Fehmi KORU
İftar saatine yakın açılıyor bizim evde televizyon ve yılların alışkanlığıyla komut “TRT” oluyor. TRT’de de alışkanlıklar değişmiyor; yine bir sunucu, yine karşısına bir ‘uzman’ alarak, yine konusu ‘İslâm’ olan bir sohbeti gerçekleştiriyor.
Dün akşamın konusu ‘İslâm’da savaş hukuku’ gibi bir şey olmalıydı ki, gençten bir uzman, Hz. Peygamber’in hayatından örneklerle, dinimizin savaşta bile ne kadar insancıl bir tavrı öngördüğünü izleyenlerle paylaştı.
Göğsümün kabardığını hissettim.
Ancak, hem de göğsüm hâlâ kabarık iken, uzmanın anlattıkları ile günümüz gerçekleri arasında çıplak gözle bile görülebilen farklılıklar zihnime doluverdi.
İslâm buysa.. IŞİD ne..
El-Kaide ve IŞİD türü örgütlerin, ilkinin gayrı müslimlere, ikincinin ise ‘müslüman-müslüman olmayan’ ayrımı bile yapmaksızın ‘düşman’ gördüğü herkese reva gördüğü muameleler.. kafa koparmalar.. bombalamalar.. kalabalıkların üzerine araç sürmeler..
Neymiş, savaş halindeymişiz, öyle durumda atılan tokat, öldürülen insan sayılmazmış…
Son zamanlarda, cephe savaşlarında da, adları ister IŞİD, ister YPG, ister başka bir kimlikle olsun, müslüman müslümanı öldürüyor.
Kalabalıklar üzerine sürülen araçların ezdiği, patlayan bombaların öldürdüğü insanlar içerisinde pek çok müslüman var.
Hem sonra, körü körüne işlenen, hedef gözetilmeyen eylemlerde hayatını kaybeden gayrı müslimlerin de günahı yok; onlar da insan…
Onları hangi savaşın parçası sayacağız da kör terörle hayatlarını sona erdirmeyi makul karşılayacağız?
Günümüz gerçekleri ortadayken.. bunlara hiç temas etmeyip yalnızca kitabın orta yerinden olumlu örnekleri birbiri ardına sıralayarak.. İslâm’ın savaş halinde karşı cephede yer alanlara bile insanca davranmayı öğütlediğini söylemek.. ne kadar inandırıcı oluyor?
Savaş halini bir tarafa bırakalım.. İslâm Dünyası’nda insanların birbirlerine davranışları bile ters değil mi? Hak gözetmeden.. adalet duygusunu zedeleyerek.. haksız yere ötekileştirerek.. insanlarla insanlar.. devletlerle vatandaşlar.. birbirlerine kötü muamele etmiyorlar mı?
Yukarıdaki sorulara vereceğiniz cevaplar benim beklediğim gibi olacaksa.. o zaman.. ekranlara çıkan uzmanlar.. hocaefendiler.. kendilerini ne duruma düşürdüklerini nasıl olur da görmezler?
Kısa süre sonra birinci yılı dolacak 15 Temmuz hâin darbe girişimi sırası ve sonrasında bizde yaşananlar, “İslâm hoşgörü dinidir, kendi dininden olmayan insanlara bile, savaşta olunsa dahi, kötü muamele edilmemesini emreder” türü yaklaşımları havada bırakmak için yeterli.
İslâm elbette o uzmanların, değerli hocaların anlattığı gibi bir dindir. Hoşgörülüdür. Savaştan değil barıştan yanadır. Kavga ve nizaları ortadan kaldırmanın yolu olarak uzlaşmayı öngörür. Kavga eden, savaşan birilerini (kişileri, grupları, örgütleri, ülkeleri) gördüğümüzde derhal kolların sıvanarak onların aralarının bulunmaya çalışılmasını hepimize talimat olarak verir.
Bu durumda, kafa kesmeyi, kalabalıkları hedef alan kanlı eylemleri ‘İslâmi’ sayan anlayış ne oluyor?
El-Kaide.. IŞİD gibi örgütler?
Bu Ramazan’da kendimizi sorguya çekelim
Ramazan ayı, gün boyu aç ve susuz kalınarak geçirildiği için, insanların kendilerini muhasebeye çekmesini de zorluyor. Bu arada ekranlardaki dini sohbetlere de daha fazla kulak veriliyor.
Fazla inandırıcı gelmeyen sözlerin kimseye faydası yok.
Keşke bu ayı, kendimizi hesaba çekerek, neden bu halde bulunduğumuzu açık seçik tartışarak değerlendirebilsek.
Ne gibi bir engel var?
Yakışıksız davranışlardan kaçınılması gereken bu ayda, Diyanet eksenli ve şahısları hedef alan tartışmalara tanık olunuyor, gözümüz gibi korumamız gereken konumlardaki sorumlu şahsiyetleri yıpratma girişimleri yaşanabiliyor ya..
Daha ne diyeyim bilemiyorum.
ΩΩΩΩ
Göztepe beni heyecanlandırdı
İzmir bir ara futbolun ana merkezlerindendi. İzmirspor.. Altay.. Altınordu.. Karşıyaka.. Göztepe.. Herbiri İstanbul takımlarına toz attırırlardı.
Uzun yıllardır Süperlig yüzü göremiyor İzmir takımları…
Geçen yıl Altay’da bir hareket vardı, son anda o da başarısız oldu.
Dün gece Göztepe şeytanın bacağını kırdı ve penaltılara kalan maçı kazanarak Süperlig’e yükselebildi.
Ali Artuner, Fevzi Zemzem, Nevzat Güzelırmak, Gürsel Aksel, Çağlayan Derebaşı, Halil Kiraz.. Bunlar, futbolla ilişkisi şöyle böyle olan benim bile, aradan geçmiş yarım asra yakın bir süre sonra da, bir çırpıda sayabildiğim ‘efsane Göztepe’den isimler…
Tabii hepsinin yetişmesinde emeği ihmal edilmemesi gereken teknik direktörü de unutmuş değilim: Adnan Süvari…
Göztepe’nin bu yıl Süperlig’e çıkması İzmir için önemli. Bir defalık bir heves olarak kalmamalı bu başarı, kalıcılık kazanmalı. Bunun için de, Göztepe’ye, takım taraftarlığını aşan bir destek gerekiyor.
İzmir bu sayede İstanbul ve Anadolu takımlarını da ağırlamaya başlayacak, az şey mi bu?
Fırsat iyi değerlendirilmeli.
[Bu arada: Kendi yetiştirdiği gençlerle iyi bir mücadele veren ve kadrosunda yabancı oyuncu bulundurmadığı halde başarıdan başarıya koşan Altınordu’yu da göz ardı ediyor değilim. Umarım, önümüzdeki yıl da Altınordu’yu Süperlig’te görürüz. İzmir birden fazla takımla temsil edilmeyi hak ediyor.
Memleketlilerime soruyorum: Ediyor mu gerçekten?]
Yazarlar
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025