Bülent KORUCU
14 Mayıs 1950. Ülkeyi 1923'ten beri tek parti olarak yöneten CHP seçimi kaybetmiş ve Demokrat Parti ipi göğüslemişti.
Valilerin aynı zaman partinin il başkanı olduğu, İçişleri Bakanı'nın parti genel sekreteri koltuğunu da işgal ettiği, bütün bürokrasinin ‘partili' kimliği taşıdığı günlere veda mı edilecek? ‘Milli Şef' Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün iktidarı devredip etmeyeceği merak konusudur. Hatta başta askerler olmak üzere bürokrasinin direniş çağrısı yaptığı fısıldanmaktadır.
İnönü, iktidarı hemen devretmek için Meclis'i toplamak gerektiğini söyler: “Meclis'i çağırmalıyız. Onlara hükümeti kurmayı önermeliyiz. Ben iktidarı bırakmaya giden onurlu bir yolu tutmakla arkadaşlarıma karşı ve belki de tarihe karşı bir durumda görülebilirim. Fakat başka türlü hareket, rejimi bir ayaklanmayla sona erdirmek olurdu.” 15 Mayıs günü DP Genel Başkanı Celal Bayar Köşk'e çağrılır. 18 Mayıs'ta kesin sonuçlar resmen ilan edilir ve 22 Mayıs'ta 1. Adnan Menderes Hükümeti kurulur.
6 Kasım 1983. Türkiye, 12 Eylül darbesinden üç yıl sonra sandığa gitmişti. Darbenin lideri ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren seçimlerden önce açıkça MDP'nin seçilmesi gerektiğini dikte eden konuşmalar yapmıştı. Emekli Orgeneral Turgut Sunalp'in başbakan olarak kendi misyonlarını sürdüreceğini belirterek halktan oy istemişti. 7 Kasım sabahı en büyük şoku o yaşadı, zira vatandaş, seçimlere kerhen sokulan buçuk parti olması beklenen ANAP'ı tek başına iktidar yapmıştı. ‘Turgut' kısmı tutmuştu ama bu Özal'dı. ‘Seçimlerin iptal edileceği, darbecilerin ülkeyi Özal'a teslim etmeyeceği' iddia ediliyordu. Tam tersine ANAP hükümeti kısa sürede kuruldu ve Turgut Bey'in görevi alırken Evren'e elense çekip öpmesi tarihî fotoğraflar arasında yerini aldı.
20 Ekim 1991. Ülkeyi iki dönemdir tek başına yöneten ANAP yenilmiş, üç puan farkla ikinci parti konumuna düşmüştü. Birinci parti ise yüzde 27 oyla DYP olmuştu. Süleyman Demirel, eski çırağı Cumhurbaşkanı Özal'a karşı yıpratıcı bir seçim kampanyası yapmıştı. Onun adı ‘Çankaya'nın şişmanı' idi. Demirel onu Köşk'ten indireceğini, yolsuzluk dosyalarını açacağını yüksek sesle dile getiriyordu. Seçimlerden sonraki ilk beyanatlarından biri de ‘Ben Çankaya'ya çıkmam, Çankaya inecek' olmuştu. Özal'ın eski partisi ANAP üç puan gibi küçük bir farkla ikinci olmuştu ve pekâlâ koalisyon kurabilirdi. Özal'ın böyle bir manevra yapacağını düşünenler yanıldı. Daha yemin töreni bitmeden Demirel Köşk'e çağrılmıştı. Kısa sürede DYP-SHP Hükümeti kuruldu.
3 Kasım 2002. Kurulalı bir yıl bile olmamış AK Parti seçimi kazanmış ve ülkeyi tek başına yönetme yetkisi almıştı. Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın siyasi yasaklı olduğu ve ülkenin ‘bin yıl sürecek' denilen 28 Şubat sürecinin etkisinden kurtulamadığı günlerdi. Postmodern darbenin hedef aldığı siyasi kadronun yedek takımı kupayı kaldırmaya hak kazanmıştı. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda laik kimliği ile bilinen Ahmet Necdet Sezer oturmaktaydı. Kulisler yine hareketliydi. AK Partililer bile görevin kendilerine verileceğinden emin olamıyorlardı. ‘Her an her şey olabilir' havası ülkeye hâkimdi. Tam tersine gecikmeksizin hükümet kuruldu. Üstüne üstlük hızlı bir manevrayla Erdoğan'ın yasağı kaldırılarak milletvekili seçilmesi ve başbakan olması sağlandı.
7 Haziran 2015. AK Parti tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu kaybetti. Seçimlerin üzerinden 74 gün geçti ve hâlâ ortada hükümet yok. Ahmet Davutoğlu hükümeti kuramadığı için yetkiyi iade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Beştepe'yi bilmeyenle kaybedecek vakit yok' diye CHP'ye hakkı olan görevi vermiyor. Yandaş yazarlar 28 Şubat'ta Demirel'in Çiller'i değil Yalım Erez'i görevlendirmesini örnek gösteriyor. Diğer misallerden bir farkı daha var bugünün: Ülke terör ateşiyle yanıyor, seçimlerden sonra 50'den fazla şehit geldi, ekonomide alarm zilleri çalıyor ve Suriye'de IŞİD'le savaş halindeyiz. Fazla söze hacet var mı?
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016