Fehmi KORU
Yıllar önce, öğrencilik günlerimde, İzmir’de yapılan ‘Akdeniz Olimpiyatları’nda mihmandar olarak görev almıştım da, komite, beni, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda görevlendirmişti. Üç mihmandar, alanın gümrüklü bölümünde bulunuyor, çeşitli ülkelerden uçaklarla gelen spor kafilelerini karşılayıp İzmir’e intikallerini sağlıyorduk.
Bütün kafileler arasında en dikkat çekicisi, –en eğlencelisi de diyebilirim– İtalya’dan gelenlerdi. Onlarla birlikte seyahat eden diğer yolcular yerde bizim de fark ettiğimiz özelliklerine şaşırmışlardı: Her kafadan bir ses çıkıyor, önden arkaya arkadan öne bağıra çağıra lâf atılıyormuş…
Heyecanlı bir kafileydi İtalya’dan gelenler…
Şamataları harikaydı.
Tek ve ilk ülke olmadığımız halde
Rıza Sarraf olayına Türkiye’nin tavrı bana bu eski olayı hatırlattı.
Türkiye de bir Akdeniz ülkesi, bizler de sıcak kanlı ve heyecanlıyız; bir türlü ‘cool’ takılamıyoruz.
Herhalde bir ülkeye bir başka ülkenin koyduğu ambargoyu delen ilk ve tek ülke değil Türkiye; İran ambargosunu deldiği bilinen ABD şirketleri bile var.
Siyasetçi-işadamı yakınlığının kabul edilemez boyutlara ulaştığı, el altından hediyelerin alınıp verildiği Dünyada hiç görülmemiş bir olay değil; hemen her ülkede siyasetçilerin adlarının bulaştığı pek çok skandal geçmişte de yaşandı, bugün de yaşanıyor.
Yalan-dolan deseniz, ABD’nin kendisi en azılı yalan-dolanlarla bir başka ülkenin (Irak’ın) topraklarına tecavüz etmedi mi? Bush-Powell-Rice üçlüsü, ‘‘El-Kaide’nin arkasında Saddam var; Irak kimyasal silâhlara sahip, nükleer silâh peşinde’’ yalanlarını Birleşmiş Milletler önüne kadar taşıyıp savaş kararı çıkartmadı mı?
Gözlemciler olarak bizim dikkatlerimizden kaçan kimbilir daha ne kadar çizgi-dışı ilişki örneğini son 15 yıl içerisinde AK Parti kadroları başka ülkelerin devlet adamlarıyla karşılaşmalarında yaşamışlardır.
Almanların Deutsche Bank’ı başta olmak üzere bazı uluslararası finans kuruluşlarına yüklü faturalar çıkarıldı; o kadar sessiz ve sakin bir biçimde süreçler götürüldü ki, bugün o cezaların ödenip ödenmediğini bile tam bilemiyoruz.
Bir tek biz, Sarraf olayı ile, bütün dünyanın gündem maddesi olmayı başardık.
Ne diyeyim, aferin bize.
Basitçe sonuçlar doğurabilecek ve birkaç küçük sıyrıkla atlatılabilecek bir olay ülkemizin ‘beka sorunu’ haline geliverdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, nihayet dün, ‘‘Bu olayı milli mesele haline getirmeyelim’’ dedi de, konuyla ilgili izlenen tavrın yanlış olduğunu düşünmekte yalnız kalmadığımı anlayabildim.
Maalesef konu ‘milli mesele’ haline dönüşmüş bulunuyor.
Bu hale dönüşmesi gerekmeyebilirdi.
AK Partililer yanlış sorulara cevap arıyor
AK Parti çevreleri, soruşturduğum için biliyorum, ‘‘Neden böyle oldu?’’ sorusuna cevap arayıp duruyorlar.
Çıkardıkları hataların listesi bugün bazı gazetelerde haber olarak da yer aldı. Haberi okuyunca, siyaset alanında düşünce üretenlerin naifliğine gülmekten kendimi alamadım. ‘‘Sarraf’ın ABD’ye gidişine neden engel olunamadı, itirafçı olacağının bilgisi neden istihbar edilemedi?’’ gibi sorulara gülünmez de ne yapılır?
Esas cevabı aranması gereken ‘‘Neden süreç boyunca serinkanlı olamadık, gürültüsüz çözmek yerine bütün dünyanın ilgisinin olay üzerinde toplanmasına yol açacak bir yöntem izledik ve acaba ABD’de yargı süreci hazırlıkları sürerken bizim burada dava sonucunu kendi lehimize çevirmeye yarayacak bir şeyler yapmamız mümkün değil miydi?’’ sorularının yakınından geçen bile olmamış kabahat arandığında…
Bir bilgiyi burada paylaşayım:
Yakın zamanlara kadar CIA direktör yardımcısı olan David S. Cohen 2015 yılı öncesinde Hazine bakan yardımcısıydı (CIA’den de ayrıldı, şimdi Harvard’ta bir bölümde araştırmacı). Cohen Hazine’de ikinci adam pozisyonunda bulunduğu dönemde, ilki Nisan 2011 olmak üzere (diğerleri Eylül 2012 ve Aralık 2013), tam üç kez ülkemize geldi ve her gelişinin sebebi o günlerin medyasında ‘‘Yetkililerle İran ambargosunu delme konusunu görüşmek’’ olarak gazetelerde yerini aldı.
O gelişlerde konunun bir dava sürecine doğru evrileceği bilgisini görüştüğü herkesle paylaştı Amerikalı bürokrat.
En açık ifadelerle hem de.
Gelişlerden sonra, görüşmelerde adı geçen bankalarla ondan öğrenilen bilgilerin paylaşıldığını da biliyorum.
İddianamede 5 bankanın adının geçtiği haberi veriliyor, ama adı geçen bankalardan bir-ikisi, uyarılmaları üzerine, süreci en az zararla atlatmaya yarayacak bazı tedbirler aldı.
Eğer AK Parti çevrelerinde konuşulanlar ve AK Parti’nin itibar ettiği yazarlar doğruysa ve ABD’ye anlaşarak gittiyse.. İran’daki ortağının yargılanıp idam cezasına çarptıldığını gören Rıza Sarraf bile.. kendince önlem almış demektir; muhtemelen başkalarını suçlayacak bilgi ve belgeleri de yanında götürerek…
Akdeniz Olimpiyatları’na katılan İtalyan sporcuların uçakta ve gümrüklü alandaki şamatası hoşuma gitmişti; Sarraf çevresinde kopan derinliksiz heyecan ise hiç hoşuma gitmiyor.
Yazarlar
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025