Mehmet ALTAN
Başörtülü kadınlarımıza kamuda çalışma hakkının verilmesinin ardından 31 Ekim tarihindeki parlamento oturumuyla siyasette de başörtüsü yasağı ortadan kalktı.
Hemen bu yılın başında, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, 28 Şubat dönemindeki davaların düşmesi ile okullarda ve kamusal alanda başörtüsünün serbest bırakılması için verdiği iki kanun teklifini görmezden gelen, gene bir süre önce Şafak Pavey’in Meclis Genel Kurulu’na pantolon ile gelmesini ‘tüzükte yok’ diyerek ret eden AKP, kendince siyasal oy ve zafer hesapları yapsa da, öngörüsünün aksine işinin zorlaştığı yeni bir döneme girdi.
İşin ilginç yanı, kendinden beklenmeyen bir olgunlukla Meclis’te başörtüsü baskısının ortadan kaldırılmasına destek veren, ayrıca da AKP’yi ‘demokratik samimiyet’ testine davet ederek köşeye sıkıştıran CHP de bu süreçten fazlasıyla etkilenecek.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Merve Kavakçı’yı demokrasiden nasibini alan herkesi utandıracak bir tavır ile Meclis’e sokmayan 1999 Türkiye’si ile başörtülü dört kadın milletvekilini sağduyulu bir tavırla kabullenen 2013 Türkiye’si arasında hukuksal ve siyasal mevzuat açısından temel bir fark yok. Siyaset kurumu o zaman da 12 Eylül yasa ve tüzükleriyle yönetiliyordu, bugün de.
Peki, aradaki fark hukuksal değilse ne?
Tabii ki siyaset… Hukuksal yapı değil, siyaset etme tarzı değişti.
O zaman Bülent Ecevit başbakandı, şimdi Recep Tayyip Erdoğan.
Zaten tüm sorun da burada.
Bu ülkenin bütün vatandaşlarının haklarını güvenceye alacak bir hukuksal yapı kurmak yerine, siyasal çıkar nedeniyle sadece kendi tabanının arzularını gözetip Türkiye’nin geri kalan kısmını kıvrandırtmayı içine sindiren bir siyasi anlayışı gelenekselleştirerek sürdürmek.
Her gelen iktidarın siyasi meşrebine göre değişecek bir belirsizliğin içinde yaşamak.
Yoksa hem Altan Tan’ın önerisini reddedip, Şafak Pavey’in pantolon giymesine ‘içtüzük’ bahanesiyle mızıkçılık yapmak, hem de başörtüsüne özgürlük sağlamak gibi bir çelişki yaşanır mıydı?
Bir özgürlük sağlanırken diğer özgürlükler görmezden gelinir miydi?
Amacın rejimin demokratikleşmesi, tüm mağdurların mağduriyetinin giderilmesi ya da vatandaşlara temel hak ve hukukunun teslimi olmadığı çok açık...
Çok açık ama artık bu duruşu, bu kendine Müslüman anlayışı sürdürmek de kolay değil.
Şimdiye kadar çeşitli bahanelerle saklanmaya çalışılan samimiyetsizlik her gelişmeyle biraz daha ortaya çıkıyor. Tepkiler artıyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
‘Başörtüsüne özgürlüğün’ sağlandığı günlerde binlerce Alevi ‘inkârcılığa, asimilasyona karşı eşit yurttaşlık ve inanç özgürlüğü’ sloganlarıyla İstanbul meydanlarındaydı.
‘Devletin Alevisi olmayacağız’ pankartlarıyla yürüyorlardı çünkü AKP Hükümeti Alevilere Sünni Diyanet yorumunu dayatmaya çalışıyor, Alevi yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini gasp etmeye uğraşıyordu.
Dün kendi yaşadığı mağduriyetleri bu kez başkalarına yaşatarak devlet eksenli bir yönetim anlayışında ısrar ediyordu.
Haksızlığa uğrayanlar sadece Aleviler mi?
Kürtlerin mağduriyetlerinin sona erdiğini kim söyleyebilir?
‘Her askere karşı bir seçilmiş Demokratik Toplum Partisi üyesi öldürelim’ diyen yaklaşımı ‘fikir özgürlüğü’ kabul eden yargı kararlarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde savunan da bugünkü siyasal iktidardır.
Bir yandan müzakere, diğer yandan seçilmiş Kürt temsilcilere yönelik cinayet taleplerini ‘fikir özgürlüğü’ saymak.
Peki ya Müslüman olmayan vatandaşlarımızın yaşadıkları?
28 Şubat mağduru AKP, Müslüman olmayan vatandaşlarımızın din eğitimini sağlayan Heybeliada Ruhban Okulu’nu on yıldır kapalı tutmakta, başörtüsüyle Meclis’e girilmesinden övünç duyarken böyle bir adaletsizlikte ısrar etmekte.
Başörtülü milletvekillerinin Meclis’e rahatça girmesinin önündeki engeller kalkarken, AKP’nin siyasal taban olarak görmediği diğerlerinin mağduriyeti sürebilir mi, sürmesi halinde Türkiye bu haksızlığı ve gerilimi kaldırabilir mi?
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Gerilim ve haksızlık o düzeydeki bazen tek bir konuşma bile bütün Türkiye’de çınlayabiliyor.
Baksanıza Şafak Pavey’in ‘demokrasi’ eksenindeki edebi ve kapsayıcı konuşması nasıl gündeme oturdu.
Bu konuşma AKP çevrelerini çok rahatsız etmişe benziyor. Bugüne kadar toplumun çok gerisinde seyreden ulusalcı CHP’nin bıkkınlık veren klişelerini rahatlıkla savuşturan ve sömüren siyasal iktidar, ana muhalefetten gelen sistemli bir demokratikleşme talebine alışık olmadığı için öfkelenmeyi seçmiş görünüyor.
Ama aynı ölçüde CHP’nin ulusalcılarının da işi zor…
1930’lar Türkiye’sinin argümanlarıyla konuşmak yerine, demokrasi ilkeleri üzerinden AKP’yi sınamanın ne kadar olumlu sonuçlar yarattığı ve nasıl dikkat çektiği Pavey’in konuşmasıyla ortaya çıktı.
Meclis’teki başörtüsü yasağının kalkması ve Pavey’in konuşmasının yarattığı hareket CHP’yi de nasıl siyaset yapılması gerektiği konusunda herhalde bir daha düşündürecek.
Meclis’te başörtüsü ertesi CHP’nin ulusalcı kanadının işi de AKP kadar zor olacak gibi…
xxxxxxxxxxxxxxx
Bizim Meclis’e başörtülü kadın milletvekillerinin nihayet özgürce girebilmesini kutladığımız 31 Ekim günü Hubble Uzay Teleskobu dünyadan tam 30 milyar ışık yılı uzaklıkta bir galaksinin keşfini gerçekleştirdi.
Biz başörtüsü öncesi ve sonrasında yol alırken, Hubble da uzay çağının sırlarını delerek insanlık bilincini parlatıyor…
http://www.gazete360.com/Yazarlar/mehmet-altan/akp-chp-ve-basortusu/1581
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025