Bülent KORUCU
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Ergenekon davasında 'tarihî' nitelemesini hak eden şeyler söyledi.
2003 ve 2004 yıllarındaki darbe teşebbüsleri hakkında konuşabilecek en yetkin isim Özkök. Sürecin hem tanığı hem de mağduru konumunda günler geçirdi. Ve birçok ismin ittifakıyla ülkeyi darbe uçurumundan alan isimdi. Özkök Paşa'nın tanıklığının satır başlarını şöyle sıralayabiliriz:
3 Aralık 2003'teki toplantıyı doğruluyor ve daha önemlisi 'muhtıra' ifadesinin dahi geçtiğini kabul ediyor. Nokta Dergisi'nin yayımladığı 'Özden Örnek'in Darbe Günlükleri'nde deşifre olan toplantıyı birinci ağızdan teyit ediyor. "Evet, orada böyle bir söz yani 'muhtıra' söylendi. Muhtemel hareket tarzlarından biriydi. Resmî bir teklif değildi." sözleriyle, toplantıda müdahalenin gündeme geldiğini kayıtlara geçiriyor. Kelime olarak telaffuz edilmeseydi bile dile getirilen görüşlere muhtıra talebi dışında bir ad verilemez. Muhkem kaziye haline gelen günlükler ve daha sonra yaşadıklarımız, konunun orada kapanmadığını gösteriyor. Hatta "Görüşlerinizi açıklıkla dile getirdiğiniz için teşekkür ederim ama muhtıra vermeyeceğim." diyen Genelkurmay Başkanı'na karşı öfkenin büyüdüğünü söyleyebiliriz. 27 Mayıs'ta Başbakan Adnan Menderes'le birlikte yargılanan ve ilk etapta idama mahkûm edilen Rüştü Erdelhun Paşa'ya benzetilip, 'sonun da öyle olacak' tacizlerine muhatap oldu. Sanki ilk defa onun döneminde oluyormuş gibi şehit cenazeleri kendisine karşı psikolojik harp unsuruna dönüştürüldü.
Burada odaklanmamız gereken şey Özkök'ün yapabildikleri ve onlarla ilgili söyledikleri. Sanıklar, lehte tanıklık yapmaya zorladıkları Hilmi Paşa'yı, "darbe girişimlerine karşı gereğini yapmadın, o zaman sen de suç ortağısın" tezleriyle sıkıştırmaya çalışıyor. Özkök, MİT'in Ergenekon'la ilgili bilgi notunu araştırılmak üzere Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı'na havale ettiğini belirtiyor. Ayışığı ve Yakamoz CD'leri ile ilgili ise kendini şöyle savunuyor: "İçindeki sunumlar 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' olduğu iddia edilen sunumlardı. Dezenformasyon da olabilirdi, doğru da olabilirdi. Bu nedenle astlarımla bile paylaşmadım. Genelkurmay Başkanı olarak temkinli olmam gerekiyordu. Bazen bir fıkra, bazen bir espri, bazen de açıkça, bu konulardan haberdar olduğumu ifade ettim. Bulunduğumuz makamlar çok önemli makamlar. Örneğin bir Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın emrinde 300 bin kişi var. Meşru olmayan, gerçek olup olmadığını bilmediğim bir belgeyle işlem yapamazdım." Özkök hukuken meşru yollarla elde edilmiş belge olarak görmediği için hukuk yoluna başvurmadığını vurguluyor. Bu söyledikleri hukuk karşısında sorumluluktan kurtarıyor ama daha ileri şeyler de söylüyor. O günkü tabloyu hatırladığımızda karargâhta tek başına bir insandan söz ediyoruz. Aslında sadece beş kişinin; dört kuvvet komutanı ve ikinci başkanın fiilen komutanı. Kuvvetleri fiilen idare eden kuvvet komutanları ve altlarındaki ordu komutanları karşısında saf tutuyor. Medyayı büyük oranda devşirmişler. Demokrat olmasını defo gibi gösterip kamuoyu önünde küçük düşürmeye çabalıyorlar. Yargının ne yapacağını kestirmek için kâhin olmaya gerek yok, Şemdinli iddianamesini yazan savcının başına gelenlere bakmak yeterli. Böyle bir ortamda Hilmi Paşa, yapılabileceklerin en iyisi için uğraşıyor. Şahin komutanlarla teke tek muhatap olup, 'gözüm üzerinizde' mesajı veriyor. Aralarındaki ikbal çekişmesini kullanarak bütünlüklerini bozuyor. Demokrasiye olan bağlılığını dile getirmekten çekinmiyor. Bugün de demokrasiye olan inancını millet adına yargılama yapan mahkeme karşısında ifade vererek bir kez daha tarihe yazdırıyor.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016