Bülent KORUCU
Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ağrı’da yaşanan provokatif çatışma ile ilgili tartışmaların tam ortasında duruyor.
Hakkında dozu gittikçe artan eleştiri ve haberler yapılıyor. İddiaların bazılarını hem de avukatı vasıtasıyla hızlıca cevaplarken daha ağır olanlar konusundaki sessizliği şaşırtıcı. ‘Çatışma ile ilgili ilk açıklama Ala’dan geldi. Halbuki milletvekili bile olmayan yetkisiz biri…’ tenkitlerini avukatı yalanladı. Kendisinden önce yetkililerin bilgi verdiğini söyleyerek savunmaya geçti. Yakın zamana kadar genel sekreteri olan Ağrı Valisi üzerinden operasyonu bizzat yönettiği suçlamalarına ise hâlâ cevap vermiş değil.
Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, dün Ala hakkındaki iddiaları biraz ileri götürerek Jandarma Harekât Merkezi’ne gittiğini ve askere bizzat komuta ettiğini yazdı. Anayasamız ‘kanunların vermediği yetki kullanılamaz’ diyor. Eski içişleri bakanı değil eski başbakan bile olsa o harekât merkezine giremez ve askere emir veremez. (Seçim sath-ı mailinde tarafsız ve bağımsız içişleri bakanı atamanın gerekliliği bu olayla da tescillenmiş oldu.) Ağrı’daki olay, öncesi ve sonrasıyla birlikte yoğun eleştiri alıyor. “PKK’nın HDP lehine seçim propagandasına giriştiği, jandarmanın seçmenin hür iradesini korumak için bölgeye gittiği” savunuluyor. Daha büyük ihlallerde gösterilmeyen bir hassasiyet olduğu için ikna edici bulunmadı. PKK’nın yol kontrollerine hâkim, savcı ve mülki amirler takıldı; sessizce geçiştirildi. Haftalarca yol kesildi vatandaşların anayasal hakkı olan seyahat özgürlüğü engellendi; görmezden gelindi. Başta sokak ortasında şehit edilen askerler olmak üzere pek çok kez ‘hayat hakkı’ ihlal edildi; cenazelerine bile iştirak edilmedi. Oy hakkı ne kadar önemliymiş ki, diğer haklar çiğnenirken verilmeyen tepkiye mazhar olabildi! Kaldı ki, şenliği HDP’nin organize ettiği ve doğal seçmen tabanını topladığı biliniyor. Yani o partiye oy vermek için tehdide pek ihtiyacı olmayan insanlar.
2011 seçimleri öncesinde Silvan’da 13 askerin şehit olmasıyla neticelenen çatışmaya dair şüphe bulutları dağılmadı. Şehit yakınları mahkemede ‘ihmalin ötesinde kasıttan şüphelendiklerini’ dile getiriyor. 1993’te Bingöl’de silahsız ve korumasız nakledilen 33 erin şehit edilmesi geliyor insanların aklına. Sanki PKK’ya servis yapar gibi 33 canın alana sürülmesi zihinlerdeki acı yerini koruyor. Sonrasında yükselen şiddet ve çözüm umudunun ta 2015’lere ertelenmesini de unutmamak lazım. Genel affın dahi konuşulduğu ortamdan köylerin yakılarak boşaltıldığı, karakol baskınlarında ana kuzularının şehit olduğu bir Türkiye’ye dönüşmüştük. Bugün de son bir umutla bağlanılan çözüm süreci direkten döndü. Daha doğrusu iyimser tahminler ve temenniler o yönde. Halk ve asker büyük sağduyu ile faciaya izin vermedi. Genelkurmay Başkanlığı’nın takdirle andığı sivil halkın askere yardımı, gerilim arzulayanların aksine tablonun oluşmasını sağladı.
İki yıldır süreçle ilgili en küçük eleştiriyi ‘kandan beslenenler ve süreci sabote edenler’ diye yaftalayanlar birdenbire şahinleşti. Şehit cenazelerinin harekete geçiremediği, inen bayrakların uyandıramadığı milli duygular oy kavgasında bir anda coştu. Yanlış anlaşılmasın, ilk fırsatta masayı devirip kalksaydınız demiyorum. Ama o zamanlardaki hazım kapasiteniz ile bugünkü hamasetiniz birbiriyle çelişiyor. Ve sırıtıyor, bilesiniz…
NOT: Efkan Ala ile Ağrı Valisi Musa Işın arasında geçtiği ileri sürülen konuşma inanılır gibi değil. Ses kaydı olsa belki denilebilir. Zira Ala’nın taklidi imkânsız sesi ve aksanı var. Onun ötesinde alt alta diyalog yazıp ‘bu ikilinin konuşması’ demek ikna edici durmuyor.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016