Mehmet ALTAN
İzmir Kitap Fuarı’na katılmadan önce, bir yandan günün ilk çayını Kordon’da Ege’nin ılık güneşi altında içip, diğer yandan da gazetelere göz atıyordum...
Zihnim doğal olarak “ne yazacağımla” meşguldü...Yüz yıldır Türkiye’nin demokratikleşip saydamlaşamadığından çözemediği, bunu başaramadığı için de dünyadaki Ermeni diasporasının varlık nedeni haline gelen 1915 olaylarının yıldönümü olarak gündeme gelen 24 Nisan’dan hala korktuğumuzu düşündüm.
Yaşanan bir facianın gerçeğini yüz yıldır ortaya koyup, konuşamayan bir toplum olur mu? Yaşanan acılar da, bunları hala konuşmamamız da içimi burktu. Biraz da İzmir güneşinin içimi ısıtan ılımanlığının etkisiyle bu kederli konuyu başka zamana erteledim.
***
Aslında gönlümden geçen, hafta içi koşuştururken gördüğüm harikulade bir gelişme üzerinde durmaktı... Oxford Üniversitesi, dünyada konuşan sadece üç kişinin kaldığı Dusner dilini kurtarmak için Endonezya’nın Papua adasına bir bilim ekibi göndermişti...
Papua ormanlarının derinliklerindeki balıkçı köyünde konuşulan Dusner dilini, Oxford “Dil bilimi, Filoloji ve Fonetik Fakültesi” araştırmacıları keşfetmişler ve geçen Ekim’de Dr. Suriel Mofu dili kayıt altına almak için Endonezya’ya gitmişti. Ancak Dr. Mofu’nun gitmesinin akabinde bölgeyi sel suları basmış ve Oxford ekibi Dusner dilini konuşan 60 yaşındaki kadınla 70’lerindeki iki erkeğin hayatta kalıp kalmadığını saptayamamıştı. Dr. Mofu’nun nihayet Dusner dilini konuşan kişilerle temas kurabildiği ve dilin sözlüğünü ve gramerini hazırlama projesinin başlayabileceği belirtiliyordu...
1915 sorununu çözemediğimiz gibi, Kürtçenin ana dil olarak konuşulup öğretilmesini demokratik kanallara aktaramamış olmanın isyanı ile haberi okudum...
Bir yandan da böyle giderse, yapılan tahminlere göre, dünyada bilinen altı bin dilin yarısının gelecek 50 yılda tamamen kaybolacağını anımsadım...
***
Aklımda Dusner dilinin öyküsü vardı ama doğrusu Padişah Vahdettin’in Millî Mücadele’ye verdiği desteğin İngiltere Devlet Arşivi belgelerince de doğrulanması, yakın tarihimizin gerçek yüzü ile resmi propagandası arasındaki uçurumu sergilemesi açısından belki de haftanın en çarpıcı haberiydi...
Doksan yıldır İngiltere Devlet Arşivi’nde bulunan 1921’de İstanbul’da bulunan İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold’un kaleme aldığı raporda, Padişah Vahdettin’in Millî Mücadele’ye açıkça destek verdiği anlatılıyor, İstanbul’daki nazırlardan birinin bu süreçte Millî Mücadele güçlerine silah ve cephane tedarikinde bulunduğu belirtiliyordu...
Anadolu’ya asker, savaş malzemesi göndermek için İstanbul’da örgütlerin kurulduğuna da dikkat çekiliyordu... Ayrıca resmî tarihi sarsıcı şu tespitlere yer veriliyordu: “İstanbul hükümeti, Yunanlılarla mücadelede Ankara’dan yana tavır koymuştur... Sadrazam ve Hariciye Nazırı, Ankara hükümeti ile doğrudan ilişkilerinin olmadığını söylese de buna inanmak güçtür... İstanbul hükümeti nazırları Ankara’dan bağımsız görünmekle beraber Ankara’nın görüşlerini göz önünde tutuyorlar...”
***
Resmi tarih ve Kemalist propaganda bize sadece Vahdettin’i hain gibi göstermekle kalmaz, o dönemin süper gücü İngiltere’nin de Kurtuluş Savaşı süresindeki rolünü “yokmuş” varsayar... Ne ki zamana karşı ne yalan, ne de siyasal propaganda başarı kazanabiliyor...
Wikileaks Belgeleri, zamanımızda “propaganda” ile “gerçek” arasındaki farkı ortaya çıkarmak için geçecek sürenin doksan yıldan çok daha kısa olduğunu da ortaya koymakta...
***
Vahdettin’e “hain” damgası vuran Birinci Cumhuriyet propagandasına rağmen Vahdettin’in Mustafa Kemal’e yaptığı yardımlar biliniyordu... Zaten Mustafa Kemal, Vahdettin’in “yaveri” değil miydi? Objektif bir şekilde, resmi propagandanın maktulü olmadan gerçeği araştıranların çoktandır bildiklerini şimdi İngiliz belgeleri de doğruluyor...
Doğrusu, üç kişinin konuştuğu Dusner dili gibi bu gelişmeyi de hiç mi hiç atlamak istemedim...
***
Bu arada Fuar da son derece keyifli geçti...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025