Hasan CEMAL
Suriye’de özgürlük diye isyan edenlerin, adalet diye meydanlara dökülenlerin üstüne tankla, topla, tüfekle giden Baas rejiminin lânet olası acımasızlığı devam ediyor.
Kan ve gözyaşı oluk gibi...
Yazıktır, günahtır.
Ama yazın şuraya:
Baas rejiminin kurtuluşu yok
Zulüm yıkılacak, özgürlük kazanacak!
Suriye’deki yarım asırlık dikta yönetimi, başındaki Esad kliği ile birlikte er ya da geç devrilecek, tarihin çöp tenekesine atılacak.
Tunus’ta, Mısır’da olduğu gibi...
İnsanlığa karşı böylesine suç işleyen, kendi insanının kanını bu denli acımasızca akıtan bir dikta uzun süre ayakta kalamaz.
Tarih böyle yazar.
Tarihin tekerleği zalimlerden yana dönmez.
Yarım asırdır Suriye’nin başına çöreklenmiş olan Baas diktası devrilmeden komşuda özgürlük ve demokrasinin kapısı açılamaz.
Baas rejimiyle Esad kliğinin Suriye’de kendi elleriyle ‘reform yolu’nu açmasını beklemek nafiledir, eski deyişle, abesle iştigaldir.
Başkan Hafız Esad 2000 yılı baharında öldüğü zaman Şam’a gitmiştim, Türk-Suriye ilişkileri nasıl etkilenir diye...
Hafız Esad’ın Londra’da tıp tahsili yapmış olan oğlu Beşşar Esad orgeneral rütbesiyle rejimin başına daha yeni oturtulmuştu.
Şam’da iyimser bir hava esiyordu.
Beşşar Esad, genç ve güzel eşiyle birlikte Suriye’de bir umuda yolculuk başlatmıştı. Batı’yı bilen, bilgisayar, internet dünyasını tanıyan genç Esad’ın Suriye için iyi şeyler yapacağına inananlar bir hayliydi.
Tepeden kontrollü şekilde yumuşama sürecinin başlatılacağı, önce ekonomiden başlayarak rejimin zamana yayılarak siyasal açıdan da liberalleştirileceği kulislerde konuşuluyor, tartışılıyordu.
Değişim, dışa açılma sözcükleri havalarda uçuşuyordu.
Ancak böylesi ihtimalleri pek gerçekçi bulmayan, içeriden reform beklentilerine kuşkuyla bakanlar da vardı. Baas rejiminin kendi oturduğu dalı kesmesinin imkansız olduğunu belirtiyorlardı.
Dr. Sadık El-Azim öyleydi.
Suriye’nin önde gelen entelektüellerinden biriydi. Baas Partisi’ne, rejime hayli mesafeliydi. Osmanlı dönemine uzanan kökleri Istanbul’a kadar gidiyordu.
Kendisiyle Şam Sheraton Oteli’nde buluşmuştuk. Amerika’dan, Harvard Üniversitesi’nden yeni dönmüştü.
Bir ‘Şam baharı’nın kapıyı çalabileceğine ihtimal veremiyordu.
Bunca yıldır Suriye’yi demir elle tek başına yöneten Baas Partisi’nin kurulu düzenin tek dayanağı bir dikta olduğunu, ‘asker-sivil elit’in ülkede kaymağı birlikte yediklerini, bu nedenle rejimin kendi içinden reforme edilebileceğine çok fazla ihtimal vermediğini söylemişti.
Beşşar Esad’ın ‘arı kovanı’na elini sokmasının çok güç olduğuna, Baas Partisi’nin kendi iktidar temeline, kendi menfaat şebekesine balta vuramayacağını belirtmişti.
(Sonraki yıllarda, özellikle 2005’de ekonominin rekabete açılması konusunda bazı adımlar atılmış olsa da, bunlar Baas rejiminin iş dünyasıyla ‘çıkar ortaklıkları’ içinde tıkanıp kaldı)
Son zamanlarda Beşşar Esad’a, Ankara dahil dışarıdan yapılan reform telkinlerini izlerken, genellikle Dr. Sadık el-Azim’in bu analizini anımsadım.
Baas rejimi eninde sonunda yıkılır.
Tarihin akışı durdurulamaz.
Özgürlük kazanacak Suriye’de de, zalimlerin diktası yıkılacak.
Bu yakınlarda 50 yaşındaki Suriye’li bir aydının çağrısını okudum International Herald Tribune gazetesinde (13 Nisan 11, s.8).
Adı, Yasin Salih.
Yazar ve siyasal aktivist.
50 yıllık yaşamının 16 yılını hapiste geçirmiş, özgürlük ve demokrasiyi savunduğu için... Hayatı boyunca devletten pasaport alamadığı için hiç yurtdışına gidememiş...
Yazısında, Baas Partisi eliyle rejimin kendi içinden adam edilemeyeceğine işaret ettikten sonra çağrısını yapıyordu:
Eşitlik, adalet, onur ve özgürlük!
Benim de dileğim, Suriye’nin en kısa zamanda Baas’tan kurtulup böyle bir yola girmesidir
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024