Bülent KORUCU
Cumhurbaşkanlığı Sarayı etrafındaki tartışmalar koalisyon pazarlıklarını ve Meclis başkanı seçimini bile gölgede bıraktı.
Yeni fırtınanın sebebi iftar masasının büyüklüğü. 30 kişilik yuvarlak masa espri konusu oldu; karşıdakine tuzluk nasıl uzatılır, masanın üstündeki çiçeği oraya yerleştirebilmenin yolları diye uzayıp gitti. Şaka ciddiye binip maliyetler konuşulmaya başlandığında alışılmadık bir şey yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan ve Saray kaynakları sert açıklamalarla masanın maliyetinin söylendiği gibi olmadığını duyurdu. Umutlandırıcı bir tavıradeğişikliği; yaygın ifadeyle ‘evet ama yetmez'.
Saray'ın mermerlerinin Guatemala ve Hindistan'dan getirildiği ve fahiş fiyatlar ödendiği iddia edildi. Muhalefet, Başbakan Davutoğlu'nun cevaplaması için soru önergesi verdi. Isıtma için harcanan bedelle Bayburt ilinin sıcak bir kış geçirebileceği kahvehanelerde dahi konuşulur oldu. Hiç ses yok. Duvar kâğıtları, peyzaj parası, ithal cam, elektrik gideri, devasa binanın personel maliyeti… Ankara Mimarlar Odası, kıyaslama metoduyla fiyatlama yapıp kamuoyu ile paylaşıyor. Eski dönemden kalma parçalara denk geldiyse ya da söylenenden az rakamlı bir alımsa açıklama geliyor. Derin sessizlikle karşılanan açıklamalar toplumda ‘demek ki doğru' değerlendirmesine yol açıyor. ‘Sükût ikrardandır' diye bir sözümüz var. Bu zaviyeden baktığımızda iftar masası ile ilgili yüksek sesli yalanlama da Saray'ın beklediğinin aksi sonuç doğurabilir. “Yalanlanabilseydi öncekilere de böyle özgüvenli açıklama gelirdi” algısı güçleniyor. O algıyı yıkabilecek tek şey şeffaflık.
Saray'daki tavır değişikliğini sevindirici bulmamın sebebi şeffaflık adına ilk adım olma umudu. Süreç çok büyük hatalarla götürüldü. TOKİ, “maliyetleri açıklarsak ekonomi zarar görür” şeklinde evlere şenlik cevaplar verdi. Kamu maliyesinde kımıldayan her yaprağı denetleme yetki ve görevi olan Meclis devre dışı bırakıldı. Konuyu gündeme getirenler ihanete varan suçlamalarla susturuldu. Hâlbuki gizlilik şüpheyi büyütüyor. Kulaktan kulağa yayılırken Saray'daki israf katlanarak topluma mal oluyor. Hazır iftar masasından başlamışken şu toplam maliyeti ve gerçekten bu şatafata ihtiyaç olup olmadığını konuşsak.
‘İtibardan tasarruf olmaz' sloganının pek alıcısı yok söylemiş olayım. AK Partili hacı amcaların ‘Her İslam ülkesine bir oda verilecek. Müslümanlığın merkezi olacak' efsanesi de ikna edici değil. Hadi 100 odayı onlara verdik. 50 tanesi de bize yetsin, kalan bin odayı ne yapacağız? 16 trilyon dolarlık ekonomisiyle bizden 20 kat büyük ABD'de başkanının kullandığı Beyaz Saray'dan 6 kat büyük sarayın da izahı yok.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın imam hatip mezunu eski danışmanı Sayıştay Başdenetçisi Şeref Efe'nin cümlelerini ödünç alarak bitireyim: “Kur'an'dan kendimize bir ölçü arayacak olursak bu saray inşası ile ilgili Allah'ın hoş karşılamadığı kibir, gurur ve israf gibi pek çok husus ile karşılaşırız. Sünnete yani Hz. Muhammed'in hayatına ve ondan sonra gelen dört doğru halifenin uygulamalarına baktığımızda ise fazlasıyla mahcup oluruz. Bizim halimiz, örnek alınması gereken Müslüman önderlerin değil, onların mücadele ettiği kibirli krallara benziyor.
Bir kamu harcaması süreci olarak sarayın yapılışı tamamen kural dışıdır. Halkın parasının harcanabilmesi için bütçede ve yatırım programında bu faaliyetin açıkça belirtilmesi ve detaylı analizlerin de eklenmesi gerekirdi. Oysa yapılıp bitmiş olan bu binanın odalarının sayısını hatta maliyetini dahi bilmiyoruz. Saray bir yatırım olarak milletimizin başına gelen bir felakettir. Saray için milyar dolar para harcandığını gören memur kendisi için de kesenin ağzının açılmasını bekler, devlet malını tasarruflu kullanma motivasyonunu kaybeder. Devletin harcadığı para vatandaşın harcamasından kısılan bir paradır. Bu milletin fakirleşmesine yol açar.”
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016