Fehmi KORU
Ne yalan söyleyeyim, AK Parti sözcülerinin önümüzdeki yerel seçimle ilgili değerlendirmeleri arasında ‘beka’ sözcüğünü kullandıklarını ilk duyduğumda, bunu onların ağız alışkanlığına vermiştim.
AK Parti devleti yöneten iktidar partisi olduğu ve devlet de özellikle uluslararası arenada ciddi sıkıntılara muhatap bulunduğu için, sözcüleri “Bu bir beka sorunudur” tarzındaki cümleleri sıkça kullanıyorlar.
Son genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de, farklı parti veya kişinin sandıktan önde çıkmasıyla meydana gelebilecek siyasi sarsıntıyı ‘beka sorunu’ olarak değerlendirmişti AK Parti sözcüleri…
İyi de, şimdi il ve ilçelerde belediye başkanları ile belediye meclis üyeleri için yapılacak seçime gidiyoruz, yine her gün içinde ‘beka’ sözcüğünün bolca geçtiği cümlelere maruz bırakılıyoruz.
Belediyeler o çevrede yaşayanların günlük ihtiyaçlarını görürler; seçilen kişiler biraz ufuk sahibi iseler yeni projelerle vatandaşların hayatlarını kolaylaştırıp güzelleştirmek görevinin sahibidirler. Kısacası devletin varlığı ve dirliği gibi konular belediyelerin görev tanımı içerisinde bulunmaz.
Onun için TBMM, hükümet ve devletin ilgili kurumları var.
Ancak ‘beka’ sözcüğü hiç ağızlardan düşmüyor.
‘Cumhur İttifakı’ oldu ‘beka ittifakı’
Yakınlarda, AK Parti ile ‘Cumhur İttifakı’ çatısı altında işbirliği yapan MHP’nin lideri de seçim kampanyasını ‘beka’ sözcüğü etrafında şekillendireceklerini belli eden açıklamalar yapmaya başladı.
MHP lideri, aday tanıtım toplantısında geçen hafta aynen şunları söyledi:
“Önümüzdeki seçimde bizim için beka her şeyin önünde ve üstündedir. Beka yoksa belediye taş yığını, beton yıkıntısıdır. Beka yoksa yani var oluşumuz hücum ve hüsrana uğramışsa, ne yapalım belediyeyi, nasıl yapalım siyaseti? Malum zillet korosu hep bir ağızdan soruyor, 31 Mart mahalli idareler seçimlerinin bekayla ne ilgisi varmış?… Hem belediye hem de beka diyor, tarihi ittifakımızı koruyoruz. İlle de bir tercih yapacak olursak, on defa, bin defa, on bin defa beka diyeceğimi de herkesin bilmesini istiyorum.”
Zaten AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, dün, içinde yine ‘beka’ sözcüğünün geçtiği konuşması sırasında, MHP ile ‘Cumhur İttifakı’ için “İnşallah pazara kadar değil mezara kadar devam edecek” beklentisini dile getirdi.
İttifak öncesi iki parti arasında var görünen farklılıklar epeydir önemini kaybetmiş görünüyor. ‘Beka’ sözcüğüyle ifade edilen hassasiyet de galiba partiler arasındaki en önemli ortak değer.
‘Beka’ anlam olarak çok ağır bir kavram. Kurtuluş Savaşı sırasında o savaşı yürüten kadro bir ‘beka mücadelesi’ veriyordu; kazanamasak yok olabilecektik.
Mehmet Akif‘in “Allah bir daha bu millete yeni bir İstiklal Marşı yazdırtmasın” duası etmesine sebep olan dönemde ‘beka’ sözcüğü tam yerinde kullanılmıştır.
Allah göstermesin, yarın ya da öbür gün, yeniden bir varlık-yokluk cenderesinde kalınırsa, o zaman rahatlıkla durumu ifade etmek için ‘beka’ sözcüğü kullanılabilir.
Bugün öyle bir durum mu var?
Ufukta öyle bir durum görünmüyor. Tam tersine, Türkiye kendi sınırları dışına bile silahlı güç gönderebilecek durumda bugün. Sınırlar sınır ötesi coğrafyalarda bile korunabiliyor bu sayede.
O halde? Hem de yerel seçimde?
‘Beka’ konusunu ciddiye alanlara benim bir uyarım olacak: ‘Beka’ gibi varlık-yokluk mücadelesinde söz edilebilecek ağırlıktaki kavramları, o durumdan daha az önemli dönemlerde ve ilgisiz şartlarda kullanmak, gerçekten varlık-yokluk dönemeciyle karşılaşıldığı günlerde ciddi tehdidi anlatmada zaafa yol açabilir.
Futbol da ‘beka’ haline gelirse…
Her kavramı yerinde kullanmakta yarar var. Özellikle de bu kavram ‘beka’ gibi arkasında İstiklal Savaşı tarzında bir büyük mücadeleyi de barındıran ağır bir sözcük ise…
Genel seçim olsa hadi neyse, yerel seçim halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak yöneticileri seçmek için yapılıyor.
‘Beka’ sözcüğünü hiç değilse çok daha sonra yapılacak genel seçimin kampanyasına saklamakta yarar var.
Kavramlar yanlış kullanılmaya başlanırsa arkası gelir.
Nitekim, Süper Lig‘de zor günler yaşayan Fenerbahçe‘nin başarıdan başarıya koşulacağı sözünü vererek güçlü rakibi karşısında seçilmeyi başarmış başkanı da, ne zaman başarısızlığını örtmesi gerekirse, benzer ifadeler kullanmaya başladı.
Önceki gün çıktığı Yüksek Divan Kurulu üyeleri önünde şu cümleyi sarf edebildi Ali Koç: “Davadır, Kurtuluş Savaşı’dır; hep beraber, topyekun ve bir süre boyunca hepimiz imkanlarımız yettiğince elimizi taşın altına koymak durumundayız.” (fenerbahçe.org‘dan aynen aktarmadır. F.K.)
Yerel seçim ‘beka sorunu’ olursa, futbol da ‘kurtuluş savaşı’ haline dönüşür.
Bilmem anlatabildim mi?
Yazarlar
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025