Barış Soydan
İsyan dalgaları depremler gibi hep beklenmedik anlarda gelir. 1968’de dünyayı sarsan isyan dalgasını hiçbir sosyal bilimci öngörememişti. Gezi’yi ya da Arap Baharı’nı kimsenin görememesi gibi… Hepsi beklenmedik anlarda patladılar. Geçtiğimiz günlerde Şili, Lübnan, Ekvador, Irak, Hong Kong ve diğer noktalarda patlayan isyanlar gibi...
Toplumların alttan alta kaynadığını, aşağıda büyük bir basınç biriktiğini tespit etmek tabii ki mümkün ama toplumsal fay hatlarının hangi tarihte, ne şiddette depreme yol açacağını öngörmek imkânsız. Tabii nereye evrileceklerini de…
Sosyal bilimcilerin işi isyanlar olup bittikten, bastırıldıktan veya toplumları dönüştürdükten sonra ne olup bittiğini anlatmak. Hegel’in meşhur sözünde olduğu gibi: “Minerva'nın baykuşu akşamın alacakaranlığında kanat çırpıp uçar”. Yani olaylar henüz sıcakken ne olup bittiğini tam olarak anlamak mümkün değildir. Kapsamlı analiz için gecenin sona erdiği, yani ateşin küllendiği saatleri beklemek gerekir.
Gazetecilerin işi ise farklı. Bizim işimiz sıcağı sıcağına, olaylar gelişiyorken yazmak, anlamlandırmaya çalışmak. Tıpkı bu yazı gibi.
Sonda söylenmesi gerekeni başta söyleyerek başlayayım: Şili, Lübnan ve diğer ayaklanmalar anlık öfkelerden değil derinlerde yatan ekonomik sorunlardan, en başta da eşitsizlikten, büyümenin nimetlerinin küçük bir azınlığın elinde toplanmasından kaynaklanıyor.
Şili’yi alalım. Şili’de 1 milyon insanın sokağa dökülmesinin arkasında, 1971 yılında darbe yapan General Pinochet tarafından başlatılan ve yıllardan bu yana uygulanagelen neo-liberal politikalar yatıyor.
Şili, devletin ekonomideki rolünün minimuma indirilmesini öngören neo-liberalizmin dünyadaki öncülerinden biriydi. Bu politikalara pek çok ülkeden, bu arada Türkiye’den de önce başladı, çok daha ileri gitti. Türkiye’de emeklilik sisteminin, eğitimin özelleştirilmesi tartışılıyorken Şili emeklilik ve eğitim sistemlerini özelleştirmişti bile.
Şili bunu neo-liberalizmin düşünsel merkezlerinden biri olan, “Parasalcı” iktisatçı Milton Friedman’ın eğitim verdiği Chicago Üniversitesi’nde eğitim görüp ülkelerine dönen teknokratlar öncülüğünde yaptı.
General Pinochet’nin faşist darbesi sonrasında Şili’de başta eğitim ve emeklilik sistemi olmak üzere hemen her şey özelleştirildi. Elektrik, su, sağlık… Şili’de özelleştirilmeyen şey kalmadı. Geçmişte devletin sunduğu bu hizmetler bugün kâr amacı güden şirketlerin kontrolünde. Ve bu şirketler maksimum kâr elde edebilmek için zam üzerine zam yapıyorlar. Şili’de sokağa çıkan 1 milyon kişinin ilk hedeflerinden birinin özelleştirme ile Şili’ye giren İtalyan şirketi Enel’in merkezi olması rastlantı değil.
Son isyanın kıvılcımı, metro fiyatlarına yapılan yüzde 3’lük zamdı. Ama asıl mesele, yukarıda saydığımız temel hizmetlerin pahalılığı. Başkent Santiago’daki Metro İşçileri Sendikası’nın Başkanı Rivas, İngiliz Guardian gazetesine şöyle diyor:
“İsyanın sebebi metro zammı değil, düşük emeklilik maaşları, suyun özelleştirilmesi, elektrik fiyatlarındaki artış, sağlık sisteminin içinde bulunduğu durum ve eşit eğitim talebi. Metro fiyatları sadece tetikleyici unsur. Metro zammı insanlara, ‘Yeter! Artık susmayacağız’ dedirtti.”
Rivas’ın dikkatini çektiği gibi Şili’nin berbat bir emeklilik sistemi var. Emeklilik de özelleştirildi. Bu nedenle emeklilik çağındakilerin yüzde 60’ı yakın bir zamana emeklilik maaşı alamıyordu. Bu garabet ancak mevcut sağcı Devlet Başkanı Pinera’dan önce ülkeyi yöneten merkez sol Blanchet döneminde giderildi. Ama onun da yapabildiği, emeklilere minimum bir maaş bağlanmasını sağlamaktan öteye gidemedi. Son isyan patladığında Devlet Başkanı Pinera’nın ilk işi, emeklilik maaşlarının gecikmeksizin artırılacağı, ilaca devlet desteği sağlanacağı sözünü vermek oldu...
Sadece emeklilik değil eğitim sistemi de büyük oranda özelleştirilmiş durumda. İyi okulların hemen hepsi özel. Yoksulların iyi eğitim alma şansı yok gibi bir şey. Bütçeden eğitime çok az para ayrılıyor.
Şili aslında 15 bin dolar üzerindeki kişi başına geliriyle Latin Amerika’nın en zengin ülkesi. Ama aynı zamanda gelir dağılımı en bozuk ülkelerden biri. Nüfusun yüzde 1’i, Şili’de üretilen ekonomik değerin yüzde 25’ini alıyor.
İşin tuhafı, bu sistemin sembolünün Devlet Başkanı Pinera’nın ta kendisi olması; çünkü Pinera Şili’nin en zengin insanı.
İsyan patlayınca Pinera Hükümet’teki sertlik yanlısı 9 bakan (Başta Pinochet günlerini özlediğini söyleyen İçişleri Bakanı olmak üzere) değiştirildi. Şahin neo-liberal Maliye Bakanı Felipe Larrain’ın yerini yeni bir sayfa açmaktan söz eden ekonomi profesörü Ignacio Briones aldı. Fakat görüldüğü gibi sorunlar küçük bir kabine revizyonuyla çözülemeyecek kadar derinde. Büyük olasılıkla Şili’de isyan kolay yatışmayacak, kim bilir belki de bir ”Latin Amerika baharı”nı tetikleyecek. (Şu aralar uluslararası basın, “Latin Amerikan baharı mı?” başlıklı analizlerden geçilmiyor.)
Fakat tabii bu, yazının başında dediğim gibi, olaylar küllenmeden, “Minerva'nın baykuşu kanatlarını açıp uçmadan” yazılmış bir yazı. Şili, Lübnan ve diğer ülkelerdeki isyanların uzun soluklu olup olmayacağını, dünyada yeni bir dönemin kapısını aralayıp aralayamayacağını zaman gösterecek...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021