Bülent KORUCU
Başbakan Tayyip Erdoğan başta olmak üzere birçok AK Partili, seçimle ilgili vaatlerini daha sık tekrarlamaya başladı.
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler bunu en açık biçimde itiraf edenlerden. Radikal’den Ömer Şahin’e verdiği mülakatta aynen şunları söylüyor: “Bunların üzerine gidilecek tabii ki ve bu mücadeleyi sürdürebilmemiz için de 30 Mart seçimleri çok önem ifade ediyor. Seçimlerde milletimiz eğer bize güçlü bir destek verirse Türkiye’nin beka sorunu olarak gördüğümüz meseleyi halledeceğiz inşallah.”
Başbakan, hafta sonu katıldığı bir televizyon programında, “30 Mart sonrası Gülen cemaatine yönelik bir soruşturma başlatılacağını ve bu soruşturmaya Fethullah Gülen’in de dâhil olacağını” açıkladı. Bir hukuk devletinde Başbakan’ın soruşturma talimatı vermesi, daha ileri gidip çerçevesini tespit etmesi kabul edilebilir mi? Sonra, niye şimdi değil? Seçimlerin geçmesini beklemek bile hukuktan ziyade siyasî bir operasyon olacağının itirafı.. Başbakan Erdoğan oğlu Bilal kadar aceleci davranmıyor. Baba-oğul arasında geçtiği ileri sürülen telefon konuşması hafta içinde sosyal medyaya sızmıştı. İddiaya göre Bilal Erdoğan, babasını arayarak bir an önce harekete geçilmesi ve Cemaat’in büyük babalarına operasyon yapılmasını istiyor. Baba Erdoğan ise “Tamam dur şimdi karıştırma dur..” diye acele etmemesi konusunda uyarıyor.
Başbakan’ın acele etmemesinin iki sebebi var. Biri seçimler öncesi aleyhlerine dönme ihtimali. Diğeri ise kendi ifadesiyle ‘gerekli hukukî hazırlıkları’ tamamlamak. Hazırlıklarla ilgili ipuçlarını ise diğer ağızlardan alabiliyoruz. Mesela İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, şöyle diyor: “Şu sıralar bu kanun dışı oluşuma karşı hukukî altyapı hazırlanmakta, hatta bitmek üzere. Herkes çok yakında devletin bu paralel yapıya karşı nasıl bir yasal prosedür izleneceğini görecek.” AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner daha açık konuşuyor: “Onları bulacağız. Onlar araştırılıyor, soruşturuluyor, deliller oluşturuluyor. Yargıya da intikal ettirilecek, idarî soruşturmalar da yapılacak.” Metiner bu sözleri Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge’sinde söyledi ve konukların ısrarlı “Delilleri kim oluşturuyor?” sorusuna cevap veremedi.
Özel mahkeme ve özel hukuk ancak darbe dönemlerinde gördüğümüz uygulamalar. En acı ve hukuk katliamı yapanı 27 Mayıs’ta ortaya çıkmıştı. Doğal yargıç ilkesi gereği suçun işlendiği anda ve mahaldeki mahkeme görev ve yetkilidir. Yürütme organının herhangi bir kişi veya grup hakkında yapılacak soruşturmanın zamanı, kapsamı ve mahkemesini belirlediği ülkelere demokrasi denilmiyor. Türkiye, Abdullah Öcalan’ı bile yargılarken lehe düzenlemeler yapmıştı. Apar topar kanun değişikliğine gidilerek DGM’deki asker üye çıkarıldı; yerine sivil yargıçlardan müteşekkil heyet kuruldu. Öcalan’a yapılmayanı Fethullah Gülen’e reva görmek AK Parti’yi zorlayacaktır. Zaten seçim sonrasına ertelemenin sebebi bu.
Erdoğan, tehdit halkasını epey geniş tutuyor. Yine bir televizyon programında, “Buna çanak tutan işadamları var, sanatçılar var, gazeteciler var. Sanıyorlar ki zarar görmeyecekler.” diye konuştu. Bir darbe döneminde ancak insanlar böylesine rahat tehdit edilebilir. Erdoğan’ın hukuk dışı ve trajikomik çıkışlarından biri de kendisine oy vermeyecek olanlara karşı kullandığı dil. Kendisine oy verilmesini bazen yasal, bazen dinî bir zorunluluk gibi sunuyor. “80 bin broşür bastırmışlar ve bunları dağıtıyorlarmış. Bunlar yakalandı. Hazırladıkları broşürleri evlerin altından atıyorlar. Teşkilatımız bunları tespit etti. Seçime doğru, seçim gününe kadar bunu devam ettirecekleri ortada. İçişleri Bakanlığı, polis teşkilatımız gerektiği anda gerekli müdahaleleri yapıyorlar.” Hukuk devletinde iktidar partisine oy vermemek gibi bir suç olabilir mi? Bunun için devletin polisi seferber edilir mi? Hem ağza alınmayacak şekilde hakaret et. Yetmesin hukuk dışı soruşturma ile tehditler savur; sonra üstüne oy bekle. Başbakan bunları gerçekten inanarak mı konuşuyor!
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016