Bülent KORUCU
AK Parti’den istifa eden milletvekili Hakan Şükür, Sakarya’da hocasının cenaze namazında nahoş bir tepkiyle karşılandığında “Asıl sen cenazeye ihanet ediyorsun.” diye cevap verdi.
Ertesi gün de Twitter hesabında ‘kin camilere kadar sokulmuş’ diye üzüntüsünü paylaştı. Hakan Şükür’ü anlatmaya gerek var mı? Galatasaray ve Milli Takım formasıyla göğsümüzü kabartan gelmiş geçmiş en büyük sporculardan biri, belki de birincisi. Tek kişi bile olsa, ona, hem de cenazede ‘hain’ diyebilen mantığı çözmek lazım. Hakan Şükür aslında üzüntüsünden çok önemli bir riski kamuoyu ile paylaşıyor.
Cenaze namazının siyasî tepki arenasına çevrilmesi, unutmaya çalıştığımız manzaralar. Dün gerekçeli kararı açıklanan Ergenekon terör örgütünün sık başvurduğu yöntemdi. Danıştay saldırısında hayatını kaybeden yüksek yargıç Mustafa Yücel Özbilgin’in cenaze törenini hatırlayın. Çevre Bakanı Osman Pepe’nin polis kaskı ile başını korumaya çalıştığını göz önüne getirin. Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in korumalarıyla birlikte koştuğufotoğrafı açın ve birkaç dakika bakın. Bir bakanın içine düşürüldüğü acıklı durumu hatırlayın. Ya Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın memleketi Manisa’da şehit cenazesinde yuhalanarak alandan ayrılışı… Devlet erkânı, şehitlerinin başına gidemez, son görevini yapamaz hale gelmişti.
Dünün mazlumlarının bugün benzer zulümler irtikâp etmesi ne kadar manidar! Psikolojide celladına âşık olmanın adı konulmuş:Stockholm Sendromu. Ergenekon’a dizilen methiyeler, ‘millî orduya kumpas’ açıklamalarını böyle izah etmek mümkün. Zalimine benzemek de böyle açıklanabilir mi, bilemiyorum. Yumruklanıp tartaklanan bir öğretmenle görüştüm. 10 günden fazla geçmiş olmasına rağmen şoku hâlâ atlatamamış. Arabasında kolej arması olduğu için zarar verilenlerin sayısını tahmin etmek zor. Gazetesi yırtılıp çöpe atılanları söylemiyorum bile…
Yaklaşık üç ay önce bir yazı yazmış ve “Ülke yönetilemez hale sürükleniyor. Camide, pazarda, kahvehanede insanlar birbirine düşman nazarıyla bakmaya başladı.” demiştim. Öküz altında buzağı bulma konusunda mahir bir gazete beni ‘darbeci’ diye yaftalamıştı. Siyaseti bir savaş olarak kurgular ve taraftarlarınıza o dille ‘gaz’ verirseniz, toplumu gerersiniz. Düşman saflara ayrılmış bir topluma çoğunluğun gücüyle tahakküm kurabilirsiniz ama yönetemezsiniz. “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bunu zaten bilerek yapıyor…” diyenlerin haklı olma ihtimali yüksek. Ancak ona birilerinin şunu söylemesi lazım: Bu gerginlik sürdürülemez. Daha önemlisi kontrol altında tutulamaz. Toplumu tam ortadan ikiye bölerek belki bir seçim daha kazanırsınız ama ülkeyi kaybederiz.
AK Parti, 2011 seçimlerinde yüzde 50 oy almıştı. Toplum siyasal olarak ikiye ayrılmıştı. Ama hiçbir gerginlik oluşmadı, kimse sonuçlara itiraz dahi etmedi. Halk anayasayı değiştirip demokrasiyi geliştirecek bir parlamento kurduğu düşüncesiyle günlük hayata devam etti. Bırakın tehdit altında olmayı güzel günlerin hayalini kuruyordu. Bugün aynı noktada olduğumuz söylenebilir mi? Özgürlüklerin kökünü kazımayı vaat eden bir iktidar var. Nefret söylemini gündelik hayatın parçası haline getiren siyasiler, merkezdeki kırılmanın çepere nasıl yansıyacağını kestiremiyor. Veya umursamıyor.
Bu ülkede Kürt-Türk çatışması sokağa indirilemedi. Halkın sağduyusu birkaç marjinal girişim dışında komşusuna saldırmayı önledi. Aynı şekilde Alevi-Sünni savaşı başlatılamadı. Sivas ve Gazi Mahallesi gibi büyük provokasyonlara rağmen gerilim tabana yayılmadı. Şimdi maalesef bu tehlike var. Ergenekon, yargı darbesiyle etkisizleştiğinde kalabalığa karışan kışkırtıcılar da deşifre olmuştu. Şimdi de umudum bu linç girişimlerini yapanların bir avuç ‘memur’ çıkması. Aksi halde toplumda kin tohumları ekiliyor demektir. Bunun hasadı ülkeyi ateşe verebilir. Allah sonumuzu hayır etsin.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016