Ayşe HÜR
Bundan tam 76 yıl önce, 14 Kasım’ı 15 Kasım’a bağlayan gece, Elazığ’ın Buğday Meydanı’nda idam edilen Seyit Rıza için, 1914’ten beri mesleği icabı Dersim’de bulunan, 17 Aralık 1918’den itibaren Kürdistan Teali Cemiyeti’nin (Cemiyetin belgelerinde adı geçmemekle birlikte) üyesi olduğunu ifade eden Baytar Nuri Dersimi, şöyler der: “Dersim fiilen bağımsızdı, yönetim başkanlığını Seyit Rıza ele almıştı ve Kürdistan adına çalışmaya devam ediyordu (...) Seyit Rıza, önemli bir kuvvetle Dersim merkezini işgal etti ve Mustafa Kemal’e çektiği bir telgrafla, Ankara’da bulunan ve Dersimliler adına milletvekili olarak atanan kişilerin Dersim’i kesinlikle temsil yetkilerine sahip olmadıklarını, Dersim’in bağımsız bir Kürt yönetimi istediğini ve bu milli istek Ankara Hükümeti tarafından kabul ve resmen ilan edildikten sonra, ancak Kürdistan’ın bir konfederasyon şeklinde Ankara ile işbirliği yapabileceğini bildirdi..”
1921 Koçgiri İsyanı konusunda akademik çalışmaları olan Dilek Solieau’ya göre Seyit Rıza’nın “Nuri Dersimi’nin “yönetim başkanlığını Seyit Rıza ele almıştı” iddiası; Dersim’in çok parçalı aşiretsel ve inançsal ‘ocak’ sistemi yapılanması gereği, gerçeği yansıtmaz. Zira bölgede tek bir lider yoktur ve Seyit Rıza da tıpkı diğer aşiret liderleri gibi ancak kendi aşiretinden sorumludur. Dilek Solieau, Nuri Dersimi bu satırları yazarken (yıl 1950’dir), Seyit Rıza’nın artık yaşamadığını hatırlatarak, “Dersim’in Kürt resmi tarihini yazmaya soyunan Nuri Dersimi için ulusal harekete bir ‘önder’ ve ‘kahraman’ bulma girişimine, Seyit Rıza’dan daha iyi bir isim düşünülemez!” der. (Nuri Dersimi ayrı bir yazıda ele alınmayı hak eden önemli bir figür. Dolayısıyla bu yazıda fazla ayrıntıya girmeyeceğim.)
UZLAŞMACI SEYİT RIZA, UZLAŞMAZ DEVLET
Öte yandan Dilek Solieau’nun üzerinde çalıştığı arşiv belgelerine bakılırsa Seyit Rıza, Nuri Dersimi’nin resmettiğinin (‘Kürdistan’ı kurmaya çalışan milliyetçi lider’ imajının) aksine, başından itibaren Ankara Hükümeti ile uzlaşmaya çalışan, arabulucu, çözüm arayıcı, her fırsatta hükümete itaatini bildiren bir aşiret reisi olarak karşımıza çıkmaktadır. (Seyit Rıza’nın Ankara ile yazışmalarından bazı örnekleri yer sorunu yüzünden sadece internet nüshasına koyabildim.)
Bu arada hatırlatalım, Seyit Rıza’nın Türkçesi bile yoktur. Yazı bildiği daha da şüphelidir. Nitekim bu telgrafları onun adına Nuri Dersimi’nin kaleme aldığını düşündüren şu satırları paylaşmak istiyorum: “(1921’de Koçgiri olayına adı karışan) Alişan Bey’in cezalandırılmasını önlemek maksadı ile Ankara Hükümetine, Mustafa Kemal Paşa‘ya ve Türk Millet Meclisine, Dersim aşiretleri namına telgraflar ve mazbatalar yazmaya ve göndermeye başladım. Seyit Rıza, bana, “imza benim, fakat umum Dersim namına sana selahiyet veriyorum. Her ne suretle yazarsanız, yazınız’ demekte olduğundan, çok etkili telgraflar, mazbatalar yazmayı kendime bir görev bildim…”
Şimdi Seyit Rıza’nın telgraflarından bir kaçına göz atalım. Örneğin 10 Mayıs 1921’de, Seyit Rıza, Erzincan Mebusu Osman Fevzi Bey aracılığıyla TBMM’ye gönderdiği bir mektupta, hikayesini 10 Mart 2103 tarihinde bu sayfalarda anlattığım Mart-Nisan 1921 tarihli Koçgiri İsyanı’na atıfla, kendisinin Dersim’de İngiliz parasına tamah ederek isyana iştirak eden bir fert olmadığını, bu hususta yapılan haberleri ret ve tekzip ettiğini ve Koçgiri İsyanı’nın önemli aktörleri olan Alişan Bey ve Alişer Efendi’nin eylemlerinin dış etkilerle değil bizzat kendi kararlarıyla olduğunu açıklar. Mektupta ayrıca isyancıları takip sırasında bazı ahalinin ve köylerin tahrip edilmesi yüzünden Dersim ve Ovacık bölgelerinde halkın galeyana geldiğini ve aşiret reislerine itaat etmediği belirtilmekte ve olayların daha da ateşlenmemesi için hükümetin tedbir alması istenmektedir.
Devletin bu iyi niyetli girişime cevabı geleneksel şekilde olur. Koçgiri İsyanını bastırmak için olağanüstü yetkilerle görevlendirilmiş olan Merkez Ordusu Kumandanı ‘Sakallı’ Nurettin Paşa, 7 Haziran 1921’de yazdığı telgrafla Seyit Rıza’nın bir taraftan hükümete sadık göründüğünü ve bir taraftan da tahriklerden ve aleyhtarlıktan da geri kalmayan iki yüzlü bir adam olduğunu yazar.
Haziran ayında, Nureddin Paşa, Erkan-ı Harbi Umumiye Riyaseti’ne Seyit Rıza’nın ve diğer bazı Dersim aşiret reislerinin hükümete itaatleri ve Garp Cephesi’nde devam eden savaşa katılmak üzere hazır bekledikleri haberini iletir. Buna verilen cevapta bazı Dersim aşiret reislerinin Garp Cephesi’ne gitme önerisinin dikkate alınmaması, Dersimlilerin ancak kendi bölgelerinde eşkıya takibi göreviyle istihdam edilebilecekleri bildirilecektir.
Hükümetten bir türlü beklediği cevabı alamayan Seyit Rıza, yine Osman Fevzi Bey aracılığıyla, TBMM’ye ikinci bir telgraf daha gönderir. 10 Eylül 1921 tarihli bu telgrafta, Seyit Rıza ve diğer reislerin TBMM Hükümeti’ne bağlı oldukları belirtilmekte, Koçgiri liderlerinden Alişan ve arkadaşlarının affedilmesi rica edilmektedir. Benzer bir telgraf Şark Kumandanı Kazım Karabekir’e de gönderilmiştir.
Kazım Karabekir bu taleplere cevabını, Erzincan Mutasarrıflığı’na, Mevki Kumandanlığına, El-Aziz Vilayeti’ne, Mıntıka Kumandanlığı’na ve Dersim Mutasarrıflığı’na çektiği beyanname niteliğindeki telgrafıyla verir. Telgraflarda özetle Seyit Rıza’ya güvenilmemesi, bölgede ahalinin heyecanına neden olan haber ve neşriyatı yayanların derhal Sivas’taki Divan-ı Harb-i Örfi’ye sevkedilmeleri ve “en seri ve tesirli tedbirlere başvurulması” emredilmektedir.
Devletin homojenleştirme politikalarını uygulamak için 1927’de oluşturduğu Umumi Müfettişliklerden merkezi Diyarbakır’da olan İkinci Umumi Müfettişlik, Dersim’den de sorumlu kılınır. İkinci Umumi Müfettişlikten Dahiliye Vekaleti’ne çekilen 8 Aralık 1928 tarihli şifreli telgrafta Seyit Rıza ve Baytar Nuri’nin İkinci Umumi Müfettişliğin Elazığ’daki merkezini ziyaret ettiği yazılıdır. Şifrede “Cumhuriyet hükümetimize karşı olan sadakat ve merbutiyetlerini teyit ettiler, hakkında vaki olan şüphelerin tamamen izalesi için ovada iskanlarını rica ettiler. Talimatnamemizin mucubince arazi verilmesi hususu Elaziz Vilayetine tebliğ edildi. Bugün gittiler, arz ederim efendim,” denmektedir. Anlaşılan Seyit Rıza, 1926 Koçuşağı harekatından sonra bir kez daha bozulan ilişkileri düzeltmek için tekrar girişimde bulunmuştur.
CEMAL BARDAKÇI’NIN ÇABALARI
1926 yılında Dersim’e atanan Diyarbakır Valisi Cemal’in (Bardakçı) bu adıma cevabı olumlu olur. Seyit Rıza başta olmak üzere Dersimli bazı ağa ve seyitlere arazi, ev ve iş verilerek aileleriyle Elazığ’da iskanları sağlanır. Ancak bir süre sonra İkinci Umum Müfettiş İbrahim Tali’nin (Öngören)arası bozulan Cemal Bardakçı 1929’da Çorum’a tayin edilir, yerine Nizamettin Bey getirilir. Yeni valinin ilk işi Cemal Bardakçı’nın imza koyduğu iskan işlerini iptal etmek olur. Dersim rüesasının elindeki arazi ve mallar alınınca ağalar Dersim’e dönmek zorunda kalırlar.
Devletin bilmem kaçıncı kez fikir değiştirmesi Seyit Rıza’yı yıldırmamış olmalı ki, 14 Haziran 1933 tarihinde Elazığ Valisi’ne gönderdiği mektubu şu cümlelerle başlar: “Hürmet ve tanzimle ellerinizden öperim. Uğradığımız haksızlığın boyutlarını arz etmeye mecbur kaldım (...) Harb-i Umumi’de hükümetin verdiği emirleri öpüp başıma koydum. 10 bin kadar milis kuvveti topladım. Halit Paşa kumandasındaki orduya katılarak topraklarımızı Ruslara karşı savundum. Cansiperane bir mücadele ortaya koydum. Komutanların ve paşaların takdirine mazhar oldum. Bugüne kadar hükümete hizmet etmekten bir an geri durmadım. Hakkımızda kaymakam beyin yapmak ve yaptırmak istediği zülüm ve haksızlığın önüne set çekilmesini istirham ederim.”
Seyit Rıza’nın 9 Temmuz 1933 tarihinde Hozat Jandarma Kumandanı’na yazdığı mektuptaki ifadeler devletin bu çağrıya nasıl cevap verdiğinin ipuçlarını içeriyor: “Mevsim kış ben de yaşlı olduğum için görüşme davetinize gelemedim ancak oğlumu Kaymakama yolladım. Talebinizi Cumhuriyet hükümetinin emri kabul ettim. Evlat benim değildi sizin evladınızdı. Biz vatan evladı değil miyiz? Oğlumu katledenleri, Kaymakam Bey korudu. Allah merhamet versin! Şimdi kaymakam aşiretleri üzerine sevk ediyor. Benim bir kusurum yoktur, adalet aradığım için haksız mı oldum. Hükümete düşmanlığım yoktur, hükümete düşman olan haşa Allah’a düşman olur...”
BENİ TÜRKİSTAN’A GÖNDERİN!
Ama Seyit Rıza, bunu da sineye çeker, çünkü Sabiha Gökçen’in kullandığı uçağın da arasında olduğu uçak filoları 1 Mayıs’tan itibaren Dersim’e bombalar yağdırmaya başlamıştır. Seyit Rıza 20 Mayıs 1937 tarihinde Alpdoğan Paşa’ya şöyle yazar: “Kan dursun yeter ki! Beni ve aşiretimi, Erzurum’a yollayın. Ya da hükümet benden şüphe ediyorsa Halep’e gideyim. Veyahut Türkistan’a geri gönderin!”
Bu mektubun ruhuna uygun olarak jandarma tarafından aranan 3.700 kişiden 2 bini güvenlik güçlerine teslim olur, asayişsizlik’ olaylarında önemli bir azalma kaydedilir. Ancak hükümet askeri harekata ara vermez. 9 Temmuz 1937’de, 1921’den beri bölgede saklanan Koçgiri isyanı’nın önderlerinden Alişer Efendi ve karısı Zarife Hanım öldürülür, karı kocanın kesik başları Abdullah Paşa’ya gönderilir. Ağustos ortalarında Seyit Rıza’nın oğlu ve karısı dâhil 33 kişi öldürülür.
Ankara tarafından ‘isyancıların başı’ olarak nitelenen Seyit Rıza ile hükümet kuvvetleri arasındaki son temas 16-17 Ağustos 1937 gecesi Bahtiyar mıntıkasında yaşanır. Çatışma sırasında Seyit Rıza’nın oğlu Şeyh Hasan, ikinci karısı Bese ve üç torunu öldürülür. Kaçmayı başaran Seyit Rıza, 26 Ağustos’ta Bahtiyar Aşireti Reisi Şahin’in kendi adamlarınca öldürüldüğünü duyunca 10 Eylül 1937’de, Erzincan 5. Jandarma Bölük Komutanlığı’na bağlı bir karakola teslim olur.
Bundan sonrasını bugün artık herkes biliyor. Hukuk dışı bir yargılama süreci sonunda Seyit Rıza ve 11 arkadaşı idama mahkum oldu, bunlardan dördünün cezası yaşlılık nedeniyle 30 yıl hapse çevrildi. Seyit Rıza ve oğlu Hüseyin’le, 5 kişi 14/15 Kasım 1937 gecesi, Elazığ’ın Buğday Meydanı’nda idam edildi. Seyit Rıza’nın idam öncesi sarfettiği “Evlad-ı Kervelayme. Bê gunayme! Ayvo! Zulümo! Cinayeto! (Evlad-ı Kerbela’yız. Günahsızız. Ayıptır! Zulümdür! Cinayettir!)” sözü Dersimlilerin toplumsal belleğine paslı bir çivi gibi çakıldı.
SEYİT RIZA MİLLETLER CEMİYETİ’NE BAŞVURDU MU?
Seyit Rıza ve arkadaşları yargılanmayı beklerken, 5 Ekim 1937 günü, Ankara’ya Milletler Cemiyeti’nden (MC) bir yazı gelir. Yazıya göre, Seyit Rıza, Britanya Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Milletler Cemiyeti’ne 30 Haziran 1937 tarihinde bir mektup göndermiştir. (Söz konusu mektubun fotoğrafını BM’nin Cenevre’deki arşivinden aldım. Mektubun üzerindeki ’alındı mührüne’ bakılırsa, mektup MC kayıtlarına 20 Eylül 1937 tarihinde girmiş.)
Başında “30 Temmuz 1937, Dersim-Kürdistan” yazan, daktilo ile yazılmış Fransızca mektubun tarafımdan yapılmış hassas olmayan çevirisi şöyle:
“Bay Genel Sekreter,
Türkiye hükümeti senelerden beri Kürd kavmini asimile etmeye uğraşmakta ve bu uğurda bu kavme zulmetmekte, Kürd diliyle gazete ve yayınları yasaklamakta, kendi dilleriyle konuşan kimselere işkence yapmakta, verimli Kürdistan topraklarından Anadolu’nun çorak topraklarına sistemli ve zorunlu sürgün düzenlemekte, sürgünler oralarda büyük sayılarda telef olmaktadır.
(...)
Bu hal karşısında Kürtler uzak sürgün yollarında helak olmaktansa 1930’da olduğu gibi Ararat (Ağrı) Dağı’yla Zilan ve Bayazid yaylalarında nefsi müdafaa için silaha sarıldılar. Üç aydan beri memleketimde merhametsizce bir savaş sürüyor. Mücadele araçlarının eşitsizliğine ve bombardıman uçaklarının, yağan bombaların, boğucu gazların kullanımına rağmen ben ve yurttaşlarım Türkiye ordusunu başarısızlığa uğratmayı başardık. Direnişimiz karşısında Türkiye uçakları, köyleri bombardıman etmekte, müdafaasız kadınları ve çocukları öldürmekte ve böylece Türkiye hükümeti bütün Kürdistan ahalisine işkence yaparak başarısızlığının acısını çıkarmaktadır. Hapishaneler sakin Kürd ahalisiyle dolmuştur ve aydınlar kurşuna dizilmekte, asılmakta veya Türkiye’nin ücra yerlerine sürgün edilmektedir.
Üç milyon Kürt kendi yurtlarında bulunuyorlar ve ırklarını, dillerini, geleneklerini,, kültürlerini ve medeniyetlerini muhafaza etmek, sakince ve hürriyet içinde yaşamaktan başka bir şey istemiyor. (Kürdler) Benim aracılığımla Ekselanslarına başvurarak kurumunuzun yüksek manevi nüfuzundan Kürd milletinin faydalanmasına ve bu zalimane haksızlığa bir son verilmesini sizden niyaz ediyorlar.
(...)
İmza: Dersim Generali Seyit Rıza.”
Hükümetin bu yazıya ve ekindeki mektuba ilişkin görüşünü ise, Dahiliye Vekaleti Emniyet Umum Müdürlüğü antetli bir kağıda yazılmış 18.11.1937 tarihli yazıdan öğreniyoruz. Cumhurbaşkanlığı Umum Katipliği’ne hitaben yazılmış yazı şöyle:
“Milletler Cemiyeti nezdindeki daimi delegelikten alınmış olan 29 Eylül 1937 tarihli ve 1497/940/16 numaralı bir tahriratta:
Dersim Başkumandanı Seyit Rıza imzasıyla Suriye’de Derecikli Nurettin Yusuf isminde biri tarafından Milletler Cemiyeti Umumi Katipliği’ne bir mektup gönderildiği ve fakat buna ehemmiyet verilmediği gibi bir muameleye de tabi tutulmadığından bahis(le) (Britanya) Hariciye Vekaletinden alınan 12/10/1937 gün ve Üçüncü D. N.10 Şubat 22026/3179 sayılı yazılarına bağlı gönderilmiş olan mezkur mektup sureti ilişik olarak sunulmuştur.
Mektubun Seyit Rıza’ya aidiyeti hususunda kanaat hasıl olmamış, ancak Seyit Rıza imzasını taşıyan mektubu cenupta (güneyde) bulunan Bedirhaniler tarafından tasni edilerek (uydurularak) gönderildiği şüphesi uyanmaktadır. Keyfiyetin tahkik edilmekte olduğunu saygılarımla arzederim.
İmza: Dahiliye Vekili Şükrü Kaya.”
Yıllardır üzerinde fırtınalar kopartılan, Dersim olaylarında yabancı parmağı olduğuna dair kanıt gibi sunulan mektup ve mektuba ilişkin hükümet görüşü böyle!
Bugün biliyoruz ki, mektupta anlatılan olayların hepsi doğrudur. Seyit Rıza’nın (ya da onun adını kullanan kişinin) tek yaptığı, bir sonraki aşamada daha da korkunç bir hal alacak olan katliama dur demesi için uluslararası toplumdan yardım talep etmektir.
Mektubun hükümetin düşündüğü gibi Bedirhaniler tarafından uydurulması ihtimali de var elbette ama yazının başında da belirttiğim gibi Baytar Nuri Dersimi’nin yazması çok daha büyük ihtimaldir. Çünkü başta da söylediğim gibi Seyit Rıza’nın değil Fransızca, Türkçe bildiği bile şüphelidir. Dahası mektubu yazanın diplomatik dile hakim olduğu anlaşılıyor. Yine başta belirttiğim gibi Nuri Dersimi hatıratında, Seyit Rıza adına sağa sola mektuplar yazdığını ifade etmiştir. Son olarak Seyit Rıza’ya Osmanlı döneminde Kazım Karabekir tarafından generallik rütbesi verildiğine dair tek bir belge, tek bir sözlü tarih anlatısı ortada yoktur.
Nuri Dersimi, hatıratında Seyit Rıza’nın tutuklanması üzerine 11 Eylül 1937 Salı günü Türkiye sınırlarından çıktığını ve Halep’e gittiğini yazar. Halbuki mektubun üzerinde Dersim-Kürdistan yazmakta, buna karşılık mektup, Halep’te yaşayan Derikli Nurettin Yusuf adlı biri tarafından Halep’teki Fransız mangasına verilmiş, daha sonra İngiliz yetkililere, onlardan da MC’ye gönderilmiştir. Bu çelişkiyi gidermek için bazı açıklamalar yapılmıştır.
Nuri Dersimi’nin Seyit Rıza’nın idam tarihini 18 Kasım 1937 Perşembe olarak bildirmesi, halbuki idamları örgütleyen İhsan Sabri Çağlayangil’in pazarı pazartesiye bağlayan gece (yani 14/15 Kasım) demesi veya kendisinin Dersim’den ayrılış tarihi olarak verdiği 11 Eylül 1937 gününün kendisinin dediği gibi salıya değil cumartesiye rastlaması bir yana, olayların bir başka tanığı Karerli Mehmet Efendi’ye göre (çeşitli nedenlerden dolayı hatıratın güvenilirliği tartışılmaktadır) Nuri Dersimi, Dersim’den 1934 veya 1935’te ayrılmıştır. Halen Dersim’le ilgili çok değerli sözlü tarih çalışmalarıyla tanıdığımız Nezahat-Kazım Gündoğan çifti ise, görüşme yaptıkları yaşlı tanıklardan öğrendiklerine göre Nuri Dersimi’nin bölgeden 1936’da ayrıldığını söylüyor. Yani hangi tarihi doğru kabul ettiğinize bağlı olarak mektup Dersim’de veya Halep’te yazılmıştır. Ancak o günlerde Dersim’le Suriye arasında gidiş gelişin çok kolay olduğunu da hatırda tutalım.
Uzun sözün kısası, resmi tarihçilerin ve onlarla eşgüdüm halinde çalışan bazı gazetecilerin, Seyit Rıza’nın Ankara ile iyi ilişkiler kurmak, sorunlara çözüm bulmak için yazdığı onlarca mektubu görmezden gelip Milletler Cemiyeti’ne kimin tarafından yazıldığı belli olmayan ama içeriği itibariyle adeta bir ‘imdat çığlığı’ olan bir mektubu ısıtıp ısıtıp ‘Dersim olaylarında yabancı parmağına kanıt’ başlığıyla gündeme getirmesi tipik devletçi refleks olsa gerek....
Özet Kaynakça
Dilek Solieau, “1921 Yılı Resmi Yazışmalarında Seyit Rıza’ya Dair Bazı Belgeler: Seyit Rıza’ya Neden Güvenilmez?”, II. Tunceli (Dersim) Sempozyumu’da sunulan yayınlanmamış bildiri; Mehmet Nuri Dersimi, Kürdistan Tarihinde Dersim, Doz Yayınları, 2004; a.g.y., Hatıratım, Doz Yayınları, 1997; Karerli Mehmet Efendi, I. Dünya Savaşı, Koçgiri, Şeyh Said ve Dersim’e Dair Yazılmayan Tarih ve Anılarım, (1915-1958), Yayına Hazırlayan: Ali Rıza Erenler, Kalan Yayınları, 2007; Jandarma Genel Komutanlığı Dersim Raporu, Kaynak Yayınları, 2000.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2024
9.09.2024
17.11.2022
6.11.2022
7.06.2019
26.12.2017
21.03.2016
13.03.2016
6.02.2016
28.02.2016