Bülent KORUCU
AK Parti'nin yeni kanun hazırlıkları tartışmalara yol açtı. İktidar partisine bugüne kadar en yıkıcı muhalefeti yapan kitlenin müttefik saflarına iltihakı da dikkatten kaçmıyor. Aleniyet kesbetmiş dinleme kayıtlarını yayımlayan gazetecileri gözdağı anlamı taşıyan düzenleme ile özel görevli ağır ceza mahkemeleri hakkındaki hazırlıkların eşzamanlı olması tartışmayı alevlendiriyor.
Hükümet cenahından gelen, "darbelerle mücadeleden dönüş yok" nev'inden açıklamalar kamuoyunu tatmin etmeye yetmiyor. Zira düzenlemelere karşı çıkanlar da destekleyenler de değişiklikler konusunda mutabık. Sadece sonuçlar farklı algılanıyor. Destekleyenlerin aynı metnin üzerine 'yargı reformu' yazması karamsar havayı dağıtmıyor. Okuma yazma bilen herkes hazırlıkların mevcut yargılamaları olumsuz etkileyeceğini görüyor.
AK Parti 2002'de ekonomik kriz ve siyasî tükenmişliğin sonucunda tepkisel oylarla işbaşına geldi. Tepki öylesine büyüktü ve eskileri süpürüp atmaya azmetmişti ki, Cem Uzan bile yüzde 7,25 oy alabilmişti. DYP, MHP ve ANAP'ı barajın altına iten Genç Parti olmasa AK Parti koalisyona mahkûm olabilirdi. 2007 ve 2011 seçimleri ise sivil iradenin darbeci zihniyetle hesaplaşmasına sahne oldu. Darbecilerin hedefindeki AK Parti'ye seçmen sahip çıktı. 28 Şubat'tan sonra Milli Görüş partilerine aynı teveccühü göstermeyen halkı ikna eden AK Parti'nin dik duruşuydu. Şimdi bu algıya AK Parti kendi eliyle darbe vuruyor. Sonuçlanmamış mahkemelere ve devam eden soruşturmalara müdahale anlamı taşıyan girişimlere tanık oluyoruz. Konunun siyasî boyutlarının dışında teknik bir tablo çizmek istiyorum. Ceza Muhakemesi Kanunu değiştirilerek soruşturma ve yargılamaların usulüne dair yeni uygulamalar düşünülüyor. Artık herkesin ezberlediği 250. madde üzerinde oynamalar olacak. Kanun koyucu, birçok ülkede olduğu gibi bazı örgütlü suçlarla mücadelenin etkin yürütülmesi için söz konusu mahkemeleri öngörmüş. Uyuşturucu ticareti, mafya, organize yolsuzluk ve darbe suçları görev olarak sıralanmış. Karmaşık ilişkileri olan, uzun zamana yayılabilen zorluk derecesi yüksek dosyalar, meslekte belli aşamaları geçmiş hâkim ve savcılara havale ediliyor. Aslında soruşturmayı hızlandıran birkaç yetki haricinde süper filan değiller. Gözaltı ve tutukluluk süresi iki kat artıyor bir de kanunla ayrı tutulanlar hariç izne gerek duymaksızın soruşturma yapabiliyorlar. Hariç tutulanlar: Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi gibi yüksek mahkemelerin görev alanına girenler ile son değişiklikten sonra MİT mensupları.
Sızan bilgilere göre görev kapsamı suçlar ve kişiler bakımından sınırlanacak. Uyuşturucu ticareti, organize yolsuzluk, mafya ve darbe suçları kapsam dışına çıkacak. Yetmedi askerlerin de aralarında bulunduğu bir kısım devlet görevlileri daha izin mecburiyetiyle dokunulmaz kılınacak. 'Darbelerle mücadele zaafa uğruyor' algısının siyasî faturasını imza sahipleri düşünsün, biz teknik açıya devam edelim. Normal bir ağır ceza mahkemesinde yukarıda sayılan suçlara bakılmasının acil serviste kalp ameliyatı yapmaktan farkı yok. Düşünün ki aynı mahkeme tekil bir cinayet davasından sonra onlarca üyesi bulunan mafya dosyasına da bakacak. Pratisyen hekimin baypasa girişmesi gibi mesleğinin ilk yıllarında bir genel yetkili savcı, kuvvet komutanlarının şüpheli olduğu soruşturmayı yürütecek. Ve biz bunun hukuk kalitesi için tercih edildiğine inanacağız! CMK 252 "250'de sayılan suçlar acele işlerden sayılır ve bunlarla ilgili davalara adlî tatilde de bakılır." diyor. Temmuz 2008'de başlayan Ergenekon yargılamaları aralıksız sürdüğü halde bitmedi. Uzunluğundan şikâyet var. Peki, genel yetkili ağır ceza mahkemelerinde davaların ne kadar sürebileceğini tahmin eder misiniz? Sadece suçla etkin mücadele değil masum sanıklar açısından da olaya baktığınızda bir facia çıkıyor ortaya. Özel görevli yargı mensupları arasında hata yapan varsa denetim mekanizmaları mevcut. Kurumu ve görev yapan bütün insanları suçlamak adil de değil makul de. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in Başbakan Tayyip Erdoğan dahil bakanların içinde bulunduğu yüzlerce kişiyi dinlettiği ortaya çıktı. Başsavcılıkları kapatmak çözümü kimsenin aklına gelmedi. Tam tersine özel yetkisini kullanarak Cihaner'in hukuksuz girişimini meşru çizgiye taşıyan savcılar şu anda hain muamelesi görüyor.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Sansür VAR!
10.07.2016 - AYM kavgasının perde arkası
4.02.2016 - 28 Şubat'ın konuşulmayanları
1.02.2016 - 28 Şubat deyince kızmayın o halde!
23.02.2016 - Perinçek mutlu, ya AK Partililer?
5.02.2016 - Bülent Arınç'ın özgül ağırlığı var mı?
2.02.2016 - Paralel avcılarına bir öneri!
29.01.2016 - Küfürlü siyaset!
22.01.2016 - Güvenlik zafiyeti yoksa…
15.01.2016 - Anayasa değil baba yasa!
1.02.2016
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Hrac Madooglu
Filozof olup felsefeye onemli katkilar saglayacak yetenekte iken, Aksam gaztesinde kose yazarligi yaparak ufkunu daraltan Sayin Mahcupyanin durumu uzuntu verici. Ronaldonun Kasimpasasporda libero oynamasi gibi birsey.
el kürdi
yahu mahcubyan sen ne yazdxini kendin anliyormusun yoksa insanlarla alaymi ediyosun bi gün akpnin dindarlari dini katl ediyorlar sen hangi dindarliktan bahs ediyorsun tcnin laikci dedixin kesimin hangasi laikdi dünyaya laiklixi rezil etmishlerdi shindide dindar gecinin dinciler dünyanin gözü önünde dini katl ediyorlar sayin mahcubyan sen zan ediyorsunki dünya realiteleri senin kelime oyunlarinda ibaret uyan uyan hey mahcubyan