Hidayet Şefkatli TUKSAL
MEB’in değerlendirmeye açtığı müfredat taslaklarından, fikir beyan edebileceğimi düşündüğüm 17 tanesini inceledim. Bunları gruplayarak değerlendirmelerimi aktaracağım. Öncelikle bu taslakların içerik düzenlemeleri hakkında biraz bilgi vereyim. Taslaklar farklı gruplar tarafından üretildiği için biçimsel farklılıklar içerse de, öğretim programının temel felsefesi ve genel amaçları, programın öğrenme-öğretme yaklaşımı, temel beceriler, değerler eğitimi, rehberlik, dersin yapısı, öğrenme alanları ve kazanımları gibi kısımlar her programda ortak unsurlar olarak yer almaktadır.
Ben incelemeye ilkokul 4. sınıflar için hazırlanan İNSAN HAKLARI, YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ Dersi Öğretim Programından başladım. Çünkü şöyle düşündüm: İlkokul 4. sınıfta böyle bir eğitim alan öğrenci, çok temel bir vizyon kazanacak ve daha sonra alacağı pek çok dersi de bu vizyona göre değerlendirme şansı bulabilecektir. Ancak programın temel felsefesini okumaya başladığımda ilk şaşkınlığımı yaşadım.
Konuyla ilgili literatürde ve insan hakları metinlerinde insan hakları kavramı, hak kavramına dair yaklaşımlar ve mücadelelerle ilişkilendirilerek açıklanırken, burada insanın değer üreten, yani tercihlerde bulunup kararlar veren bir varlık olmasından hareketle, erdem ve adalet gibi değerler üzerinden bir tanımlama yapılmış ki, şahsen ben böyle bir açıklamaya ilk defa rastgelmiş bulunuyorum. Ayrıca şu cümlelere de hiç bir anlam veremediğimi ifade edeyim: “İnsan Hakları Yurttaşlık ve Demokrasi Dersi öğretim programı öğrencinin temelde kendisini korumasını ve kendisine zarar vermemesini, diğerlerini korumasını ve zarar vermemesini, bize ait olanı korumasını ve bize ait olana zarar vermemesini sağlayacak bir yapı içerisinde geliştirilmiştir.” Doğrusunu söylemek gerekirse, bu cümleyi okuyunca, bize ait olanı koruma amacıyla pek çok insan hakkı ihlalinin nasıl işlendiğini, nasıl cezalandırılmadan hasır altı edildiğini hatırlamadan edemedim.
Programın devamında, Müfredatta dersin amaçları olarak sıralanan maddeler yine de umutlandırıcı. Bir kaç örnek vermek gerekirse:
• İ̇nsan hakları ve özgürlüklerine saygı duyan;
• Kendine, diğer yurttaşlara, topluma ve devlete karşı sorumluluklarını yerine getiren;
• Adil ve eşit davranan ve bunları gözeten;
• Sorunları uzlaşıya dönük ve şiddetten uzak bir şekilde çözen;
• Birlikte yaşama kültürünü benimseyen ve buna katkı sağlayan öğrencileryetiştirmekten söz edilmekte.
Doğrusu bu amaçlara yönelik bir ders benim açımdan çok önemli bir işleve sahip. Ancak böyle sıralandığında kolayca pratize ediliverecekmiş gibi duran bu maddeler, iş uygulamaya geldiğinde pek çok tartışma konusunu da içinde barındırıyor. Tam da bu tartışma konularına yönelik uyarılar, Öğretim Programının Uygulanmasında Dikkat Edilecek Hususlar başlığı altında sıralanarak, müfredatın nasıl sınırlandırıldığını da ortaya koyuyor:
• Öğretmen, öğrencilerin millî, manevî, kültürel, insanî, evrensel değerlerini pekiştirmeli; millî, üniter, çağdaş, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda onlara rol modeli/yol gösterici olmalıdır.
• Birlikte yaşama kültürünün vatan, millet, bayrak ve devlet birliği ile gerçekleşeceği vurgulanmalıdır.
Bu sınırlamalarla birlikte, ünitelerin nasıl işleneceğinin ve hangi kazanımların hedeflendiğinin açıklandığı bölümde, insan hak ve özgürlükleri konseptine uygun kimi bölümlerin oluşturulduğunu sevinerek görüyoruz. Ancak buna rağmen bazı ünitelerle ilgili uyarı ve değerlendirmelerim şöyle:
Uzlaşı ünitesinde, anlaşmazlıkların doğal olduğu, ancak anlaşmazlıklarda uzlaşı gereken ve gerekmeyen durumlar olabileceği işlenirken, kural-yasa-yönetmelik ile belirlenen konuların uzlaşı aranmayan-gerekmeyen konular olduğu ifade edilmekte. Bu ifadeler, başörtülü kadınların yıllarca mağdur edildiği; eğitim, çalışma, saygı görme haklarından mahrum edildiği; disiplin cezaları ve işten atılmalarla cezalandırıldığı günleri hatırlattı bana. O zaman da karşımıza yasa ve yönetmelikler çıkarılıyordu. Ve biz bu yönetmeliklere karşı yıllarca mücadele ettik. Şimdi çocuklarımıza bu yönetmelik gibi şeylerin tartışma dışı olduğunu mu öğreteceğiz, hem de insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi dersinde?
Kurallar ünitesinin de kuralların özgürlükleri sınırlandıracağı ana fikrine dayalı olarak içeriklendirilmiş olması, yine dersin ruhuna aykırı bir tasarruf. Dersin son ünitesi olan Birlikte yaşama ünitesi de, homojen yurttaşların bir arada yaşama deneyimi olarak kurgulanmış görünmekte.
Sonuç olarak şöyle söyleyeyim: Bu ders içeriğindeki olumlu bölümlere ve kazanımlara rağmen, genel olarak devletçi, milliyetçi bir üst aklın sınırlandırdığı bir yapıyla maluldür. Dersin adının insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi olması, bu kusurları aklamaz, affettirmez. Bu yüzden, dersin adına daha yaraşır bir vizyonla yeniden yazılması gerekmektedir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2021
28.03.2021
12.12.2020
23.11.2020
2.01.2020
13.10.2020
29.09.2020
21.09.2020
13.09.2020
5.09.2020