Fehmi KORU
“İlginç zamanlarda yaşayasın…”
Çinliler bu temenniyi beddua etmek istedikleri kişilere yöneltirlermiş…
Benim kimseye beddua etmek gibi bir niyetim yok; ancak bir süredir birilerinin bizlere böyle bir temennide bulunduğunu ve onun da gerçekleştiğini düşünmeden edemiyorum.
Gerçekten de ilginç bir zaman diliminde yaşıyoruz.
Bunu söylerken yalnızca ülkemizde bizim yaşadıklarımız yok zihnimde; esas dünyamızda şu sıralarda ilginç günler yaşanıyor ve biz de Türkiye olarak o ilginçlikten payımıza düşeni alıyoruz.
Payımıza başka ülkelerden daha fazlası düşüyor olabilir.
Nostradamus muyum ben?
Son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ilgili dünkü yazımı (“Siyasiler hatadan dönmekte zorlanır, geçmişte de öyleydi, bugün de öyle…”) okuyanlar, yazıdan sonraki gelişmelere bakarak bana Notradamus muamelesi çekerlerse yeridir.
KHK’nın her kesimden yükselen itirazlar yüzünden hükümet tarafından yeniden ele alınacağı beklentisi pek çok kişide varken, ben, burada, bunun beklenmemesi gerektiğini, siyasetin doğasını ileri sürerek ve geçmişten bir olayı hatırlatarak, iddialı bir biçimde okurlarla paylaştım.
Yazının daha girişinde dediğim şuydu:
“Böyle ortamlarda hep olan şimdi de tekrarlanıyor: Kendini güçlü gören siyasi iktidarlar, bir yanlış adım attıklarında, atılan adımın yanlış olduğunu anlasalar bile, bunu itiraf etmekten ve geri adım atmaktan kaçınırlar; geçmişte hep böyle olmuştur, şimdi de olacağı bu…
Son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile getirilen ve genel hatlarıyla mahzurlu bulunan, bu yüzden de özellikle deneyimli siyasiler ile aralarında AK Parti’ye yakın hukukçuların da bulunduğu geniş bir kesimin eleştirilerine uğrayan düzenlemeden vazgeçilmesini talep edenleri, bence, hayal kırıklığı bekliyor.
Hükümet kendini çok güçlü hissettiği ve bunun böyle bilinmesini hayati önemde gördüğü günümüz ortamında, eleştirilere hak verse bile, geri adım atmaya yanaşmayacağını belli ediyor.”
Geçmişten, kendi davetleriyle Çankaya’da görüştükleri Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’in tavsiyelerine kulak asmayan DP öndegelenlerini örnek olarak anmıştım yazımda.
Yazımdan sonraki gelişme iktidarın eleştirileri haksız bulan açıklamalarıdır.
Önce Başbakan Binali Yıldırım kesin ifadelerle KHK’da herhangi bir düzeltme yapılmayacağını duyurdu:
“Hiçbir düzeltme yapılmayacak, dilinde falan da bir sorun yok. Düzenleme, 667-668’deki düzenlemedeki kullanılan hukuki terimlerin tamamen aynısıdır. Darbe zamanı yapılmış bu düzenleme hiç konuşulmuyor, ona yapılan küçük bir ilave, sivillerin de o darbede karşı koyan, darbecilerle mücadele eden sivillerin de korunmasını esas alan bir ilave yapılmıştır. O zaman gündem olmayan, sorun olmayan şey bugün neden gündeme taşınmıştır; bunu anlamak mümkün değil.”
Başbakanın “Küçük bir ilave” dediği, sivillere yargı önünde bir tür dokunulmazlık tanıma konusu tartışmanın ana sebebi zaten.
Darbecilere karşı çıkılmasına kimsenin bir şey dediği yok; ‘meşru müdafaa’ kapsamına girecek çıkışlar da zaten yasal koruma altında. Ancak, KHK’daki muğlak ifade yüzünden birilerinin durumdan vazife çıkartması tehlikesi özellikle hukuk camiasını rahatsız etmekte.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, Afrika ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretten dönüş yolunda, uçaktaki gazetecilere, Başbakan Yıldırım’ın ifadelerini hatırlatan giriş cümlelerinden sonra şu sözleri sarf etti:
“Çıkarılmış olan yasal düzenleme son derece açıktır; biz bu düzenlemenin kararlılıkla ve aynen devamından yanayız. İddia edildiği türden, ilerde yanlış yorumlamalar gündeme gelecek olursa, o vakit gereken müdahale zaten yapılır. Öyle bir durumda ya yargı ya da Parlamento, gereği neyse yapar elbet. “
Sorum şu: Değer mi?
Bu arada, tartışmaya “KHK’daki muğlak ifade değiştirilirse iyi olur” temennisiyle katılmış olan selefi Abdullah Gül’ün açıklamasını ‘üzücü’ bulduğunu da söylemiş Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Üzülmeyi gerektiren bir durum yok aslında; tam tersine, bir bölümünü kadro olarak birlikte yaşadıkları yılların deneyimine AK Parti camiası kulak verse ve söyledikleri üzerinde düşünselerdi iyi olurdu.
Tartışmanın aldığı biçime bakıp “Herhalde muğlaklığı ortadan kaldıracak bir düzenleme yapılır” diye düşünenler hayal kırıklığı yaşıyordur.
İstenseydi, hükümet, OHAL’in sağladığı yetki alanında yeni bir KHK ile veya itirazlarla karşılaşan KHK’yı derhal Meclis’e sevk ederek tartışmayı sona erdirebilirdi.
Etmedi ve etmeyecek.
Bunu yapmadığı için de, tartışma gündemine girmiş ‘iç-savaş’ senaryolarının veya ‘kendi sivil milis kuvvetini oluşturma’ türü aşırı yorumların sirkülasyondan kalkması da önlenmiş oldu.
Değer mi?
Muhalefetin eleştirilerine hak vererek geri adım atmak istenmediği için, ya da iktidarlarını zayıflatacağı düşüncesiyle itirazlara kulak tıkanması en fazla siyasi iktidarı zorlayacak bir tavırdır.
İtirazları dinlemeye ve haklı bulduğu yanlışları düzeltmeye açık görüntüsü her zaman iktidarın yararınadır.
Kendi sorduğum “Değer mi?” sorusuna vereceğim cevabı sizlerle paylaşayım: Değmez.
İlginç zamanlarda yaşadığımız kesin.
Yazarlar
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025