Ekin GÜN
İstanbul Ticaret Üniversitesi birkaç gün önce bünyesinde bulundurduğu 34 akademisyenle alakalı olarak sözleşmeleri yenilememe kararı aldı.
Bu 34 akademisyenin içerisinde kamuoyunda bilinen ve saygı duyulan Atilla Yayla, Bekir Berat Özipek, Hüseyin Hatemi gibi isimler de var.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki her ne kadar 34 akademisyen hakkında toplu bir şekilde sözleşme yenilememe kararının alınmasının sebebi açıklanmamış olsa da özel sektör kiminle çalışıp kiminle çalışmama konusunda kendi başına özgürce karar verebilir, kimse de buna karışamaz.
Lakin bir üniversite kamuoyunun da çok yakında tanıdığı isimleri de içeren 34 kişiyi toplu bir şekilde işten çıkarıyorsa bu durum haber niteliği taşır ve üniversite bununla ilgili objektifliğini kaybetmemek adına bir açıklama yapmak zorundadır.
Bildiğim kadarıyla şuana dek böyle bir açıklama gelmedi, gelmediği gibi de bazı medya organları üniversitenin Atilla Hoca'yla sözleşme yenilememesini çeşitli sebeplere bağladı.
Dolayısıyla bu noktada bilgi kirliliği de beraberinde geliyor, mesele edilecek nokta da burası denilebilir.
Atilla Hoca'yla sözleşme yenilememe kararını duyan bazı medya organları bu durumu haberleştirdiler ve sebebini Atilla Hoca'nın son zamanlarda Facebook üzerinden yapmış olduğu AYM ve HDP ile ilgili fikirlerine bağladılar.
Paralel yapıya yakın bu medya organlarının yapmış olduğu haberciliğin sığ ve tamamen hedef şaşırtmadan ibaret olduğunu söylesek yanılmış olmayız.
Eğer gerçekten birazcık gazetecilik yapma gibi hevesleri olmuş olsaydı 17-25 Aralık Darbeleri'nde otonom yapının yanında yer almış, vakti zamanında desteklemiş olduğu Erdoğan'a nerdeyse “diktatör” demediği kalmış, hatta bu fikirleri yüzünden LDT'ten ayrılmış ve açılış gününde sadece Bugün, Zaman gibi medya organlarının bulunduğu Özgürlükleri Araştırma Derneği'ne geçmiş olan Mustafa Erdoğan'ın üniversite tarafından sözleşmesinin uzatıldığını görmüş olurlardı.
Madem Atilla Hoca AK Parti'yi eleştirdiği için üniversite onunla yollarını ayırdı, neden senelerdir AK Parti'ye karşı tutumu hep muhalif olan Mustafa Erdoğan'la sözleşme uzatıldı?
Üniversite bunun açıklamasını yapar yapmaz orası ayrı bir konu ama bu medya organları Atilla Hoca'yla sözleşme uzatılmaması kararını hedef şaşırtarak başka bir yerlere dayandırıyorsa bu son derece operasyonel gazetecilikten başka bir amaç taşımaz.
Bunun dışında çok net bir hedef şaşırtmadır. Tabi anlamak isteyene…
Atilla Hoca'yı tanırım, bilirim.
Atilla Hoca kimsenin konuşmaya cesaret edemediği zamanlarda sonucunda çok ciddi tehditler almasına rağmen Kemalizm eleştirisi yapmış ve bu ülkenin demokratik mücadelesine önemli katkı sağlamış biridir.
Atilla Hoca'yı az çok tanıyanlar bilir. Atilla Hoca hayatta sadece ilkeleri için yaşar ve her daim iyi bir insan olmanın gerektiğine vurgu yapar.
Birileri gibi “Fethullah Gülen ne derse doğrudur, tartışmam, tartıştırmam” gibi tek bir kişiye biat etmez, ilkelerine ve savunduğu değerlere göre yorumlamasını yapar, kim ne der diye de bir çekincesi olmaz.
Bende Atilla Hoca'dan çok şey öğrenmişimdir, aynı şekilde Türkiye'de tabular yıkılırken Atilla Hoca'nın düşünceleri de buna büyük katkı sağlamıştır.
En basiti son günlerde PKK'nın onlarca insan öldürmesini eleştirmeden ve hatta PKK ismini vermeden “barış” diyerek samimiyetsizce bildiri hazırlayan sözüm ona birkaç aydına benzemez Atilla Hoca.
Ya da maaşı düşürülmeden haftalık yazıları düşürülen Mehmet Altan gibi de kişisel çıkarlarına göre hareket edip durduğu fikriyatı ve yönü değiştirmez.
Samimi bir aydındır, Türkiye'nin demokratikleşmesinde büyük rol oynayan insanlardan biridir ve bundan sonraki süreçte de bu rolü devam edecektir.
Kısacası Atilla Hoca'nın üniversite tarafından sözleşme yenilememe kararına “üzülmediğini” açıklayan İhsan Yılmaz gibilere üzücüm haberim Atilla Hoca bundan sonraki süreçte de ilkelerinden vazgeçmeyecek ve neye inanıyorsa onu söyleyecektir. Bugüne kadar savunduğu tüm değerlerin temeli de budur zaten.
Hak ve özgürlükten bir haber olanların en son Kadri Gürsel Milliyet'ten çıkarılınca ortalığı velveleye vermesi aynı durum Atilla Hoca'ya yapılınca zil takıp oynamadıklarının kalması zaten bu kişilerin niyetlerini ve ahlaklarını da ortaya dökmektedir.
Birisi işten çıkarılınca “özgürlük yok” diye meydanı kasıp kavuranlar nedense aynı tepkiyi Atilla Hoca'nın yaşamış olduğu bu duruma gösterememiştir.
Çünkü onların zihniyetlerinin çalışma noktası tüm insanlık için değil, sadece kendi zihniyetlerinden birine dokunulduğu zaman işleyişe geçmektedir.
Bu ne ahlaki bir tutumdur, ne de dürüstlük içerir.
Zaten Atilla Hoca'nın üniversiteyle yollarının ayrılmasını AK Parti'yi eleştirmesine bağlayanların niyeti hem hedef göstermektir, hem de hedef şaşırtmaktan başka bir şey değildir.
Çünkü senelerdir AK Parti'ye muhalif tutumunu bilmeyenin kalmadığı Mustafa Erdoğan'la üniversitenin sözleşme yenilemesi demek ki üniversitenin bu 34 insanla sözleşme yenilememesinin altında başka bir sebebin olduğuna işarettir.
Bundan sonraki süreçte konu da artık basına yansıdığına göre bilgi kirliliği olmaması adına detaylı bir açıklama yapmak üniversitenin borcudur. Bunu da üniversitenin markasına zarar vermemek adına yapmalıdır.
Ama ancak kendisine dokunulduğunda bu zil takıp oynayan sözüm ona “adalet korosu” Atilla Hoca'yı kendi korosundaki kişilere benzetmesin.
Atilla Hoca bugüne kadar birilerine dayanarak değil, kendi fikirleri ve çalışmaları sayesinde Atilla Yayla olmuştur ve bir konuda fikir söylerken kişisel menfaatini düşünerek söylemez, ilkesel olarak inandığı için söyler. Bundan sonra da yoluna bu şekilde devam edecektir.
Zaten itibarları yerde olan bu zil takıp oynayanların karın ağrısı da buradan gelmektedir…
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.10.2018
24.09.2018
9.02.2018
19.08.2018
29.07.2018
15.07.2018
1.02.2018
14.06.2018
4.02.2018
9.02.2016