Hüseyin ÇAKIR
Dünya askeri harcamaları iki katına çıkarak 1,5 trilyon doları aştı. Konvansiyonel silah sanayinden, bilgi- işlem teknoloji askeri sanayiye devasa bütçeler ayrılıyor. Dev bilgisayar şirketleri uzay savunma sistemi, “akıllı” yeni füze teknolojileri geliştiriliyor.
Çin’den alınacak 4 milyar dolarlık füze savunması ve sistemi ve teknolojisiyle Türkiye’nin askeri sanayi yeni bir döneme giriyor, dünya silah pazarına ve silahlanma yarışına doğru ilerleniyor.
Yerli silah sanayinde özellikle son 20 yılda teknoloji ve üretim kapasitesi geliştiriliyor. Artık silah alımlarının % 45’ini yerli üretimle karşılıyor.
Çin’le girişilen askeri teknoloji transferi ve nükleer santraller yapma hevesi; “ Türkiye nükleer silah üretimi mi planlanıyor” düşüncesini akla getiriyor.
Türkiye’de askeri sanayi alt yapısı
Cumhuriyet’in ilk yıllarında savunma sanayi temelini oluşturacak nitelikte bazı yatırımlar yapılmış, başta Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’nün kuruluşu olmak üzere, özellikle silah-mühimmat ve havacılık sektörlerinde önemli girişimlerde bulunulmuştu.
Askeri fabrikalar, 1950 yılında çıkarılan yasa ile Kamu İktisadi Devlet Teşekkülü şeklinde kurulan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Genel Müdürlüğü bünyesine alınıyor.
1974 sonrasında kurulan, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Güçlendirme Vakıfları tarafından yürütülen çalışmalarla bazı temel sahalarda; ASELSAN, HAVELSAN, ASPİLSAN gibi devlet sermayesine dayalı yatırımlar gerçekleştiriliyor. 1985 yılında “Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı”, (SaGeB) 1989 yılında “Savunma Sanayi Müsteşarlığı” (SSM) olarak yeniden yapılandırılıyor.
1985’te ilan edilen “Silahlı Kuvvetlerin Modernizasyonu projesi” bağlamında modernizasyon projesinin en önemli ayaklarını, gelişmiş askeri teçhizat edinme ve askeri sanayide yerli üretimin payını artırılmaya başlanıyor.
1987’den sonra ise yabancı ortaklı şirketler kurulmuştu. 1998’de Bakanlar Kurulu’nun onayladığı “Türk Savunma Sanayi Politikası ve Stratejisi Esasları” ve SSM’nin 2007 – 2011 “Stratejik Plan”ının ardından savunma sektörünün alt sektörlerine ilişkin "Sektörel Strateji" ve "İhracat Politikası" derinleştirilip, genişletiliyor.
2013’ gelindiğine, büyük holdinglerden KOBİ’lere yaklaşık 200 özel şirketin de içinde bulunduğu bir askeri-sanayi kompleksi ortaya çıkıyor. Türkiye askeri harcamada 15. sırada yer alıyor.
Askeri sanayinin gelir kaynakları
1986 yılında kurulan Savunma Sanayi Destekleme Fonu’nun geliri, bütçe içi ve bütçe dışı iki kaynaktan oluşuyor: Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden ödenek, gelir ve kurumlar vergisi, Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendirmek amacıyla kurulmuş bulunan vakıflardan Fona yapılan transferler. Toplu Konut Fonundan aktarılan pay. Akaryakıt tüketim vergisi, Tekel maddelerinden alınan vergiler. Fonun mal varlığı gelirleri. Bedelli askerlikten elde edilen gelirler. Milli Piyango, müşterek bahis oyunlar gelirleri. Bağış ve yardımlar ve özel tüketim verisi kalemlerinden oluşuyor.
Askeri harcamaların denetimi, 12 Mart’ta ve 12 Eylül’den sonra yapılan değişikliklerle engellenmiştir. Fon bütün vergilerden muaf tutulmuştur.
Askeri sanayinin büyümesi
2000’li yıllara girildiğinde askeri modernizasyon projesinin sonuçları “yabancı sermaye ile ortaklık, ithalat ve borçlanma” olarak belirmiştir. 2004 yılında, silahlanmada dışa bağımlılığı %50’lere çekmek üzere ortak üretime esaslı tedarik anlaşmalarına dayalı model terk edilerek yerli silah üretimine ağırlık verilen bir modele geçilmiştir.
1990’da kurulan Savunma Sanayi İmalatçıları Derneği’nin (SASAD) üye sayısı 1991’de 21 iken, 2002’ye gelindiğinde bu sayı 61’e, 2010’da 83’e, 2013’te 200’e çıkmıştır.
Savunma Sanayi Müsteşarlığının imzalanmış proje toplam bedeli 2008 yılında 24,5 milyar lira iken, bu rakam 2009'da 36,6 milyar liraya, 2010'da 38,5 milyar lira, 2011'de 40,9 milyar lira, 2012 yılına yürürlükteki proje sayısı 310'a, SSM'nin yönettiği bütçe, yani sözleşmeye bağlanmış 180 projenin bedeli 45,4 milyar liraya ulaşıyor. 45,4 milyar liralık sözleşme bedelinin yüzde 53'ü ortak üretim, yüzde 27'si yurt içi geliştirme, yüzde 11'i hazır alım, yüzde 8'i konsorsiyum ve yüzde 1'i de Ar-Ge projelerinden oluşuyor.
Savunma Sanayi Müsteşarlığının en büyük projeleri arasında ilk sırayı 16 milyar dolarla Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) alırken, bu projeyi, 3,3 milyar dolarla ATAK Helikopteri, 2 milyar avro ile Yeni Tip Denizaltı projesi izliyor.
Neredeyse tamamı, Güney, Kuzey Afrika ülkeleri, 60 ülkeye ihracat yapılıyor. Bu ülkeler bazıları: Azerbaycan, Gürcistan,Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır,Bangladeş, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek, Pakistan, Kazakistan, Romanya, Türkmenistan, Türkmenistan, Cezayir, Malezya, Maldivler, Nijerya, Slovenya Irak ve İngiltere'nin yanı sıra ABD'ye de ihracat yapılıyor.
“Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği, “ 2012 yılında, bir önceki yıla oranla ihracatımızı yüzde 43 oranında arttırarak, yaklaşık 1,3 milyar dolara çıkardık. İhracatın dev aktörleri ve pastadan, toplamda yüzde 76’lık en büyük payı alan ülkeler, dünyanın en güçlü ülkeleri olan ABD, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere’dir. İhracat yapmayı hedeflediğimiz bölgeler arasına Uzak Doğu ve Asya ülkelerini de dâhil ettik. 2023’te 25 milyar dolar ihracat hedefliyoruz.”
Askeri sanayinin gelişmesi, silah üretimi ve silah satışı, Türkiye'nin dış politikada öncelik tercihinin belirleyip, iç politikada, militerleşmeye ve otoriterleşmeye yol açıyor olabilir mi?
Kaynaklar.
- Savunma Sanayi Müsteşarlığı.
-TESEV, Demokratikleşme Program, “ TÜRKİYE’DE ASKERİ-İKTİSADİ YAPI: DURUM, SORUNLAR, ÇÖZÜMLER.”
-Savunma Sanayi İmalatçılar Derneği.
- See more at: http://kuyerel.org/yazarlarimizYaziGoster.aspx?id=1524&yazarId=29#.UmRbGG8QXTM.gmail
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2018
13.05.2018
6.02.2018
29.04.2018
22.04.2018
8.02.2018
1.02.2018
25.03.2018
19.03.2018
11.03.2018