Bülent KORUCU
12 Eylül darbecileri nihayet yargı önünde. Cümleyi şöyle kursak daha doğru olacak herhalde: İlk defa başarılı darbeciler hesap veriyor.
Sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın anlayamadığı da tam bu. Yargılamayı kıymetli ve tarihî kılan sebep de aynı. Başarısız darbecileri kabile devletleri bile yargılıyor. Demokrasi dediğiniz şey başarılı darbecileri yargıladığınız noktadan başlatılabilir. Kaldı ki biz, askerlerin ilkini görmezden gelip ikinciyi denediğinde astığı Talat Aydemir hariç, başarısızlara da dokunamadık. 9 Martçıların kurtuluşu için tanıklık yapan Gencay Gürsoy gibi siviller ve alt kadroları son anda yüz üstü bırakan üst rütbeli darbeciler sağ olsun! 9 Martçılar beraat ettirilmese sivil uzantıları ve üst rütbeli abileri potaya girecekti. Aslında onlar mahkeme karşısındaki üç beş kişiyi değil bilakis kendilerini kurtarmıştı. Bugün Ergenekon ve benzeri yargılamalara karşı direnç gösteren sivillerin pek çoğunun da kaygısı aynı. Çorap söküğünün ulaşabileceği nokta onları da ‘haklı’ olarak tedirgin ediyor.
Kenan Evren ve savunucuları ‘biz kurucu iktidarız, yargılayamazsınız’ havasındalar. Tam tersine ‘yıkıcı iktidar’ olduklarını anlatmak gerekiyor. Buz dağının görünen kısmı, yani anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek dahi onları mahkûm etmeye yeter. Şartları olgunlaştırmak üzere yaptıkları ve darbeden sonraki insan hakkı ihlalleri de ayrı ayrı mahkûmiyet için yeter de artar. Mahkemenin verdiği ara kararlar kovuşturmanın genişleyeceği işaretini veriyor. Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu ve diğer kurumlardan istenen belgeler bunu gösteriyor. Gün Sazak cinayetinin mercek altına alınması tek başına önemli adım. Mahkeme, cuntaya 11 ve 13 Eylül’ü de sormak zorunda. Kararlar, gidişatın söylediğim yönde olduğunun emaresi.
1960 kanlı darbesinden sonra, kurgulanmış Yassıada Mahkemesi’nde Adnan Menderes ve arkadaşlarını yargılayanların isnat ettiği suç ilginçti: Anayasayı ihlal! Anayasanın üzerine benzin döküp yakanlar, silahlı kalkışmayla onu ortadan kaldıranlar, seçimle gelmiş sivil iktidarı anayasayı ihlalle suçlamıştı. 12 Eylülcüler de aynı yoldan gitmekte mahzur görmedi. “Bu anayasayı biz yaptık, buna dayanarak bizi yargılayamazsınız” cümlesinin hukuki karşılığı yok. 2005’te ceza kanunu tamamen değişti, o gün Parlamento’da olan vekiller böyle bir talepte bulunabilir mi? Çok da uğraşmak gereksiz. Zırva tevil götürmez deyip geçmek en iyisi.
12 Eylül düzenine ağır darbe indiren referandumda hayır diyenlerin tavrını da kayda geçirmek lazım. ‘Darbeciler yargılanamaz, bu bir aldatmaca’ ifadeleriyle kampanya yapanlarda mahcubiyet izi göremiyoruz. Aksine yanlışta istikrarı muhafaza ediyorlar. Şimdi de yargılamanın usullerine takmış durumdalar. Devam eden süreci ‘göstermelik’ diye yaftalamakla yetiniyorlar. Yarın adamlar mahkûm olsa, takmak için kulpu hazırda tutuyorlar. Hoş göstermelik olsaydı bile büyük merhale anlamı taşırdı. Sanıklar işin ciddiyetini anladı ama bazıları direniyor. Türkiye, ayak seslerini uzun süredir duyduğumuz yeni bir döneme giriyor. Askerî vesayeti zayıflatan adımlar atıldı, darbecilerin hesap vermesi konusunda epey mesafe alındı. Yeniden aynı girdaba düşmemenin yolu, çıkılan noktaya sağlam kazıklar çakmak. ‘İş bitti’ yanılgısıyla ovuşturmak üzere ellerimizi bıraktığımızda kapandığını sandığımız çukurda bulabiliriz kendimizi.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016