Bülent KORUCU
30 Mart seçimleri eşine az rastlanır bir atmosferde gerçekleşiyor. 89 seçimleriyle kıyaslayanlar yanılıyor.
Evet o seçimin sonuçları müthiş sürprizler barındırıyordu ama öncesinde yaşananlar rutindi. İstanbul’da Bedrettin Dalan, Ankara’da Mehmet Altınsoy ve İzmir’de Burhan Özfatura beklenmedik şekilde kaybetmişti. Güçlü ANAP, şok yenilgiyle ırgalanmıştı. Rahmetli Turgut Özal’ın deyimiyle ANAP iktidarı ülkeyi dönüştürmüştü. Mahallede birkaç tane bulunan ve yıllarca sıra beklenen telefon, bir anda her eve girmişti. Kara ve demiryolları ıslah edilmiş, tek kanallı ve sınırlı yayın yapan siyah-beyaz televizyonun yerini çağı yakalamış bir TRT almıştı. Ekonomi dünyaya açılmış, refah seviyesi yükselmişti. Babam, 79 yılında parasını ödediği arabayı alabilmek için bir yıl beklemişti. Aldığımız nihayetinde Murat 131 idi. Otomobil almak kolaylaşmış, yabancı markalar yollarda boy göstermeye başlamıştı. Yerel yönetimler de şehirlerin çehresini değiştirmişti. Ancak ANAP önemli ölçüde imaj kaybına uğruyordu. Semra Özal ve etrafındaki papatyalardan sonra, Zeynep Özal’a hediye edilen Jaguar otomobil bardağı taşıran damla olmuştu. Genel seçimlerde istikrara oynayıp ANAP’ı tekrar tek başına iktidara getiren seçmen, yerel seçimlerde ciddi bir ikazda bulunuyordu. Oy oranı 21,75’e düşüyor ve üç büyük şehir kaybediliyordu. O seçimlerden zihinlere kazınan ise Bedrettin Dalan’ın seçmeni tehdit eden ilanlarıydı. “Başka partiden belediye başkanı seçerseniz eli kolu bağlı oturur, hiç hizmet alamazsınız.” diyordu.
Şimdi benzer tablolar yaşıyoruz. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “biz gidersek üç ay sonra maaş alamaz hale gelirsiniz” çıkışını cemaatleri tehdit ederek sürdürdü: “Bu hükümet varsa, o cemaat de, o cemaatler de var olacaktır. Bu hükümet olmazsa, o cemaat de bütün cemaatler de yok olacaktır.” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, daha ileri giderek şunları söylüyor: “Bu yapı, son 11 yılda güçlendi ve bu noktaya geldi. Bunu biz yarattık. İyi niyeti bu kadar suistimal edebileceklerini düşünememekle hata etmişiz.” Ben olsam tövbe ederim ama bazılarının yaptığı gibi küfür ya da şirk isnadında bulunacak değilim. İmanımı sokakta bulmadım; Peygamberimiz’in (sas) beyanı çok açık: ‘İsnat ettiğin şey o kişide yoksa sana döner.’ Ancak kibirli ve egosantrik bir yaklaşım olduğunu izninizle söyleyeceğim.
AK Parti’de ve destekçisi medyada lejyonerler var. Bu paralı askerlerden bir kısmı ile beraber çalışmıştık. Dolar bazında beş-on muhabir maaşı alarak her fikrin savunuculuğunu yaparlar. Onlara yaptıklarını yakıştırıyor ve acı tebessümle geçiştiriyorum. Ama dindarlıkları müsellem hatta bazı camialara mensup insanların bu pervasızlığını hayret ve esefle izliyorum. Taner Yıldız da onlardan biri. İspat edemediği şeyleri tekrarlayıp duruyor. “Üç yıldan beri siz uzun adamın ölümüne dua ediyorsunuz.” sözünün kaynağını hâlâ gösteremedi. Kim, nerede, ne zaman yapmış? Cevap yok. Birileri Suudi Arabistan’daki okul diyecek oldu, orada Camia’nın okulunun olmadığı ortaya çıktı.
Dün Vatan’a söyledikleri içinde daha uçuk şeyler var. Bakan Yıldız, “Cemaat, himmet adı altında insanlarımızdan para toplarken, o toplantılarda, o ildeki bazı polis müdürlerinin, savcıların da hazır bulunduğunu öğrendik. Düşünebiliyor musunuz, nasıl bir baskı ortamı? Ne işi var o polislerin, yargı mensuplarının ya da başka devlet görevlilerinin orada?” şeklinde konuşuyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, evinde para kasası çıkan bakan çocukları için söylediği gibi ‘Müddei iddiasını ispatla yükümlüdür.’ Evinde milyon dolar çıkan adama gösterdiğiniz duyarlılığı başkalarından niye sakınıyorsunuz? Hangi şehir, hangi emniyet müdürü, hangi savcı?.. Neden isim vermiyorsunuz? Eskiden Ergenekoncular böyle yapardı. ‘Filan tarikat şöyle şöyle yapıyor’ der ispatla yükümlü olmazdı. O mesnetsiz iftiralar üzerinden zulüm yapılır, kendinizi aklayana kadar ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelirdi. Ergenekoncuları salıverdiniz, üstüne bir de benzemek zorunda mısınız?
30 Mart bu tavrın, bu kibrin oylanacağı bir referandum olacak.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016