Bülent KORUCU
Başlıktaki ifade inandırıcı gelmedi değil mi? ABD Başkanı Obama’nın, Almanya Şansölyesi Merkel’in bunu yapacağına kimse ihtimal vermez.
Hatta katı laik Fransa’nın Cumhurbaşkanı Hollande’in rahibelerin açtığı okulları kapatacağına kargaları bile inandıramazsınız. Tam tersine laik rüzgârın ülkede dine ait bütün kurumları yok etmeye çalıştığı dönemde bile Fransa tam tersini yapmıştı. “Fransa’nın ikinci dinler savaşı olarak anılan 1882-1905 dönemi, kilise ve tüm dinî cemaatlerin büyük zulüm gördükleri bir dönem olarak tarihe geçti. Hükümetler, Vatikan’la diplomatik ilişkileri kesti. Dinî cemaatlere ait on binlerce eğitim kurumunu, Kilise’ye ait manastırları kapattı. 60 bin din adamı ülkeden kovuldu. Ancak bu dönemde dinî cemaatlerin dünyanın dört bir tarafına yayılmış okullarına dokunulmadı. Hatta Katolik cemaatlerden gelen bağışların azalması nedeniyle devlet bu okullara maddî yardımı artırdı.” (Fransa yurtdışındaki okullarına neden dokunmamıştı? Emre Demir, 15 Nisan 2014/Zaman)
İnanması zor ama Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan, Türk okullarını kapattırmak için Afrika gezisine çıktı. Daha önce bizzat ya da temsilciler vasıtasıyla yaptığı teklifi tekrarlıyor. ‘Onların yerine Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz okul açalım’ diyor. 54 devletin bulunduğu kıtada sadece 35 ülkede diplomatik temsilciliğimiz var. Onların da birçoğu son yıllarda açıldı. Oysa okullar 15-20 yıl önce açılmış ve binlerce mezun vermiş. Eğitim seviyesi yüksek olduğundan ülkenin önde gelenlerinin çocukları okumuş. Birçoğu önemli konumlara gelmiş. İşte o okulları kapattırmaya çalışıyorsunuz. Siz muhatapların yerinde olsanız ne düşünürsünüz? Eğitim verdiği ülkelerde en küçük hatası görülse zaten yaşamasına izin verilmeyecek kurumlar, bunlar. Faydasına bizzat şahit olunduğu için en üst düzeyde destek görmüş. Umarım Erdoğan, mezunlara ‘haşhaşi’ filan dememiştir. Hasbelkader adamın kendisine ya da çocuğuna ‘haşhaşi’ yaftası vurma riski var!
Söz konusu okulların ne ifade ettiğini Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ağzından dinleyelim. Hem de ‘ananas’ tartışmalarının en hararetli günlerinde sarf edilmiş sözler: “2010’du sanırım ben bakan oldum. Afrika’da Uganda benim sorumluluğumda. Büyükelçi gitmiş ama elçilik binası yok. Biz de iş forumu için gideceğiz. Ben bildiğim dostlarıma gittim. Başında da TUSKON gelir. Telefon görüşmesini yapan kişi Mustafa Günay’sa benim de iyi dostumdur. Ona dedim ki ‘Gideceğim ama bana biraz işadamı verin de toplantı yapayım.’ 40 işadamıyla gittim, güzel anlaşmalar yaptık. Kaldığımız otelde 200 bin çift ayakkabı bağlantısı yaptım. Uganda’ya indik. Büyükelçi karşılayacak ama elçiliğimiz yok. Bizi karşılayanlar arasında oraya 11 yıl önce gidip okul kuranlar ve öğrencileri vardı. Yemeği onlar verdi, cumhurbaşkanı ile görüşmeye onlar katıldı. Elçiliğimizin olmadığı yere gitmişler, okul kurmuşlar.”
İstanbul’da 60-70 kişilik sınıflar var. Yeterli müstahdem verilemediği için çocuklara temizlik yaptırılan ya da velilerden temizlik ödeneği toplanan okulların haberleri internette dolaşıyor. Bu sene lise yerleştirmeleri tam skandala döndü. Çocuğu başka şehre yerleştirmeden, Yahudi cemaati liderinin torununu imam hatibe yazmaya kadar liste uzuyor. Nakil aylarca sürdü. Okullar başladıktan 40 gün sonra öğretmen tayini yapıldı. Binlerce okul müdürsüz başladı eğitim yılına. Bu teklifi duyan liderler ‘dermanınız varsa kendi başınıza sürün önce’ demez inşallah.
Bu arada yurtdışında görev yapan memurlara ve sözlerini geçirebilecekleri vatandaşlarımıza ‘çocuklarınızı alın’ baskısı yapıldığını ve o çocukların diğer batılı ülkelerin açtığı kolejlere gönderildiğini biliyor muydunuz? Elçimizin çocuğu ülkedeki Türk okuluna değil, Amerikan kolejine gidiyor. Bir tuhaflık yok mu bütün bu yaşananlarda?
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016