Bülent KORUCU
AK Partilileri en çok kızdıran cümle 28 Şubat'ı hatırlatan uygulamalarına yapılan gönderme.
Kızıyorlar ama örnekleri çürütemiyorlar. Somut veriler karşısında sosyal medya trolleri küfrediyor; diğerleri ise sessizlikleriyle onaylamayı seçiyor. Postmodern darbeye damgasını vuran birkaç olayı ve bugün yaşananları kıyasladığımızda uygulayıcılar dışında çok az fark ortaya çıkıyor.
Merve Kavakçı'ın evinin basılmasından başlayabiliriz. DGM'lerin ‘kudretli' savcısı Nuh Mete Yüksel evinde gözaltına alma teşebbüsünde bulunmuştu. Kamuoyu, siyasi görüş ayırt etmeksizin tepki gösterince Yüksel geri adım atmak zorunda kalmıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bile “Burası hukuk devleti, gerekli ikazları yaptım.” sözleriyle savcıyı eleştirmişti. Başbakan Bülent Ecevit'in tepkisi ise daha sertti: “Dün gece Sayın Merve Kavakçı'nın evi önünde çıkan olay beni son derecede üzdü. Eminim ki, kamuoyunu da üzmüştür. Gece geç saatlerde polislerle kapısına dayanma, bir hanımı gözaltına almaya kalkışma, hele bu gözaltı işlerini bizzat DGM Savcısı Sayın Nuh Mete Yüksel'in üstlenmiş olmasını son derece yadırgadığımı belirtmek isterim.” Ecevit, iki bakan görevlendirerek olayın tekrarlanmasının önüne geçmişti. Bugüne gelelim: Melek İpek yıllardır ailesine ait olan evlerden atılıyor. En mahrem mekânlara kadar giriliyor. Bunu devletin savcısı ve polisi de yapmıyor. Şirketi yönetmek üzere atanan kayyım ve ‘özel' güvenlikçileri bu hoyratlığın faili. 28 Şubat'taki mücadelesi milletvekilliği düşürülerek cezalandırılan gazeteci Nazlı Ilıcak, ‘Merve Kavakçı'nın evine girebilmiştim. Dostum Melek İpek'in evine giremiyorum' cümlesiyle isyanını dillendiriyor. Haksız mı?
28 Şubat'ta düşman ilan edilen şirketler batırılmaya çabalanmıştı. Kenar mahalle köftecilerine varan listelerle ambargo ve boykot çağrıları yayınlanıyordu. Başta askeriye olmak üzere devlet ihalelerinden uzak tutuluyordu adı geçen firmalar. Ama el konulmuş bir tane banka, şirket ya da gazete olmadı. Kimsenin malına çökülmedi. Şimdilerde bırakın ticari kurumları, hastane ve okul gibi savaş şartlarında dahi dokunulamayan yerler işgale uğruyor.
İsmailağa Cemaati sıkıntılı günler geçiriyor. Beykoz'da inşa edilen külliyenin bir kısmı dozerlerle yıkıldı. Cemaatin sözcülerinden Marifet Derneği Genel Başkanı Muhammed Keskin, “28 Şubat'ta böyle yıkılmıyordu, mühür vuruluyordu. Başka bir kapıdan tekrar giriyorduk.” diye çelişkiyi vurguladı. Keskin, külliye ile ilgili izinlerin alındığını ve her adımın siyasi iradenin bilgisi dâhilinde atıldığını söyledi.
28 Şubat sürecinde hemen hemen bütün dini oluşumlara saldırıldı. Fethullah Gülen, 8 yıl boyunca yargılandı. Öncesinde ağır bir medya lincine maruz bırakıldı. İskenderpaşa Cemaati lideri Esat Coşan, Avustralya'ya hicret etmek zorunda kaldı. Ve hayata orada gözlerini yumdu. Refah ve Fazilet partileri ‘irtica' suçlamasıyla kapatıldı, yöneticileri siyasetten men edildi. Diğer cemaatler de zulümden paylarına düşeni aldı. Fakat en ağır suçlama ‘rejim düşmanı' olmuştu. Bel altı vuruşlar yok denecek kadar azdı. Bugün ise büyük bir yalan makinesiyle karşı karşıyayız ve atılan iftiraları okurken bile insanın yüzü kızarıyor.
28 Şubat ‘devleti irticadan temizlemek' gibi ucube bir gerekçeyle sahnelenmişti. Dindar insanları devlet kademelerinden temizlemek ilk hedefti. Memurları, yargılamaya gerek görmeden tasfiye girişimleri hız kesmiyordu. Bunun için kararname ve kanun dâhil bütün yollar denendi. Kaderin garip cilvesi hepsi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den döndü. Laikliğe takıntı denilebilecek boyutta önem vermesine ve ‘irticayla mücadele' içerikli baskılara rağmen Sezer anayasaya aykırı bu teşebbüsleri veto etti. Şimdi aynı şeyi genelgelerle halletmeye çalışıyorlar. Mahkemelerin verdiği göreve iade kararlarını uygulamayarak anayasal suç işliyorlar. Sonra da ‘28 Şubat'tan bile beter' yakınmalarına kızıyorlar. Rahmetli Başbakan Erbakan'ın dediği gibi ‘Hadi ordan!'
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016