Mehmet ALTAN
Kadınları öldürmeye devam ediyoruz...
Bir de çocukları parçalamaya başladık...
Bu patolojik vahşet nasıl ürüyor, toplum içinde nasıl barınıyor, bunları da sormuyoruz...
Hatta üstünü örtüyoruz... Hâlbuki sosyal psikolojinin araçlarına müracaat etmeden, kendimize üçüncü bir gözle bakmadan, hepimizin yüzünü kızartan bu hastalıkları bırakın tedavi etmeyi, yaygınlaşmasını da önleyemeyeceğiz...
Ne kadar çok öldürme...
Ne kadar çok taciz...
Ve ne kadar çok aldırmazlık...
Bunu idam cezası ile değil, nedenlerini derinlemesine ele alarak çözebiliriz...
***
Kayseri’de 1.5 yıl önce kaybolan üç çocuğu öldürdüğünü itiraf eden 33 yaşındaki Uğur Veli G.’yi çevresi, “kendi halinde” ve “zararsız” biri olarak tanımlıyormuş...
Kendi halinde ve zararsız birisinden ortaya çıkana bakın...
Acaba binlerce potansiyel suçlu çevremizi mi sardı?
Pedofili (çocukları cinsel açıdan çekici bulma) tehlikesi acaba hangi boyutlarda?
***
Çocuklara karşı cinsel istismarın dünya genelinde son yıllarda büyük bir artış gösterdiğini, hatta yeni bir ekonomiye dönüştüğünü biliyoruz... Kimliklerini gizlemeye çalışan pedofililer için en uygun ortam ise internet... Pedagog Barış Çiçek de çocuk istismarının Türkiye’deki boyutlarını araştırmaya koyuldu... Yaptığı araştırma çocuk istismarının Türkiye’deki boyutlarını gözler önüne serdi. Ve ortaya sarsıcı bir tablo çıktı...
***
“Pedagog Barış Çiçek, yıllardır sürdürdüğü araştırması için herhangi bir Cuma günü öğleden sonra internet sohbet sitelerinden birine girdi. Takma isim olarak Begüm10’u kullanan Çiçek, kendisini 10 yaşında ve beşinci sınıf öğrencisi olarak tanıttı. Şüphe çekmemek için de klavyeyi yavaş kullandı ve kasıtlı imla hataları yaptı.
‘Begüm10’a ilk yarım saat içinde 43’ü cinsel içerikli, 100 mesaj geldi. Begüm özellikle bu 43 kişiye ilk mesajda 10 yaşında olduğunu tekrar belirtti. Sadece bir kişi yaşı öğrendikten sonra özür dileyerek bağlantısını kesti. Diğerleri ise görüşmeyi kesmediği gibi bağlantının kesilmemesi için olağanüstü çaba sarf etti. Hepsi büyük bir istekle 10 yaşındaki bir çocuğa cinselliği öğretmeye çalıştı.”
***
Çiçek, “internette çocukların peşine düşmüş binlerce sapığın olduğunu, 40 kontör karşılığı çocuklardan kamera görüntüsü istendiğini ve çocukların da bunun kötü bir şey olduğunu çoğu zaman anlamadığını” belirtirken...
İstismara karşı yeterli önlem alınmadığını ise şu şekilde izah ediyor:
“Anne baba bilmiyor, chat yani internette sohbet nedir bilmiyor. İstismar açısından en etkili ortam orası. Çünkü kontrolsüz bir ortam. Çocuğunuzu parka gönderdiğinizde camdan izliyorsunuz. Ama internete girince kontrol dışına çıkıyor. Çocukları internette kandırmak çok daha kolay.”
***
Çiçek’in çocuk istismarının engellenmesi konusunda devletin görevine yaptığı vurgudan ziyade ailelere tavsiyeleri daha çok çarpıcı:
“Yapılacak şey şu, çocukları sağlıklı bir şüphecilikle yetiştirmeliyiz. Hayır demeyi öğretmeliyiz. Nasıl sokakta bir kadına sarılamazsınız çocuklara da böyle yaklaşılmalı. Çocuklarımız sürekli öpülmeyi, kendilerine dokunulmasını normal bir şey zannediyorlar.
Gelişmiş ülkelerde kreşler, çocuklara bağırmayı öğretiyor. Biz ise hep baskılıyoruz. Sesini yükseltme bağırma, sus gibi... Hâlbuki çocuk önce tehditleri, sonra da nasıl davranacağını ve kendini savunacağını öğrenmeli.”
***
Bu bir pedagogun yaptığı bir deneyin sonucu... Gerisini varın siz düşünün...
Bizde genel yaklaşım hastalıkları ortaya sermek değil, serene kızmaktır...
Hâlbuki... Örtmek ve saklamak hastalıkları azdırıyor... Çocuk canavarlığı artık saklanamaz bir hale gelmiş gibi görünüyor...
Türkiye bunu masaya olduğu gibi yatırma cesaretini gösterebilecek mi, yoksa hamaset ile bu hastalığın onanmaz bir hale gelmesine göz mü yumacak?
Özeleştiri olmadan bir toplum arınamaz, iyileşemez...
Bir tek araştırmanın ne halde olduğumuzu anında ortaya koyduğu bu utanç verici durum çoktandır davul çalıyor...
Yeter ki duyacak cesaret olsun...
'Herkes Bu Eğitimlerin Peşinde!'
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Basın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…”
4.07.2025 - Basın Tarihi: Sahur Pilavı…
26.06.2025 - Basın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası”
20.06.2025 - Basın Tarihi: Ey Mübarek…
15.06.2025 - Basın Tarihi: Uçağı Kim, Neden Düşürdü?
29.05.2025 - Basın Tarihi: Konuşmadığımız Bir 19 Mayıs Daha Var…
23.05.2025 - Basın Tarihi: Fenerbahçe, Deniz Gezmiş, Yunanistan…
10.05.2025 - Basın Tarihi: “Batıda düello vardır, doğuda pusu”…
25.04.2025 - Ankara duymaz, U2 ve Bono duyar
4.04.2025 - “Yetmez Ama Evet” Referandumu…
20.03.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
bilal dersim
Sayın Ahmet Altan Lütfen çarpıtmayın... Gözaltına alınan, gazeteleri basılan insanlar için tepkiniz ortada... Sizin demokrat iktidar diye yumurtladığınız AKP bugün hitler faşiszmini estiyor. Sizin buna karşı eleştiriniz gerçekten iğrenç... İkincisi ise Sayın Karayılan açıklamaları konusunda da saptırıyorsunuz. Karayılan, Taraf gazetesinin PKK ile devlet arasında görüşmeleri yazdığını bunun ise yalan olduğunu belirtiyor. devamla amacınızın insanları boş beklentiler içine sokmak olduğunu söylüyor
bilal dersim
Sayın Ahmet Altan Lütfen çarpıtmayın... Gözaltına alınan, gazeteleri basılan insanlar için tepkiniz ortada... Sizin demokrat iktidar diye yumurtladığınız AKP bugün hitler faşiszmini estiyor. Sizin buna karşı eleştiriniz gerçekten iğrenç... İkincisi ise Sayın Karayılan açıklamaları konusunda da saptırıyorsunuz. Karayılan, Taraf gazetesinin PKK ile devlet arasında görüşmeleri yazdığını bunun ise yalan olduğunu belirtiyor. devamla amacınızın insanları boş beklentiler içine sokmak olduğunu söylüyor
hasan kongül
sayın altanın bu manadaki fikirlerine katılıyorum.Ancak bütün bu çektiğimiz acıların sebebinin ABD den kaynaklandığını bir kere zikretmemesini hala anlamış değilim.