Hidayet Şefkatli TUKSAL
Bu defa durum ciddi galiba… Baksanıza Bülent Arınç grup toplantısına katılmamış. Manisa’dan, “Manisa’nın şehzadeleri” diye tanıtılan bir grup genç katılmış toplantıya ve başbakana tezahürat yapmışlar. Komik mi desem, ayıp mı desem, hangisini desem bilemedim. Biri başbakan, öbürü yardımcısı, taraf tutmak size mi kaldı şehzadeler?
Bülent Arınç bir özür beklediğini açıklamıştı. Gerçi nasıl özür dileyecek Başbakan? Tuhaf bir durum var çünkü: Malum kızlı erkekli apart meselesi Kızılcahamam’da konuşulmuş ve bu bilgi basına sızmış. Kendisine bu konuyu soran gazeteciye Bülent Arınç, muhtemelen hukukçu kimliğiyle gördüğü arızalar sebebiyle ve belki de bunun gündeme getirilmesini engellemek niyetiyle “Hayır, konuşulmadı!” demiş. Gazeteciler durur mu, bilgiyi almışlar bir kere, tabi ki başbakana da sorarlar. Bu durumda başbakanın iki seçeneği var: Ya o da Bülent Arınç gibi konuşulmadı deyip yalancı konumuna düşecek, ya da doğruyu söyleyip sonuçlarına katlanacak… Başbakan doğruyu söyledi, “Evet konuştuk, bunlara izin vermeyeceğiz!” dedi ve hem dışarıda hem de içeride kıyamet koptu.
Ben burada –içeriğinden bağımsız olarak- başbakanın doğruyu söylemiş olmasını destekliyorum, çünkü yalan söylemek hem etik değil, hem de basına sızmış bir konuda gerçeği çarpıtmanın bir faydası yok, aksine zararı var. Başbakan bu konuşmaların gizli çekimle kaydedilmiş olabileceğini de hesaba katmıştır muhtemelen, dolayısıyla doğrusu neyse onu söyleyip, üstelik bir de bunu aslanlar gibi savunup, gazetecilere, muhalefete, sosyal medya âlemine çalım ata ata ilerlemeyi seçmiştir. Fakat olan Bülent Arınç’a olmuştur. Güya partiyi yıpranmaktan, ülkeyi yeni bir gerginlikten koruyayım derken, kendisi hoş olmayan bir durumda ortada kalakalmıştır. TRT’ye koşup içini dökmüş ve Erdoğan’a “özgül ağırlığı”nı hatırlatmıştır. Özür beklediğini de belirtmiştir. Fakat ortada bir sorun var: Başbakan ne için özür dileyecek?
Bence Arınç, hem kendisini, hem de partisini böyle tatsız bir duruma düşürdüğü için, oturup bir kez daha düşünmeli, çünkü bir siyasetçi doğruyu söylediği için özür dileyemez. Ama kendisi, gayet makul hatta takdir edilesi bir hassasiyet saikiyle bile olsa, kamuoyuna yalan söylediği için özür dilemek durumundadır. Herkes onun bu fedakârlığına saygı duymuştur ama eğer içine düştüğü durum sebebiyle şahsi itibarının zedelendiğini düşünüyorsa, bunun sorumlusu kendisidir. Bana göre bu sıkıntılı durumda başbakanın söyleyip söyleyebileceği, dünkü grup konuşmasındakilerden ibarettir:
“Elbette bu kadro içinde farklı yaklaşımlar, yanlış anlamalar olabilir, yanlış anlamaların yanında yanlış anlaşılmalar olabilir. Fakat şunu özellikle bilmenizi istiyorum, o da şudur: Dava arkadaşlığının, kardeşlik hukukunun bir gereği olarak biz meselelerimizi aramızda konuşur ve çözüme kavuştururuz. 14 Ağustos 2001’den bugüne kadar hep böyle yaptık. Her meseleyi, mümkün olduğunca kendi aramızda konuştuk. Kardeşlik hukuku çerçevesinde kendi aramızda çözdük. Pusuda bekleyenlere fırsat tanımayacağız. Heveslerini kursaklarında bırakacağız. Her bir arkadaşımın böyle bir mesuliyetle hareket edeceğine, düşmanı sevindirmeyeceğine inanıyorum.”
Arınç bu sözlerden etkilenir mi bilmiyorum ama özgül ağırlığı ne kadar yüksek olursa olsun, bu birlikteliğe halel getiren bir yola girerse, kendi de iflah olmaz, arkasından gelenleri de iflah etmez. Bunu görebilecek kadar ferasetli olduğunu düşünüyorum.
Bu krizden fırsat umanlar ayrı bir alem, oralara hiç girmeyeyim ama şu kızlı erkekli meselesi için “kadın gazeteciler takipte” grubu bayağı eğlenceli bir klip üretmişler, aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2021
28.03.2021
12.12.2020
23.11.2020
2.01.2020
13.10.2020
29.09.2020
21.09.2020
13.09.2020
5.09.2020