Hasan Bülent KAHRAMAN
Son araştırmaların ortaya koyduğu, benim de çarşamba günü bir kısmını ele aldığım muhafazakârlarla ilgili durumu biraz daha incelemek istiyorum. Çünkü iki önemli koşul göz çarpıyor. Daha önce irdelediğim üzere Türkiye'de muhafazakârlık hem artmıyor hem de yeni nitelikler kazanıyor. Ben bu kompozisyonu yeni muhafazakârlık diye nitelendiriyorum. Mevcut durumu üç koşulda tahlil edeyim.
1. Bu artmayan, "tıkanmış muhafazakârlık" dediğim durumu açıklayacak asıl neden modernleşmedir. Baştan beri iddia ediyorum. İslami referanslarlakonuşuyor, Müslümanlığa dayalı bir siyasal kültür inşa ediyor ama özünde AK Parti modernleştirici bir partidir. İktidarda bu kadar uzun süre kalmasının nedeni büyük göç kitleleriyle büyük şehir çevrelerinde kurduğu ittifaktır. Yani 1950'den beri devam eden kırsal alan göçüne ve kentsel dönüşüme son hamlesini yaptırttı ve o büyük kitleleri modernleşme bağlamında kapsayabildi. Güç kazandı.
2. Bir başka neden demokrasidir. Söz konusu dönüşümü yaşayan kitlelerinkimliksel aidiyet unsurlarına ve onların en başında geleni Müslümanlığa dokunmadığı gibi onu değerlendirerek siyasallaşan parti bu tutumuyla o kitlelerin nezdinde demokratik bir anlam kazandı. Aynı husus DP için geçerliydi. Bu demokratlık pozisyonu şimdi liberal denen kesimlerle, İstanbul sermayesiyle ve "kıyı şeridiyle" uyum içinde olmayabilir ama kitleler o eleştiriden etkilenmiyor. Söz konusu eleştiriler doğru olabilir ve onlardan etkilenmeme bir demokratik bilinç eksikliğine de tekabül edebilir. Ama durum budur.
3. Son neden AK Parti'nin alternatifinin olmamasıdır. Bu konuyu çok az ele alıyoruz. Halbuki vahimdir. CHP tam bir tıkanma içinde. AK Parti'nin daha solunda veya sağında bir siyaset teşekkül etmiyor. Açıklayıcı sosyolojik nedenlere vakıf olsak da bu hal ciddi bir apolitizasyon (aman dikkat "depolitizasyon" değil, durum tam tersinedir AK Parti kitleleri bakımından) sinyali veriyor. Tüm bir ülkenin tek bir parti etrafında birleşmesinin yaraları vardır. Ama riskleri de vardır.
Türkiye'de gerek dinsel muhafazakârların gerekse Kemalist muhafazakârların uzlaşma, kabul, tahammül gibi konularda merkeze kayması bu nedenlere bağlıdır. Öyle görünüyor. Daha sağda ve solda bulmadıkları partiler yüzünden büyük taban uzlaşarak ve yakınlaşarak AK Parti'yi bir merkez partisi haline getirmektedir. Bu bir.
İkinci ve daha önemli bir gösterge ise kentlilik ve demokratlık.
Genç ve daha eğitimli gruplar arasında muhafazakârlığın artması budur. Kente göçmüş, burada yetişmiş, dinsel vurgulu okullarda eğitilmiş kitleler şimdi demografinin sağladığı imkânlarla öne çıkıp, görünür hale geliyor. Üstelik bu kitle hem dar gelirli Anadolu kesiminden hem büyük şehir çevrelerinden hem de Anadolu'daki merkez dediğim Anadolu zengin kesimlerinden yayılıyor. Ortadaki yeni muhafazakârlığın son özelliği demokrat olmasıdır. Azdır-çoktur, bilemem, ama uzlaşma, kabul, tahammül üstünden gelişen bir demokratik anlayış bu kesime kendini kabul ettirmiştir, orada mayalanmıştır.
Kısacası görünen şudur: ortada yeni muhafazakârlık diyebileceğimiz bir realite var. Bu çevreyi kentli ve eğitimli muhafazakârlar oluşturuyor. Bir anlamda AK Parti sosyo-ekonomik adımlar attı, kitlenin dönüşmesi için zemin hazırladı. Kitleleri dönüştürdü. Şimdi o kitle AK Parti'yi dönüştürecek.
Yakın gelecekteki oluşumların sırrı bu düğümdedir.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024