Mehmet ALTAN
Aslında günün en muhteşem ve keyif veren haberi, Fizik Nobeli’nin evrenin artan hızla genişlediğini hesaplayan ‘evrenin kâşiflerine’ verilmesiydi... Ama ben iç çekerek kendi gündemimize geri döndüm.
***
İstanbul’a da sirayet eden KCK tutuklamaları... Gittikçe alevlenerek genişleyen ‘Alman Vakıfları’ tartışması...
Bu seferde kaza nedeniyle yitirdiğimiz dört gencecik polisimiz... Muhalefet partilerinin iktidarı hedef alan grup konuşmaları...
Freni boşalan cari açık ve dolar...
Bunlar da dünkü Türkiye gündemiydi...
Neyse ki Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği için açılan kapatma davası reddedildi, böylece cemevlerinin ibadethane olduğu yargı kararı ile tescillenmişti oldu.
Bu, günün umutlu gelişmesiydi.
Henüz ırk, din ve vicdan sorunlarını aşamamış olmamıza rağmen günlük sevindirici gelişmeler bizi mutlu kılmaya yetiyordu...
***
Aslında Kürt Sorunu’na ait konuları iki başlıkta konuşmak gerek...
KCK ve bunun yeni cüz’ü haline geleceği anlaşılan ‘vakıf’ tartışmasına biraz daha geniş bir perspektiften bakınca soru yalınlaşıyor:
Bu sorulardan biri Ankara’ya ait: Türkiye dağa adam mı çıkartmak istiyor, yoksa dağdan adam mı indirmek?
Siyasete yönelmiş insanları tutukladıkça ‘dağa çıkan insan sayısı’ artıyor... Bölge halkı Ankara’dan ve siyasetten umudunu keserek, şiddetten ve dağdan medet umar hale geliyor...
Hayat, bu temel sorunun cevabını Ankara’dan beklemekte...
***
Ama bir de Kürt siyasetinin cevap vermesi gereken soru var:
BDP, İmralı ve Kandil, ‘demokratikleşmek’ mi istiyor yoksa ‘statü’ kavramını öne sürerek ‘Kürdistan’ olarak tanımlanan bölgeyi demokratik bir yarışa girmeden sahiplenmek mi?
Çünkü bu noktada işler karışıyor, çözüm önerileri flulaşıyor...
Örneğin, BDP bir yandan Avrupa Konseyi’nin ‘Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na, diğer yandan da Avrupa Birliği’nin Bölgesel Politika’sına sahip çıksa hem durumunu netleştirir, hem meşruiyetini pekiştirir.
Ama garip bir şekilde BDP, tanımlı bir hukuksal metne sahip çıkmıyor, ‘yönetme arzusu’ durumunun sürekli flu kalmasından medet umuyor... Amaç sadece ‘demokratikleşme’ ve ‘Kürt halkının’ bundan yararlanması olsa işler daha kolaylaşır... Ama ‘elinizi Kürdistan’dan çekin’ anlayışı neyin ne olduğunu ortaya koymakta...
***
Bu arada AB Bölgesel Politikası’nın öneminin de altını bir kez daha çizmek isterim.
Bölgesel Politika, AB üyesi ülkeler içinde belirli bölgelerin refahı ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla uygulanan bir politikadır ve AB’nin toplam bütçesinin yaklaşık üçte biri bu politika için ayrılmıştır.
Politikanın amacı AB içinde bölgelerarası gelir uçurumunu en aza indirgemek, gerilemekte olan sanayi alanlarını yeniden yapılandırmak ve tarımın önemini yitirmeye yüz tuttuğu kırsal bölgelerde tarımsal çeşitliliği arttırmaktır.
***
Gel gör ki hükümet de AB Bölgesel Kalkınma Politikaları’nın öneminin farkında değil.
Neden mi? Çünkü ‘Bölgeler Komitesi’ Başkanı Luc Van den Brande, 2009 yılı Aralık ayında Başbakan Erdoğan’a ortak bir ‘çalışma grubu’ kurulması için bir mektup yazmış ama bugüne kadar bir yanıt alamamış. ‘Türkiye’nin önünü siyaset açacak diyoruz’ ama çoğu kez de Türkiye’nin önünü siyaset kapatıyor...
***
Hâlbuki freni kopan dolar neyin nasıl olması gerektiğini de söylüyor...
Avrupa Birliği bir tek Merkez Bankası oluşturarak ‘ulusüstü’ bir birlikmiş gibi davranırken, ulus devletlerin farklı iktisat politikalarına dokunmadı...
Bu nedenle de krize girdi.
Çünkü AB’nin kendisinin vücut bulması zaten ulus devlet anlayışının eridiğinin bizatihi ispatı. Biz de günlük Ankara çalkantılarına saplanıp kalmak yerine çağın dinamiklerine yoğunlaşsak... İnanın ki hiçbir yapısal sorunumuz kalmaz; Kürt Sorunu, Alevi meselesi çoktan düze çıkarken, Türkiye’nin henüz dışarıdan para kazanamadığını ortaya koyan cari açık da tarihsel bir zafiyet noktası olmaktan çıkar.
Acaba bunu böyle okumayı günlük siyaset mi engelliyor, çok şüpheleniyorum...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025