Fehmi KORU
Donald Trump’ın ABD’ye başkan seçilmesi sonrasında yükselen beklentilerden biri ‘savaş’ konusunda; kimimiz dünyanın bütününü ilgilendirecek bir topyekün savaşın Ortadoğu merkezli patlayacağı beklentisi içerisindeyiz…
İtiraf etmeliyim: O beklenti bende çok güçlü.
Bu yüzden de, günlerden beri TV ekranlarından taşan, Beşşar Esad’ın İdlib’te kendi halkına karşı kimyasal silâh kullandığına dair haberler, bir yandan yüreğimi burkarken, bir yandan da beni derin endişelere sürüklüyor.
Gelen ilk bilgiler, İdlib’te, 10’dan fazlası çocuk olmak üzere 58 kişinin gazdan öldüğüne işaret ediyordu; ölü sayısı 100’e yaklaştı, doğal olarak ölenler içerisinde çocukların sayısı da arttı.
Esad’ın elleri kanlı.. İran da hedefte..
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Esad’ın ellerinin kanlı olduğuna, rejiminin halkına acımasız davrandığına dair sözleri ve Birleşmiş Milletler’in (BM) âcizliğini eleştirmesi yerinde.
Esad’ın koltuğunu terk etmemek için ülkeyi sürüklediği iç-savaş sırasında.. 500 bin civarında Suriyeli hayatını kaybetti.. ülke nüfusunun dörtte biri mülteci hale geldi.. yarısı da beş yıl önce yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kaldı.
Sabıka kaydı hayli zengin Esad rejiminin…
Kimyasal silah kullanma sabıkası da… 2013 yılı Ağustos ayında, başkent Şam’da, Suriye rejim güçlerinin kullandığı toksik gaz yüzünden hayatını kaybetmiş.. yine çoğu çocuk.. kurbanların yan yana dizilmiş cesetleri hala zihnimizde taze.
“Rejim halkına karşı kimyasal silâh kullanır mı?” sorusuna hiç çekinmeden verilecek cevap belli: “Evet, kullanır, kullandı da”…
Trump elini yükseltti
ABD’nin koltuğunu yeni yeni ısıtmakta olan başkanı Donald Trump’ın son habere verdiği tepkilere dikkat etme şansınız oldu mu?
Trump açık sözlü biri ve selefini hırpalamaktan da çekinmediği ortada. Barack Obama’ya yönelttiği en ağır ithamlardan biri, Esad’ı yerinden etmeyi amaçlayan Suriye politikasının yanlışlığıydı.
Oysa, Trump, şimdi Obama gibi “Esad gitmeli” diyenler kervanına katıldı. Sadece Esad’ı ve rejimini yerin dibine batırmakla kalmıyor Trump, rejimin dayanağı olan iki ülkeyi de en ağır ifadelerle suçluyor: Rusya’yı ve İran’ı…
BM Güvenlik Konseyi’nde yapılan oturumda, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, hepimizin yüreğini burkan kimyasal saldırıya uğramış çocukların fotoğraflarını sergileyip, Rusya ve İran’ı hedef alan bir konuşma yaptı.
Konunun vardığı nokta acaba Tahran’da nasıl karşılanıyor?
İran, eğer bir ‘3. Dünya Savaşı’ patlayacaksa, bunun kendisi hedefe konularak çıkacağının herhalde farkındadır…
Trump’ın daha başkanlık yarışındayken başlayan İran-karşıtı sözleri Beyaz Saray’a taşındıktan sonra daha da artarak devam etti. Barack Obama’nın İran’ı dünya ile barıştırma girişimi sayılabilecek ‘nükleer anlaşması’yı iptal konusu bile gündemde. Trump bu bölgeye baktığında, en büyük tehlike olarak İran’ı görüyor.
Aranan sanki bir bahane…
Bahane bulundu mu?
Yanlış anlaşılmasın, ABD Başkanı Trump’ın bölge ülkeleri arasında var olan renk farklılıklarını fazla umursadığını sanmıyorum; ayırmaksızın hepsini eşit derecede sorunlu gördüğünü belli ediyor.
İran’a ters bakıyor da, Türkiye’yi yeğliyor mu? Hayır.
Ancak, Mısır’ı ve biraz da Suddi Arabistan ve Ürdün’ü ayrı mütalaa ettiği izlenimi veren jestleri oldu.
O kadar.
Trump ve yanındakilerin ‘İslâm’ ile sorunları var.
İdlib’te rejimin kimyasal silâh kullanması aranan bahane yerine geçebilir.
Sonrasında kullanılmaya başlanan dil bu izlenimi veriyor çünkü. Trump Suriye ile birlikte Rusya ve İran’ı suçlayıcı bir dil kullanıyor ve en ağır cevabı vermekten söz ediyor.
Yeni yönetimin hazırlamakta olduğu bütçede, geniş kitleleri ilgilendiren hemen her sosyal program iptal edilirken, tasarruf edilen kaynakların savunma bütçesine kaydırıldığı biliniyor. Silâh fabrikaları şimdiden fazla mesai yapmaya başladı.
O silâhlar bir yerlerde kullanılacak.
Nerede?
Dünya haritasına baktığımızda en muhtemel kullanım alanı Ortadoğu olarak karşımıza çıkıyor.
Kuzey Kore’ye yönelik tehditler de söz konusu, ama orada nükleer silâh var ve Kim Jong-un, yeni dönemden çekindiği ve ABD’ye gözdağı verme ihtiyacı duyduğu için olacak, habire balistik füze denemesi yaptırıyor.
Rusya hafif bir manevrayla kendini denklemin dışına çıkarabilir ve Tahran ile Şam’ı kendi başlarına bırakabilir.
‘Komplo’ diyenler var.. Esad da öyle diyor..
İyi de, Beşşar Esad, Rusya ile İran’ın kendisine verdiği destek sonrasında koltuğunu korumayı garanti altına almışken.. Trump’ın iş başına gelmesiyle birlikte gücü daha da artmışken.. İdlib’te kimyasal silâh kullanarak.. bütün dengeyi aleyhine çevirmeyi nasıl göze almış olabilir?
Muhtemel cevap sorunun içerisinde aslında: Lehte oluşmuş yeni denge gözlerini kör ettiği için…
Biliyorum, kuşkucu yaklaşanlar ve Şam’dan çıkan inkâra dayalı açıklamaları ciddiye alanlar var. 2013 yılında Şam’daki kimyasal silâh saldırısını da inkâr etmişti Esad yönetimi…
Sonuç değişti mi? Hayır.
Donald Trump büyük savaşı başlatır mı?
Türkiye o durumda ne yapar?
Düşünmeye başlayalım derim.
Yazarlar
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025