Mehmet ALTAN
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin MHP'de kurultay yapılmasına karar vermesinin ertesinde, bu partideki muhtemel gelişmeler siyasal gündemin liste başı konusu oldu.
Genel Merkez'in kurultaydan canhıraş bir şekilde kaçmaya çalışmasının, muhaliflerin de ‘kurultay' istemesinin nedeni, geçen yıl yapılan iki seçimin sonuçları arasındaki fark ve bu süre içinde MHP yönetiminin Erdoğan'a stepnelik yapması…
7 Haziran seçimlerinde AKP iktidarı yitirmişti… MHP'nin garip ve anlaşılmaz davranışları olmasa bugün daha rahat nefes alan bir Türkiye olacaktı.
MHP, AKP'nin iktidarı dışındaki bütün yolları inatla tıkadı ve iktidarı yeniden AKP'ye hediye etti.
Devlet Bahçeli, kendisine yapılan ‘başbakanlık' teklifini bile reddetti AKP iktidarının yolunu açabilmek için.
***
7 Haziran seçim mitinglerinde AKP'ye yönelik sert eleştirileriyle, seçim sonrası topallaşan AKP'ye değneklik etmek arasındaki büyük çelişki MHP'ye yaradı mı?
Tabii ki bu şaşırtıcı tutarsızlık hem Türkiye'yi korkunç yerlere taşıdı, hem de MHP'yi üçüncü parti olmaktan çıkarıp dördüncülüğe düşürdü.
AKP'ye ve Erdoğan'a miting meydanlarında gerekli muhalefeti yapan MHP, 7 Haziran seçimlerinde yüzde 16,29 oy alarak 80 milletvekilliği kazanmıştı.
AKP'nin stepneliğine soyununca, 1 Kasım seçimlerinde oyları yüzde 11.92'ye, milletvekillerinin sayısı da 40'a düştü.
Beş ay gibi kısa bir sürede 40 milletvekili kaybettiler.
Böylesine büyük bir başarısızlık, zaten istifayı ve bırakıp gitmeyi gerektirmez mi?
Kongre isteyenlere direnmenin mantığı nedir, tam anlayamıyor kimse…
AKP'ye destek olmak için kendi partisini çökerten bir ekip ne kadar kalabilir ki bir partinin başında?
***
Bugünkü MHP yönetimi neden Erdoğan'a ve AKP'ye destek olur, payandalık yapar ya da gizli stepnesi haline döner?
Bu soruya verilen çok değişik cevaplar ve spekülasyonlar var.
Bu kadar çok spekülasyonun olmasının nedeni, MHP'nin 7 Haziran'dan sonra izlediği politikaya siyasi akla ve mantığa uyan bir açıklama bulunamaması.
Çünkü Erdoğan'a ve AKP'ye açık ya da kapalı destek, siyaseten ağır bir şekilde kaybettiriyor.
O halde ne?
Devlet Bahçeli neden öyle bir politika izledi, neden kendi partisini çökertme pahasına AKP'yi iktidara taşıdı?
***
AKP ve Erdoğan, neredeyse tüm politikalarını MHP'yi saf dışı edip onun oylarını ele geçirmek üstüne kurguluyor.
Bugün Kürt politikasında yaşananlar, AKP'nin 180 derecelik dönüşü, yükselen şiddet, hep MHP'nin oylarını almak için.
MHP'yi ‘baraj altına' itmeye uğraşıyor AKP, MHP'nin bugünkü yöneticileri de kendi partilerini yok etmek için AKP'ye yardımcı gözüküyorlar.
Zaten anlaşılamayan da bu… Neden bir partinin yöneticileri, başka bir partiye yardım edebilmek için kendi partilerini yok eder?
Böyle bir sorunun siyasete uygun bir cevabı yok… Onun için spekülasyonlar havada uçuşuyor.
***
Pazartesi günü 12. Sulh Hukuk gerekçeli kararı açıklayacak… Karar alındıktan sonra kongre çağrı heyeti, Çankaya Seçim Kurulu'na başvurup olağanüstü kongre sürecini başlatacak. Delegeleri kongreye davet edecek.
Kongre isteyenler, mahkeme kararına yapılacak bir itirazın Yargıtay'dan çıkacak sonucunu beklemek zorunda olmadıklarına inanıyorlar…
Genel Merkez ise Yargıtay'a başvuracağını, bu sürecin beklenmesi gerektiğini iddia ediyor.
***
Ancak Yargıtay süreci öncesi ivedilikle belirleyici olan gelişme, Çankaya Seçim Kurulu'nun mahkeme kararına uyup uymayacağıdır.
Uyması halinde MHP çok kısa sürede kongreye gider…
Ve siyasi hesaplar yeniden yapılır.
Yok, Seçim Kurulu, mahkeme kararına uymazsa ortalık iyice karışır.
Neredeyse artık hiç bir şeyin normal mecrasında gelişmediği bu tuhaf ülkede yeni bir siyasi ve hukuksal sorun daha yaşanır.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Basın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…”
4.07.2025 - Basın Tarihi: Sahur Pilavı…
26.06.2025 - Basın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası”
20.06.2025 - Basın Tarihi: Ey Mübarek…
15.06.2025 - Basın Tarihi: Uçağı Kim, Neden Düşürdü?
29.05.2025 - Basın Tarihi: Konuşmadığımız Bir 19 Mayıs Daha Var…
23.05.2025 - Basın Tarihi: Fenerbahçe, Deniz Gezmiş, Yunanistan…
10.05.2025 - Basın Tarihi: “Batıda düello vardır, doğuda pusu”…
25.04.2025 - Ankara duymaz, U2 ve Bono duyar
4.04.2025 - “Yetmez Ama Evet” Referandumu…
20.03.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Olmuyor Hoca
Hocam, yazınızın giriş ve gelişmesi ile sonucu bir değil. Gerçekten şahsınıza ait fikirlerin son paragrafta az da olsa yer aldığına inanıyorum. Otonom yapılanmanın bir diğer şekli de kendisini destekleyen yayın organlarına, bu yayın organlarının çalışanlarına (EL ALTINDAN) birşeyler dağıtan MEŞRU İKTİDAR değil midir? Yapmayın Allah aşkına... Bu süreçte kimlerin gelirleri arttı, kimlerin çocukları tayin edildi herkes biliyor. Siz bari yapmayın. Yıllarca biriktirdiğiniz saygınlığınızı tüketmeyin hocam.. Yakışmıyor size.. Olmuyor Hocam...