Bülent KORUCU
Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu, AK Partili dört bakanı Yüce Divan’a gönderemedi.
15 üyeden dokuzunu elinde bulunduran iktidar partisinin dediği oldu. Oylama yapılması gereken 22 Aralık’ta gerçekleşseydi, az da olsa farklı karar çıkma ihtimali vardı. Fakat o gün karar toplantısını apar topar erteleten ‘irade’ tam saha presle istediği sonucu aldı. Son günlerde Saray’a yakın medyanın sürdürdüğü psikolojik harbe direnecek AK Partili zor çıkar. TBMM Başkanı Cemil Çiçek bile sırf “Yüce Divan olmazsa tartışma bitmez” dediği için linç edildi. O Çiçek ki; bütün süreçte muhalefet partilerinin ağır eleştirilerine muhatap olmuştu. Meclis bürokratlarına açtığı fezlekeleri milletvekillerinden saklamıştı. Fezlekelerin bakanlık ve mahkemeyle parlamento arasında attığı nafile turlara göz yummuştu. Hal böyleyken komisyondaki AK Partili vekillerin, hain, darbeci ve paralel suçlamalarını göze almasını beklemek biraz saflık olurdu.
İktidar adına psikolojik harbi yönetenlerin daha sık hata yaptığını söyleyebiliriz. Güç zehirlenmesinden kaynaklı olabilir bu yanlışlar. Mesela komisyon aşamasını böyle toz kaldırmadan halletmeleri gerekirdi. Komisyondan belki de haberi bile olmayan kitlelerini, içinde yolsuzluk geçen cümlelere muhatap kıldılar. Hele ‘biz temizleriz’ minvalinde cümleler şuur altındaki ‘yolsuzluk var’ algısının yansımasıydı. ‘Yolsuzluk yok, paraları da polis koydu’ tezine ilk büyük darbe paraları faiziyle geri almaktı. Yüce Divan direnişi ise ikinci gediği açtı. Bunu göze aldıklarına göre içeride küçük de olsa farklı düşünme ihtimali belirdiğini söyleyebiliriz.
Komisyondaki AK Partililere baskı uygulamak adına Anayasa Mahkemesi ve Başkan Haşim Kılıç’a sarf edilen sözler orta vadede bumerang etkisine sebep olabilir. 17 sandalyeli mahkemenin 10 üyesini Abdullah Gül atamıştı. 2 üye TBMM’de AK Parti’nin oylarıyla seçilmişti. Bir üyeyi de Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan göreve getirdi. Haşim Kılıç’ı rahmetli Turgut Özal, kalan üç kişiyi ise Ahmet N. Sezer seçmişti. Böyle bir üye dağılımına ‘darbeci’ demek kendini inkâr anlamı taşıyor. Ayrıca bu portföydeki mahkemeye gitmekten korkan AK Parti, Yüce Divan’a en fazla bakan sevk eden parti. 2004 yılında eski Başbakan Mesut Yılmaz, Ekonomi Bakanı Güneş Taner, bayındırlık bakanları Yaşar Topçu, Koray Aydın; enerji bakanları Cumhur Ersümer ile Zeki Çakan; devlet bakanları Hüsamettin Özkan ve Recep Önal benzer iddialarla Meclis tarafından yüksek yargının önüne çıkarıldı. ANAP, DSP, MHP, DYP bütün partilerden Yüce Divan’a bakan hatta başbakan gönderen AKP, söz konusu kendi mensupları olunca yan çizdi.
Erdoğan’a yakın medyanın boy hedefi Başkan Haşim Kılıç’tı. Hem Erdoğan’ın hem de söz konusu medyanın daha önce demokratlık ve özgürlükçülüğüne methiyeler dizdiği Kılıç bir anda darbeci oluverdi. Haşim Bey’in eleştirecek çok yönünü bulabilirsiniz ama darbeci dediğinizde biraz absürt kaçıyor. Sadece AK Parti kapatma davasındaki duruşu bile iddiaları çürütmeye yeter. Hatırlayın ‘AKP laikliğe karşı eylemlerin odağıdır’ oylamasında 10 evet, 1 hayır çıkmıştı. O tek oyun Kılıç’a ait olduğunu söylemeye gerek var mı? Kapatılsın oylamasında 6 evet, 5 hayır çıkmıştı. Rahmetli Bülent Ecevit döneminde getirilen ‘nitelikli çoğunluk’ şartı yani 7 oy bulunamadığı için kapanmadı AKP. Erdoğan’ı ve partisini kurtaran o 1 oy için yandaşların bugün darbeci dedikleri Haşim Kılıç’ın nasıl çaba harcadığını bilmeyen yok. Ayrıca Kılıç, bakanlar sevk edilse bile yargılama başlamadan emekli olacak. İcra edilen medyatik lincin pratikte karşılığı da yok. Kılıç’ın başına gelenler şimdilerde AK Parti ile koalisyon kuranları endişeye sevk etme potansiyeli taşıyor. ‘İş bittikten sonra herkes harcanabilir hatta şeytanlaştırılabilir’ kanaati yayılıyor. Güç sarhoşluğu içinde şimdi bunu önemsemiyorlar fakat bilha
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016