Bülent KORUCU
Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk maddelerine atıf yaparak söze başlayan savcıların eskilerde kaldığını sanıyorduk.
Yanılmışız. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak’ın basın açıklamalarını okuyunca hortlak görmüş gibi olabilirsiniz. İptal edilen 2010 Kamu Personeli Seçme Sınavı ile ilgili sarf ettiği “Bu soruşturmada Cumhuriyetimizin büyük bir tehdit altında olduğu…” cümlesi sanki Vural Savaş’tan ödünç alınmış. İptal edilmiş sınav hakkında “Milyonlarca kişinin hakkının yendiği yönünde delillere ulaşılmıştır” minvalinde cümleler kurulması yargısal faaliyetten ziyade ‘algısal’ bir operasyon intibaı oluşturuyor. Bu da ne yazık ki unutmak istediğimiz zamanların alışkanlığı.
Vural Savaş iddianameleriyle benzerlik, üslupla sınırlı değil. İçerik de aynı oranda zayıf. Sıra dışı başarı belki şüphe için yeterlidir ama hukuk şüphe üzerine bina edilmez. İddia makamı ispatla yükümlüdür. ‘Ben delil bulamıyorum, sen suçsuzluğunu ispatla’ ilkelliğine evrensel hukukta yer yok. Ancak darbe dönemlerinin hukuk katliamlarında izine rastlayabiliriz. Bu arada savcılık sıra dışı başarıya imza atan 3227 kişiden sadece bin 435’ini şüpheli görüyor. “Geriye kalan bin 792 kişinin imtiyazı ne olabilir?” sorusu zihinleri kurcalıyor.
Başsavcı, açıklamasında hukukta hiçbir karşılığı olmayan ‘kamuoyunda bilinen bir yapı’ göndermesi yapıyor. Amacının üzüm yemek olmayıp bağcı ile sorunu bulunduğunu izhar ediyor. Başsavcının verdiği rakamlar bile tek başına ‘bilinen yapı’ iddiasını çürütmeye yetiyor. Soruların çalındığına dair savcılığın ortaya koyabildiği tek bir delil yok. Velev ki bu suçlama ispat edilse savcılığın ‘yapı’ya değil, bir ‘aşiret’e dava açması gerekiyor! Aynen şöyle diyor Başsavcı Kodalak: “Sınavda tam 350 kişinin 120 sorunun 120’sini de doğru cevapladığı görülmüştür. Bu 350 kişinin 70’inin karı-koca, 23’ünün akraba, 52 adayın ise aynı adreste veya aynı apartman, site veya sokakta ikamet ettiği anlaşılmıştır. Yine aynı sınavda tam 423 kişinin 120 sorunun 119’unu doğru cevapladığı, 100 ve üzeri net doğru yapan kişi sayısının 3227 olduğu, bunlardan 637’sinin birinci derece akraba, 446’sının karı-koca oldukları bilgisine ulaşılmıştır. Ayrıca bu kapsamda 980 adayın aynı adres, apartman, site veya sokakta ikamet ettikleri görülmüştür.” Tane tane söyleyeyim; büyük çoğunluğu karı koca, birinci derece akraba ve aynı sokakta ikamet eden insanlar sınavda sıra dışı başarı gösteriyor. ÖSYM durumu fark edip sınavı iptal ediyor. Bu sınavla yerleşen kimse yok. O tarihte toplu kopya ceza kanunlarında yer almadığı için bu kişilere böyle bir suçlama yapılmıyor. Zaten maksat bu kişileri cezalandırmak da değil. Bunların içinden bazılarını seçip ‘cumhuriyete karşı işlenmiş suç’ algısı oluşturmak.
Soruşturmanın bir kısım somut verilere oturtulması lazım, orada da iddialar dökülüyor. Soruların Baki S. tarafından elde edilip dağıtıldığı ileri sürüldü. Elektronik posta ile geldiği savı, Hotmail şirketinden alınan resmi yazı ile çürüdü. Soruların şüpheli Baki S.’nin bilgisayarında bulunduğu ve dosya adının ‘3227’ olduğu öne sürüldü. Tesadüf bu ya, 100 net üzeri yapan ve soruşturmaya konu olan aday sayısı da 3227. Bunu önceden bilip klasöre bu ismi vermesini aklı başında kimse dillendirmez. Eski zamanlarda olsa Baki S. müneccimbaşı olarak sarayda işe alınırdı. Baki S. daha önce TRT’ye verdiği mülakatta, kendisini, “Önceki sınavda 79,5 aldım. Bundan 81 aldım. Soruları ben dağıtmış olsam niye kendim daha yüksek puan almayayım?” diye savunuyor. Anladık ‘bilinen yapı’ ile sorununuz var ama daha tutarlı ve zekice işler yapsanız. Bırakın cemaati hiçbir örgüt, 446 karı-kocaya, 637 birinci derecede akrabaya soru dağıtmaz.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016