Mehmet ALTAN
Geçen hafta, uluslararası sistemin sorunları elemine etmek için birçok noktada harekete geçtiğini, Yunanistan, İran, Kıbrıs derken Ankara siyasetini de bu eksende okumak gerektiğini yazmıştım.
Tahmin ettiğim gibi oldu.
Uluslararası sistem harekete geçti ve Ankara ballı börekli olduğu IŞİD’i düşmanı ilan etmek zorunda kaldı… Göstermelik de olsa IŞİD mevzilerini bombaladı… Daha da önemlisi İncirlik üssünü Amerikan uçaklarına açmayı kabul etti.
‘Türk usulü başkanlık’ rüyası gören Recep Tayyip Erdoğan ise siyasal kurnazlık peşine düşerek, IŞİD’e karşı değil, seçimi kaybetmesinin nedeni olarak gördüğü ‘Kürt siyasetine’, daha da somutlaştırırsak Selahattin Demirtaş’ın siyasal zaferine doğru hamle etti…
Polis, asker vuran PKK da hem kan döktü, hem de bu kurnazlığın ekmeğine yağ sürdü…
***
Siyasetçi, hem hırsızlıktan, hem de cinayet sabıkasından ağır yaralı ise, kısacası siyasal varlığı muhalefete düşmeyi göze alamayacak kadar kirlendiyse, son çare olarak şiddetten medet umar.
Kendi şiddet uygulamalarına kanlı bir pas verilmiş olsa bile, böyle bir siyasetçinin devlet şiddetinin, kara bir faşizmin kendini kurtaracağını sanması hayaldir.
Hiçbir şiddet böyle birini kurtarmaya yetmez.
Belki yargılanmasını geciktirir biraz ama o yargı dosyalarının kabarmasına da yol açar.
***
Dünya, Türkiye’deki siyasi iktidarın IŞİD’i bahane edip, iç politika hesaplarıyla kan döktüğünün farkında…
Dün, “PKK’nın terörist saldırılarına karşı Türkiye’nin kendini savunma hakkına tamamen saygı duyuyoruz” diyen ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Brett McGurk, “PKK’ya karşı yapılan bu saldırılar ile IŞİD’e karşı Türkiye ile ABD arasındaki işbirliğinin yoğunlaştırılmasına yönelik geçtiğimiz günlerde ortaya konulan anlayış arasında bir bağlantı yoktur” demeyi de ihmal etmedi.
‘Müzakere masasının’, IŞİD’le savaşıyoruz görüntüsü altında tekmelenmesinin ‘Amerika’nın onayıyla olmadığını’ vurgulamak ihtiyacı duydu.
***
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de ‘Kürt halkıyla Çözüm Süreci’nin canlı ve yolunda tutulmasının’ öneminin altını çizdi. ‘Terör grupları süreci heba etmemeli ve ateşkes muhafaza edilmeli’ uyarısı yaptı…
Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ise Türkiye’nin IŞİD’e karşı başlattığı hava harekâtına destek olurken, operasyonun hedef değiştirmesini eleştirdi.
Neden Kürtlerin bombalanmasına karşı böyle mesafeli ve eleştirel bir tavır alıyorlar?
Çünkü bölgede IŞİD’i Kürtler durdurdu, Kürtleri zayıflatmak dolaylı olarak IŞİD’i güçlendirmek anlamına geliyor.
Ayrıca Ankara’nın ABD ile anlaşmasını saptırıp iç politika kurnazlığı haline getirmesinin Türkiye’nin iç istikrarını tuz buz edeceğini de görüyorlar.
***
Siyasi iktidar aklınca çok kurnaz davranıyor ama AKP’ye oy vermeyen Kürtleri, Alevileri kanlı bir kıskaca kapatarak erken seçime gidileceğini ve yeniden seçim kazanılacağını sanmak deli saçması…
Kazanılsa bile kazanılamaz…
İran’la tuhaf ilişkilere girip kara para aklamaktan dolayı kazanılamaz, 25 Aralık vurgunundan dolayı kazanılamaz, Roboski cinayetinden dolayı kazanılamaz, Gezi cinayetlerinden dolayı kazanılamaz.
***
Saray medyası ne yazarsa yazsın, insanlar AKP iktidarının ‘başkanlık hayaliyle’ ülkeyi perişan ettiğini anlıyor.
‘Geçici bir hükümetin’ aniden savaş kararı vermesinin ardındaki kanlı hesabı fark ediyor.
Bir adamın siyasal ihtirası nedeniyle bir ülkeyi yakıp perişan etmenin, insanları ölüme yollamanın yarattığı, ‘algı operasyonlarının’ ardına sığamayacak kadar büyük acıları halk hayatının her anında hissediyor.
Dün Lice yanıyordu…
Ormanlar, köyler tutuşmuştu, itfaiyenin yangınları söndürmesine olanak tanınmıyordu.
Elli köylünün kaybolduğu söyleniyordu.
İki asker şehit olmuş, dördü ağır yaralanmıştı.
Gazi mahallesinde kan dökülmekteydi…
Cemevi’nden kaldırılacak cenazeye izin verilmiyor, Cemevi gaz bombardımanına tutuluyordu.
Yirmi dört yaşında bir polis göğsünden vurulup hayatını kaybetmişti…
Diyarbakır’da polisin kovaladığı küçücük bir çocuk yedinci kattan düşüp ölmüştü.
***
Vahşi bir siyasal hesap, Batı’da HDP’ye giden oyları tutamaksız bırakmak istiyordu.
Türk usulü başkanlık arayışının sahte bir değneği olduğu anlaşılan Çözüm Süreci’nin başkanlığa yaramadığını, aksine MHP oylarını yükselttiğine inanan siyasal iktidar, barışı ortadan kaldırarak hayatı hem Türklere hem Kürtlere zehir etmenin kendisine oy getireceğine inanıyordu.
Siyasal iktidarın tek derdi, HDP’nin oylarını düşürmek, onu parlamentodan çıkartmak, onun aldığı milletvekilliklerinin üstüne oturup başkanlık kisvesi altında bir diktatörlüğe yol açmaktı…
Bunun için herkesi öldürmeye hazırdılar ve bu ülkenin genç insanlarını gözlerini kırpmadan ölüme gönderiyorlardı.
Her sabah yeni ölüm haberleriyle uyanır olmuştuk.
Bu ölümlerin sandıkta kendi lehlerine oya tahvil edileceğini hesaplıyorlardı.
Gençler ölecek, onlar kazanacaktı.
Akıllarındaki korkunç hesap buydu.
***
Hâlbuki dirayetsiz bir başbakan ve iktidar rüyası gördüğü için su muhallebisine dönen CHP sayesinde Erdoğan kendi ikbal hesapları için yakıp yıktığı Türkiye’yi zorla bir erken seçime götürmeyi başarsa bile seçime daha en azından üç ay var…
Seçime kadar insanları öldürecekler ve üç ay boyunca bu ülkenin halkı nasıl kanlı bir kumpasın kurbanı haline getirildiğini anlamayacak… Kendi ihtirasıyla körleşen AKP öyle sanıyor.
O üç ayda köprüler altından akacak sular, içeriye ve dışarıya kazık atmaya kalkmayı daha da pahalı ödetir bu iktidara.
Seçim sonuçlarını devlet terörü yaparak değiştirme gayretini, gençleri öldürtmeyi, IŞİD’e karşıymış gibi yapıp Kürt siyasetine vurarak dolaylı olarak IŞİD’in elini güçlendirmeyi Türkiye de kabul etmez, dünya da…
Türkiye’nin gençlerinin bir adamın ihtirasına nasıl kurban edildiğini bugün görmeyenler varsa, onlar da üç ay içinde net biçimde görecektir bu ülkenin neden böyle korkunç bir kıyıma uğratıldığını.
***
Siyasal iktidarın kan ve gözyaşıyla siyasal ikbal arayan kirli iştahı, Türkiye’yi Kürt-Türk, Alevi-Sünni, muhafazakâr-modern diye çatıştırmaya uğraşsa da, sağduyu bu oyuna gelmeyecektir.
Yaşarsak hep birlikte göreceğiz…
Bu ülke, çocuklarının bir adamın kanlı amaçları yüzünden ölüme gönderilmesini affetmeyecek.
http://www.gazete360.com/Yazarlar/mehmet-altan/ulkeyi-yakip-yikarak-baskan-olunabilir-mi/2502
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025