Barış Soydan
Merkez Bankası'nı iyi tanıyan kaynaklarıma sordum…
Merkez Bankası'nın gözle kaş arasında eriyen 128 milyar dolarlık döviz rezervi gündemden düşmüyor. Son olarak Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, "Merkez Bankası'nda 35 yıl çalıştım. Döviz kıtlığını yaşadım, sıfıra yakın döviz rezervini gördüm ama eksi rezervi hiçbir zaman görmedim, duymadım" dedi. Ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bütçe konuşmasında, "128 milyar dolar kime satıldı? Emekli mi aldı, köylü mü aldı, kuaför mü aldı? Kim aldı bu parayı?" diye sordu.
Merkez Bankası'nın 128 milyar dolar rezervi nereye gitti gerçekten? Nasıl gitti? Neden gitti? Merkez Bankası'nı iyi tanıyan kaynaklarıma sordum…
1) Döviz rezervi nedir?
Uluslararası rezervler, ülkelerin para otoriteleri tarafından kontrol edilen, kullanıma hazır, birbirlerine çevrilebilme özelliği bulunan ve uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilen varlıklardır.
Uluslararası rezerv olarak sayılan varlıklar şunlardır:
- Konvertibl (birbirlerine dönüştürülebilir) döviz varlıkları (euro, ABD doları, İngiliz sterlini vb.)
- Uluslararası standartta altın
- Özel Çekme Hakları
- Uluslararası Para Fonu (IMF) Rezerv Pozisyonu
Türkiye'deki altın ve döviz rezervlerini saklamak ve yönetmekle görevli olan kurum Merkez Bankası'dır.
2) Döviz rezervi ne işe yarar?
Döviz rezervleri özellikle gelişmekte olan ülkelerde şu işe yarar:
- Karşılaşılabilecek iç ve dış şokların yarattığı olumsuzlukların giderilmesi
- Dış borç servisinin düzenli olarak gerçekleştirilmesi
- Uluslararası finans çevreleri ile piyasalarda, ülkeye duyulan güvenin artması
3) Döviz rezervi nasıl biriktirilir?
Rezervler birkaç temel yöntemle biriktirilir. Bunlardan biri, piyasadan doğrudan alım yöntemidir. Bu yöntem uzun zamandır uygulanmıyor. Onun yokluğunda yıllık 15-18 milyar dolar aralığında net rezerv biriktirme imkanı sağlayan ihracat reeskont kredileri en önemli kalem olarak karşımıza çıkıyor.
4) Döviz rezervi nasıl harcanır?
Rezervler, dolar ve Euro'daki yükselişi kontrol altında tutmak için yapılan döviz satış işlemlerinde ("Piyasaya müdahale") ve 2015 yılından bu yana BOTAŞ'a yapılan doğrudan satışlarda kullanılıyor.
5) Merkez Bankası rezervlerindeki erime ne zaman başladı?
Aslında 2011'den beri net rezervlerde erime var. 2013 yılı sonrasında hızlandı. Bu dönem Erdem Başçı'nın Merkez Bankası Başkanlığı yaptığı döneme denk geliyor. Başçı döneminde bir büyük müdahale ve düzenli satım ihaleleri yoluyla rezervlerden yaklaşık 30 milyar dolar satış yapıldığı biliniyor.
2016'da Murat Çetinkaya dönemi başlayınca günlük döviz satış ihaleleri sona erdi. Ama rezerv satışı 2019 yılıyla birlikte tekrar başladı. "Kapalı kapılar arkasında Merkez Bankası" adlı yazı dizimizde daha önce anlattığımız gibi satışlar kamu bankaları üzerinden yapılıyordu. Bunun için Merkez Bankası ile Hazine arasındaki eski tarihli bir protokol kullanılıyordu. Murat Çetinkaya bu protokolü iptal etmenin yollarını aramış ama bulamamıştı.
2019 yılının Mart ayındaki yerel seçimler öncesinde dövizdeki yükselişin önünü almak için kamu bankaları üzerinden satışlar hız kazandı. Ancak rezervler bu dönemde henüz eksiye düşmemişti.
6) Rezervler ne zaman eksiye indi?
2019 Temmuzunda Murat Çetinkaya Merkez Bankası başkanlığından alındı, yerine Murat Uysal atandı. Çetinkaya'nın görevden alınmasının sebeplerinden biri faiz indirimi konusunda aceleci hareket etmemesiyse, diğeri rezerv satışlarının acilen durdurulması gereği konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir bilgi notu iletmesiydi.
Murat Uysal'ın göreve gelmesiyle döviz satışları hız kazandı. Mayıs 2020 itibariyle Türkiye "eksi net rezerv" ile tanışmış oldu. Akıl almaz bir hızla devam eden satışlar sonunda geçen Ekim ayında net rezervler eksi 48 milyar dolara kadar geriledi.
7) Döviz rezervlerinin bu kadar hızlı satılmasının nedeni neydi?
Ekonomi yönetimi özellikle yerel seçimler öncesinde, "Ülkenin bir ekonomik saldırı altında olduğuna ve "saldırının" siyasi güdülerle gerçekleştirildiğine inanıyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da bu yönde bilgi veriyordu. Döviz satışıyla müdahale edilmediği takdirde faiz artışının kaçınılmaz olacağı düşünülüyordu.
8) Rezervler eksiye düştükten sonra satışlar neden sürdü?
Masadan kalkamayan kumarbaz psikolojisi devreye girdi, TL değer kaybettikçe daha çok rezerv satıldı. Hatta Merkez Bankası rezervleri yetmeyince kamu bankaları da ciddi tutarda döviz pozisyonu açtılar.
Doların 6.85 veya 7 seviyesinin geçmemesi hedefleniyordu. Bu uğurda yapılan satışlarla, Swap (Para takası) ile bankalardan borç alınan döviz çıkarıldığında rezervler eksi 48 milyar dolara kadar indi.
9) Rezervler nasıl satıldı?
Yukarıda belirttiğimiz gibi rezervler Erdem Başçı döneminde günlük döviz satış ihaleleriyle satıldı. Murat Çetinkaya ihaleleri bitirince Hazine ile Merkez Bankası arasındaki eski tarihli bir protokole dayanarak kamu bankaları devreye girdi.
10) Toplam ne kadar rezerv satıldığı konusunda bilgi var mı?
Yaklaşık 130 milyar dolar.
11) Satışın sorumluluğu kimde?
Finansal istikrarı gözetmekle sorumlu ve ülke rezervlerini etkin yönetme yükümlülüğünü bulunan Merkez Bankası yöneticileri birinci muhatap gibi görünüyor. Rezervlerin eksiye düştüğü seviyeden itibaren Merkez Bankası yöneticileri için sorumluluk doğduğu düşünülüyor.
12) Rezervler kime satıldı?
Rezervlerin yaklaşık yüzde 60'lık kısmının yabancılara, kalan yüzde 40'lık kısmının ise yerlilere satıldığı; daha doğrusu yabancı ve yerli yatırımcılar tarafından bu rezervlerin alındığı söylenebilir.
"Dolar artmasın" diye gerçekleştirilen rezerv satışları aslında "faiz lobisinin" işine yaradı. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlık ve negatif reel faiz nedeniyle Türkiye'den çıkmak isteyen yabancılar, TL'lerini uygun maliyetle dolara-Euro'ya çevirip kaçabildiler. Çünkü dolar, rezerv satışlarıyla kontrol altında tutuluyordu.
13) Rezervlerin "yandaşlara" satıldığı iddiası doğru mu?
Rezervlerin kamu bankaları üzerinden, uluslararası erişimi de olan platformlardan ve açık kotasyonlarla satılmış olması, zaman zaman gündeme getirilen "yandaşlara satış" imasının pek olası olmadığına işaret ediyor.
14) Rezervlerin yaklaşık eksi 50 milyar dolara gerilemesi neden tehlikeli?
Türkiye kronik olarak cari açık veren bir ülke. Yurtdışından ithal ettiğimiz mal ve hizmetlerin parasını, eğer yeterince döviz kazanamamışsak, Merkez Bankası'nın rezervlerinden ödüyoruz.
Öte yandan Türkiye'nin kısa vadeli dış borcu da çok yüksek. Önümüzdeki bir yılda özel sektör ve kamunun ödemesi gereken 180 milyar dolar dış borç var. Evet, bunun önemli bir kısmı yeniden borç alınarak ödenecek, yani "çevrilecek" ama yeni borç bulunamazsa Merkez Bankası'nın rezervleri devreye girecek.
Rezervlerin eksiye inmesi ödemeler dengesi krizi riski yaratıyor.
15) Merkez Bankası'nın rezervleri nasıl tekrar artıya geçer?
İhracat reeskont kredileri dışında mevcut şartlarda bir şey yapmak pek mümkün değil. Evet, döviz alım ihaleleri açılabilir ama Merkez Bankası piyasaya alıcı olarak çıkarsa dolar tekrar artar. Bu nedenle bu yönteme başvurmak şu anda zor.
Brüt rezervi artırmak için başvurulabilecek bir başka yöntem, başka ülkelerin merkez bankalarıyla Swap anlaşması yapmak. Nitekim Katar Merkez Bankası'dan gelen kaynak, geçtiğimiz bahar aylarında geçici de olsa merhem olmuştu. Piyasada Merkez Bankası'nın Çin ve Güney Kore merkez bankalarıyla Swap anlaşması için görüştüğü ama gelebilecek tutarın çok az olduğu konuşuluyor...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021