Mehmet ALTAN
Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği silahlı saldırıda hayatını kaybeden İsraillilerin sayısı 1400'ü bulurken, İsrail'in başlattığı saldırılarda şu ana kadar öldürülen Filistinlilerin sayısı da 4 bini aştı.
Dünyada bunalım, Orta-Doğu’da kanlı bir cinnet yaşanıyor.
İnsanlar ölüyor…
Biz de ölen her insanın üzerine bir etiket yapıştırıyoruz: Yahudi, Arap, Ukraynalı, Rus, Müslüman, Hristiyan.
O etiketler nasıl oluyorsa ölenlerin insan olduğunu unutturuyor bize…
Yaşamaya devam edenlerin ölenleri etiketlemesi, daha çok insanın ölmesine yol açıyor.
xxxxxxx
Gazze’de ölenler için ülkemizde protesto gösterileri yapılıyor.
Hayatını kaybeden Filistinliler için Türkiye'de birçok ilde miting düzenlenmesi, acının topluca demokratik bir şekilde haykırılması olumlu elbette…. İnsanca bir tepki.
Ancak yurt dışındaki Müslümanları hedef alan gelişmeleri dinamik bir biçimde protesto ederken kendi dertlerimize sağır gibiyiz…
Filistin’le dayanışma eylemlerine katılanlar ülkedeki işsizlik, yoksulluk, pahalılık, hukuksuzluk, çocuk tacizi, kadın ve iş cinayetleri için aynı heyecan içinde değil sanki. Hayatımızı doğrudan ilgilendiren gelişmeler için protestolar söz konusu olmuyor nedense.
Filistinlilere destek verirken görülen demokratik protesto hakkı, kendi mağduriyetlerimiz için ortalarda görünmüyor.
xxxxxxx
Bu yaklaşım, bir başka bölgede acılar yoğunlaştığında dikkatimizin oraya yönelik olmasıyla açıklanabilseydi, herhalde takdir edilecek bir tavır olarak görülürdü.
Ama şartlar ne olursa olsun hep başka ülkelerin sorunlarını protesto edip kendi dertlerimize sağır kalmamız, ortada bir başka sorun olduğunu gösteriyor.
xxxxxxx
Ayrıca, her insan için, hatta her Müslüman için de aynı acıyı ve öfkeyi yaşamıyoruz.
Yemen’de Müslümanın Müslümanı yok etmesi ve 400 bin kişinin yaşamını yitirmesi de Suriye’de Müslümanlar arasındaki yok edici savaş da, Hamas-Netanyahu cinnetinin yüzde biri kadar ilgi odağı olmuyor.
Halbuki temel amaç insan, insanlık, masumlar ve onlara sahip çıkma değil mi?
Öyle olması gerekmez mi?
xxxxxxx
Yemen’de yüz binlerce Müslümanın yok edilmesine hiç aldırmayıp, bundan hiç söz etmemek ama Netanyahu vahşetine büyük tepki göstermek, insanı en kutsal canlı kabul eden dinler açısından da anlaşılır gibi değil.
Biz insanların ölmesinin acısını mı çekiyoruz? Yoksa din üzerinden bir başka dine karşı siyasal husumet ve propaganda yapmak için bahane mi arıyoruz?
Niye Yemen’de, Suriye’de, Karabağ’da, Ukrayna’da ölenler için hiç acı çekmiyor, öfkelenmiyor, haykırmıyoruz da sadece Gazze’yle ve oranın acılarıyla ilgileniyoruz?
Niye her yerde çocuklar ölürken biz sadece bazı çocuklar için üzülüyoruz? Niye öbür çocuk ölümleri vicdanımızı acıtmıyor?
xxxxxxx
Biz ölüm seçiyoruz… Bazı ölümlere üzülüyor, bazılarına üzülmüyoruz… Bazı çocuklar için ağlıyor, bazı çocuklara aldırmıyoruz.
Gazze’deki Müslümanları Yahudiler öldürünce acı çekiyor, Yemen’deki Müslümanları Müslümanlar öldürünce umursamıyoruz.
Niye böyle “parçalı” bir vicdana sahibiz?
Çünkü biz ölenlerin ve öldürenlerin kimliğine ve mezhebine bakıyoruz.
Bizim için din, ırk ve mezhep insandan daha önemli sanki.
xxxxxxx
Niye ırk, din, mezhep bizim için “insan”dan daha önemli?
Bu acıklı tuhaflığın da bir nedeni olmalı.
Muhtemelen toplumsal bir zafiyetin hazin sonucu bu durum.
Bakın, 25 yaş ve üzeri nüfusun aldığı ortalama eğitim süresi 2022 yılında 9,2 yıl oldu.
Bu ne demek?
Türkiye’de 25 yaş yukarısı nüfusun okula gittiği tüm yılları kişi başına eşit bölünce, toplum ortalamanın liseyi bitirmemiş olması demek.
Kısacası toplum ortalamasının bir meslek edinememiş olması demek.
Türkiye mesleksiz bir toplum demek.
xxxxxx
Meslekli toplumlarda bireyler kendilerini tanıtırken meslekleriyle tanıtırlar.
Bizde ise bu pek olanaklı değil. Durum onu gösteriyor.
Bu mesleksizlik, bu çaresizlik, dine, ırka, mezhebe aşırı vurgu yapmaya yol açıyor gibi görünüyor.
İnsan beyninin eğitilmesinden doğan becerinin yerini din, ırk, mezhep saplantısı alıyor.
xxxxxx
Başka dinden, başka ırktan, başka mezhepten olanlara öfkelenmek kendi yaşadığımız acıları uyuşturuyor… Bu öfkeyi bir morfin gibi kullanıyoruz.
Yargının çürümesi, ekonominin çökmesi, eğitimin yetersizliği, mafyanın dört bir yanı sarması, hepsi unutulmuş gibi…
xxxxxxx
İhracatındaki yüksek teknolojili, nitelikli malların oranı yüzde 3’ü bile bulmayan bir ülke…. Abartılı övünmelerine rağmen çip üretemeyen bir ülke…
25 yaş ve üzeri nüfusun aldığı ortalama eğitim süresi açısından lise düzeyinde bile bir eğitimi olmayan bir ülke…
Cumhuriyet’in 100. Yıldönümünde din, ırk, mezhep üzerinden var olmaya çalışıyor.
Bazı çocukların ölümüne ağlıyor, bazı çocukların ölümünü umursamıyor.
Ölü çocukları dinlerine, ırklarına, mezheplerine göre sınıflandırmak toplumun vicdanını öldürür.
Bir toplum için en acı olanı da budur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025