Mehmet ALTAN
Gerçekten çok merak ettim, ana muhalefet partisi CHP, ‘vicdani ret projesinin, Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanet projesi olduğunu’ söyleyen şahsı özel olarak mı arayıp buldu?
Aklıma gelen bir ikinci ihtimal ise kiloyla satın alınmış olması...
Doğrusu, üçüncü bir ihtimal de düşünemiyorum...
Çünkü...
Vicdani ret hakkını ‘ihanet’ sanmak ve saymak için özel inşa edilmiş bir cehalete gerek var.
‘Vicdani ret hakkı, günümüzde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından temel insani hak olarak kabul edilmiştir.’
Temel hak ve özgürlüklerden bir tanesini ‘ihanet’ saymak için insanları yiyen Uganda Devlet Başkanı İdi Amin’in öğrencisi olmak gerek...
Maalesef üç dönemdir iktidarda olan AK Parti’den çok daha geri bir ana muhalefet partimiz var...
***
Bırakın çok derin bilgiyi, sıradan bir kaynak bile ‘vicdani reddi’ size anında öğretir...
‘Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. En çok karşılaşılan ret sebepleri şunlardır:
Düşman olsa bile insan öldürmeyi ahlaki bulmamak.
Hiyerarşik ve statüsel yapılandırmalarda yer almayı ahlâki bulmamak.
Güncel sorunlardan dolayı o ülkenin silahlı birliğinde bulunmayı ideolojik ve dini inanca aykırı bulmak.
Bu hakkın uygulanması ülkelere göre farklılık gösterebilmektedir. Bazı ülkeler zorunlu askerliğe alternatif olarak vicdani retçilere kamu hizmetinde bulunma olanağı sunarlar.’
***
‘Türkiye’nin 2011 yılında tartıştığı vicdani reddin geçmişi eskilere uzansa da resmileşmesi yirminci yüzyılın başlarına denk geliyor.
Örneğin, İngiltere 18’inci yüzyılda Quaker inancına sahip olanları zorunlu askere alınmadan muaf tutmuş ve 1916’da da vicdanî reddi anayasasına dâhil etmiş.
İngiltere’yi 1917’de Danimarka, 1920’de de İsveç izlemiş.
Ayrıca pek çok ülke 17 ve 18’inci yüzyıllardan itibaren askerliği zorunluluk değil, gönüllülük esasına dayalı uyguladığı için etkin olarak vicdani ret diye bir tanımlamaya gerek duymamış...’
***
İngiltere’nin 1916 yılında anayasal hak olarak algıladığı ‘vicdani reddi’ 2011’de ihanet sayan anlayışla ‘ilericilik’ olabilir mi?
Toplumsal çilelerimizden biri ‘siyasal iktidardan çok daha geri bir muhalefete’ sahip olmamız ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için çile, ‘siyasal muhalefetin iktidar partisinden çok daha geride olması’ ile bitmiyor...
Siyasal iktidar da dünyadan epeyce geri.
Ana muhalefet, dünyanın ‘temel hak ve özgürlük’ saydığı vicdani reddi ihanet sayarken, iktidar partisi de bunu ‘hapislik’ bir suç telakki ediyor...
Haberi beraberce okuyalım:
‘Hükümet, askerlik yapmayı reddedenlere ‘vicdani ret’ hakkı tanınmasıyla ilgili bir tasarı hazırlıyor. Fakat tasarı kamuoyunda tartışıldığının aksine vicdani retçiyi otomatik olarak askerden muaf tutmayacak.
Mevcut yasaya göre vicdani retçi hapisle cezalandırılıyor ardından tekrar askere çağrılıyor. Kişi yine askere gitmek istemediğinden yine hapse giriyor. AİHM, sürekli ceza konusunda Türkiye’yi suçlu buldu. Bu nedenle vicdanı retçilerin bir seferden fazla cezaevine girmesi önlenecek.
İşin amacından sapmaması için yine makul bir ceza olacak. Askerlik süresi 15 ay olduğu için vicdani retçilere en az 20 ay hapis cezası verilmesi öngörülüyor. Tasarı ile vicdanı retçilerin bazı kamu hakları da kısıtlanacak. Milletvekili ve kamu personeli olamayacak, askerlik durum belgesi istenen tüm işlerde çalışamayacaklar.
Retçilere silahsız geri hizmet seçeneğinin sunulması da öngörülüyor. İsterlerse askerliği ellerine silah almadan, geri hizmetlerde tamamlayacak, askeriyenin hizmet birimlerinde, mutfak, lokanta gibi alanlarda görevlendirilecekler.’
***
Bu tasarı yasalaşırsa, bizim siyasal iktidarın 1916 İngilteresinden yüz yıl daha geri olduğu tescil edilecek.
‘Temel hak ve özgürlüklere’ hapis ve patates soyma cezası vererek ‘ileri demokrasi’ oluşturmayı denemek epey eğlenceli olacak doğrusu...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025