Mehmet ALTAN
Merkez Bankası’nın bir önceki duruşundan çok çabuk ve çok süratli bir dönüş yaparak, ince ve zor dengelerdeki ağsız trapezi andıran kararlarına bakarken, aklıma 1646’da Rouen’da doğup 1710 yılında ölen, modern iktisadın öncülerinden Pierre Le Pesant de Boisguilbert geldi.
Fiziki üretimi simgeleyen ‘reel ekonomi’ ile üretilen malları satın almaya yarayan ‘parasal ekonomi’ ayrımını ilk yapan ve iktisat literatürüne armağan eden Boisguilbert’dir...
***
Dün de dünya piyasaları yeni çağ depremiyle çalkalanıp duruyordu... İnsan beyninin yaratıcılığının diğer tüm üretim faktörlerinden çok daha büyük zenginlik doğurduğu yeni bir döneme sancısız ve bir anda geçmek tabii ki kolay olmuyor. Yeni dönemin tılsımı, yeni buluşlar ve rekabette ön almak... Bu noktalarda zafiyetleri aşmak için siyasal iktidarın çok olumlu gayretleri olsa da mevcut konumumuz pek parlak gözükmüyor. Dünya rekabet sıralamasında 61’inci sıradayız ve ekonomideki en temel hedef bu sırayı süratle çok yukarı çekmek olmalı, gerisi laf-ı güzaf... Bu da tabii ki sadece Merkez Bankası’nın gayretiyle olacak iş değil.
***
Ekonomiyi tartıştığımız şu günlerde, bence günlerce manşet olması gerektiği halde üzerinde fazla durulmayan, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası İSMMMO’nun ‘Suç Ekonomisinin Türkiye Bilançosu’ adlı raporunu sürekli gündemde tutmak gerek. İSMMMO’nun, Emniyet Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu verileri ile Birleşmiş Milletler ve OECD suç istatistikleri üzerinden yaptığı araştırmaya göre, ‘suç ekonomisi’ asıl olarak doğrudan suçla elde edilen ‘kriminal sektör’ ve kaçakçılığa dayanan ‘illegal sektör’den oluşuyor. İllegal sektörü, yasalara aykırı üretim ve dağıtım, kriminal sektörü ise doğrudan suça dayanan yüksek riskli ve karlı girişimler oluşturuyor. Araştırmaya göre, 2010 yılında 27 kalemde Türkiye’de yasadışı faaliyetlerde oluşan ciro en az 8 milyar, elde edilen net kazanç ise 3 milyar 250 milyon lira oldu.
Ne var ki...
Emniyet kaynakları, uluslararası suç trafiği ve dünya suç ortalamaları resmi istatistiklerine göre yakalananın en az 5, çoğunlukla da 10 katı kaçakçılık olduğunun kabul gördüğünü kaydediyor. Örneğin, en çok suç gelirinin fuhuş ve eroinde olduğu belirtilen raporda, 2010 yılında yakalanan 12 ton eroin baz alındığında, tahmini yılda 60 ile 120 ton arasında eroinin Türkiye’den kaçak olarak geçtiği vurgulanıyor.
***
Ekonomide reel ekonomi ve yapısal sorunların fazlasıyla pas geçilmesinden huzursuzlanan biri olarak dün ekonomi dünyasının çalkantılarını izlerken, Metin Münir’in ‘neden Türkiye’yi soyanların telefonları dinlenmiyor’ başlıklı çarpıcı ve sarsıcı yazısına rastladım...
“Nedense, devleti soyanların telefonları dinlenmiyor. Oysa Türkiye sivil asker devasa yolsuzlukların ülkesidir. Yolsuzluk ölçen uluslararası kuruluşların endekslerinde çok berbat ülkelerle birlikte alt sıralardayız ve buraya Japon yapıştırıcısı ile tutturulmuş gibiyiz. Yukarılara, Singapur, Norveç gibi ülkelere doğru bir yükseliş yok. Bundan çıkan anlam şudur: İktidara kim gelirse gelsin yolsuzluk azalmadan, aynı düzeyde devam eder.
...Bir süre önce büyük bir yolsuzluk olayını araştırırken üst düzey bir yetkiliden şöyle bir not almıştım: ‘Türkiye de yolsuzluğun büyüklüğü herhalde milli gelirin %10’undan aşağı değildir. Ergenekonlar, kontrgerillalar, istihbarat savaşları bu büyük miktardan pay alma kavgasıdır. Keşke savcı(lar) olay(lar)ı bu boyutu ile soruşturma görüş ve imkânına sahip olsa idi.’
Türkiye’nin milli geliri 850 milyar dolar civarındadır. Bunun yüzde onu 85 milyar dolar eder. Bu her yıl birilerinin cebine haksız kazanç olarak akan paradır. Az değil. Milli geliri 90 milyar doların altında olan yüzden fazla ülke var dünyada. Geçen gün, Ergenekon iddianamesini karıştırırken, ünlü bir işadamı ile iki orgeneralin bir ihalede doksan milyon dolarlık bir işi yüz elli milyona yaptırıp aradaki altmış milyon doları paylaştıklarına dair bir iddiaya rastladım. Ama ne askerler ne de işadamı kovuşturulmuştu.”
***
Merkez Bankası güç olanı başarıp, birbiriyle çelişen noktaları bir denge içinde tutmaya çalışırken, bizler de ‘reel ekonominin’ niteliğini ve onun zıplamasını engelleyen ‘yapısal sorunları’ tartışsak... Siyasetin egemenliğindeki kıyıdan uzaklaşıp, açıklardaki beyinsel dünyaların diplerine doğru kulaç atsak...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025