Firuz TÜRKER
Türkiye 1950 lerde başlayan ve seksenlerden sonra hızlanan bir toplumsal dönüşüm yaşadı. Anadolu’nun çözülen kapalı ekonomisi kitleleri büyük şehirlere sürdü. Süreç halen devam ediyor ama büyük ölçüde gerçekleşmiştir.
İlk dalgada bir ayrım yoktu. Yani Anadolu’nun her yerinde köyler hatta kasabalar, dahası iller boşalmaya başladı. İkinci dalga artan baskılar sonucu yerinden yurdundan edilen Kürtlerin istilasıydı. Bütün bu göçler büyük şehirleri kuşattı. Yeni gelen bu kesimler kendi alışkanlıkları, inançları, gelenek görenekleri ve yaşam tarzları ile geldiler. Ama büyük şehirlerin yerlileri ve birkaç nesil önce gelmiş olup da kendilerini yerli sayanlar tarafından hoş karşılanmadılar. Onların gözünde ‘alt kültür’ düler. Bu nedenle doksanlı yıllarda bu göçün iradi olarak durdurulması çok tartışıldı. Büyük şehirlerin nezaketinin bu alt kültüre kurban edilmesi engellenmek istendi. Ama hayat arzuların değil, sosyal gerçeklik yolunda akıyordu. Bu dönüşüm kaçınılmaz olarak yaşanacaktı.
Kentleri kuşatan bu yerli göçmenler bir süre sonra sınıfsal-sosyal bir tabaka oluşturdular. Büyük şehrin kendini koruma içgüdüsüne karşı bir diğer kendini koruma refleksiydi bu. Doksanlı yıllar boyunca kendilerine siyasal temsilci aradılar. ANAP tan SHP ye, DYP den DSP ve MHP ye kadar bütün siyasi seçenekleri test ettiler. Sonunda RP ne ulaştılar. Ama RP nin 28 şubatla alaşağı edilmesi, bu siyasi anlayışı deneme isteğini daha da kamçıladı.
Çünkü daha önce denenenler seküler, ya da batı tipi denilen yaşam tarzı tercihleri nedeniyle kaçınılmaz olarak bu kesimi karşısına alıyorlardı. Kendisine devrimci diyen sol bu sosyal tabakaya hiç ulaşamadı. Dar ideolojik kalıplar içine sıkışmış olmaları ve Kemalizm’in etkisiyle bu kesimlerin inançlarına karşı tutum almaları, onların sınıfsal sosyal çıkarlarını gözetmek yerine kültürleri ve inançlarıyla çatışmaları solu kulvar dışına itti. Böylece kapitalizme karşı devrim yapmak ve geleneksele karşı savaşmak üzere yola çıkanlar, bu alt kültürle çatışma halindeki egemen tekelci büyük şehir burjuvazisi ile aynı mevzilere düştüler.
Böylece yeni oluşan bu sosyal tabaka mevcut sistemle (militarist vesayet sistemi) çelişkiye ve çatışmaya düştü. Yeni bir güç olarak yükselen ve yine sistemle çelişen Anadolu burjuvazisinin yanında konumlandı. Anadolu da, geleneksel bağlar nedeniyle bu harekete destek verdi ve AKP doğdu. Hareketin liderinin Kasımpaşa’dan çıkmış olması tesadüf değildir. Bu gün Anadolu içlerinde, hatta Kürt coğrafyasında ve varoşlarda bu siyasi hareketin güçlü olması da boşuna değildir.
İşte şimdi bu sosyal tabaka yaklaşık on yıldan beri hem kendini hem siyasal sistemi, hem de ekonomik paylaşım düzenini değiştirme kavgası veriyor. Bu yolda her zaman tatminkar olmasa bile güçlü adımlar atan AKP hareketine destek veriyor. AKP ye alternatif oluşturmak isteyenlerin yapacağı bir tek şey var. Bu kesimlerin örf, adet, töre, inanç, giyim-kuşam ve yaşam tarzlarıyla çatışmak yerine onların istek ve beklentilerine kulak verip, değişim arzuları yönünde AKP den daha ileri hedefleri savunmaktır. Ne yazık ki bizde henüz böyle bir muhalefet yok. O nedenle zaman hala AKP nin lehine işliyor.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENÖcalan’a kilit rol verilince... 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump-Netanyahu ittifakı 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSezgin Baran Korkmaz’a “zamanlaması manidar” soruşturma 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYIKIM BAŞLADI… YA KIRILAN, YIKILAN KALPLER… 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTekstil-giyimde 316 bin kişi kovuldu 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’yi anlamak 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUFilistin Tony Blair’e mi bırakıldı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABARIŞTA ISRAR ETMEK 15.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAteşkes gerçekleşti, sıra diğer aşamalarda ama… 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySanayi verileri alarm veriyor: Almanya serbest düşüşte 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018