar 1911-1918: Tes¸kilat-ı Mahsusa Üzerine Bir Ön Çalıs¸ma, Arma Yayınları, 2003; Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasal Gelis¸meler (1876-1938), Birinci Kitap: Kanun-i Esasi ve Mes¸rutiyet Dönemi (1876-1918). I·stanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2001; Osman Selim Kocahanog?lu, I·ttihat ve Terakki’nin Sorgulanması ve Yargılanması (1918-1919), Temel Yayıları, 1998; “Tehcir ve Taktil”, Divan-ı Harb-I Örfi Zabıtları, İttihat ve Terakki’nin Yargılanması, Derleyenler: Vahakn N. Dadrian-Taner Akçam, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2008; Vahdet Keles¸yılmaz, Tes¸kilat-ı Mahsusa’nın Hindistan Misyonu (1914-1918), Atatürk Aras¸tırma Merkezi, 1999; Sadık Sarısaman, “Trabzon Mıntıkası Tes¸kilat-ı Mahsusa Heyet-i I·daresinin Faaliyetleri ve Gürcü Lejyonu”, XIII. Türk Tarih Kongresi. Ankara. 4-8 Ekim 1999’da sunulan bildiri; Cemil Koçak, “Tes¸kilat-ı Mahsusayı Nasıl Bilirdiniz”, Tarih ve Toplum, S.3, 2006, s. 171-214; Polat, Safi, “The Ottoman Special Organization- Teşkilat-ı Mahsusa: A Historical Assesment with Particular Reference to its Operations Against British Occupied Egypt (1914-1916), Bilkent Üniversitesi, Master Tezi (2006); Sezai Balcı-Mustafa Balcıoğlu, “Teşkilat-ı Mahsusa başkanı Tunuslu Ali Başhampa”, I ve II, Toplumsal Tarih, S 209, s.68-73 ve S. 210, s.28-35.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2024
9.09.2024
17.11.2022
6.11.2022
7.06.2019
26.12.2017
21.03.2016
13.03.2016
6.02.2016
28.02.2016