Mehmet ALTAN
Dün sabah erkenden kalktım...
İç ve dış basını dikkatlice taradım, televizyondaki haberlere baktım...
Kürt Sorunu’nu çözmek bir yana, kangren haline getirerek kanlı bir çözümsüzlüğe zorlayacak, üstelik de yakın tarihimizde uygulanmasına pek rastlanılmayan bir şekilde önce Leyla Zana’nın olduğu söylenen ancak savcı tarafından yalanlanan evde yapılan arama daha başlamamıştı...
Sabahın köründen itibaren okuyup izlediklerimi, ‘yönetenler’ ve ‘yönetilenlere’ göre tasnif etmeyi de ihmal etmedim:
‘Cumhurbaşkanı’nın görev süresi’...
‘Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un yargılanacağı mahkeme tartışması’...
‘KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın sağlık durumu’...
İzlediklerimin ‘iskeletini’ yönetenlere dair haberler oluşturmaktaydı.
***
‘Yönetilenler’ kendi rutin günlük yaşam derdinde yollara koyulmuşlardı bile...
Bir de koyulamayanlar vardı...
Düşünün ki Türkiye, Diyarbakır Saraykapı Mevkii’nde restorasyon çalışması yapılırken kafatasları bulunan, kazı çalışmasını derinleştirdikçe bulunan kafataslarının da arttığı bir ülke.
Ülkenin bu ürkütücü yapısı çok da değişmiş değil, on yedi gün önce F-16’ların paramparça ettiği Uluderelileri kimin, neden ve nasıl katlettiğini hala öğrenebilmiş değiliz.
Gene keza bombayla parçalanan Canan Önkol’un ölüm nedeni de onca zamandır açıklığa kavuşmadı.
***
Yazılı ve görsel basın da ‘yönetilen insanın’ başına gelen felaketleri tavizsiz bir ‘fikri takip’ çemberine almıyor.
Dün tüm haberler ‘yönetenler’ üzerinden önüme yığılınca, bir kez daha aklıma Van’dan İstanbul’a cezaevi aracıyla getirilirken diri diri yanan beş mahkûm geldi.
O mahkûmlar nasıl ve neden yandı, bunca zamandır bunu da hala resmen bilmiyoruz...
Eğer yaşanan facia ‘kötü yönetimin’ sonucu ise bir takım ‘soruşturmaların’ açıldığı söyleniyor, sonra o soruşturmalar Uludere’de olduğu gibi hiç sonuçlanmıyor...
Sonuçlansa da hiçbir sorumlu bulunamıyor, bulunsa ceza almıyor, alsa da kabak çok aşağı kademedekilerden birinin başına patlıyor...
Bu, değişmeyen bir Türkiye klasiği...
***
Cayır cayır yanarak ölen beş mahkûm ile ilgili bir bilirkişi raporuna rastladım... Haber, ‘medyanın yönetilenlere olan ilgisini’ çok net gösterir bir biçimde galiba bir tek Radikal Gazetesi’nde yer aldı.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden heyet, yangının araçtaki bakım yetersizliğinden kaynaklandığını açıklamış...
Raporda, yangının, ‘araçların serviste teknik açıdan yeterli ve ihtimamlı bir alt bakım görmemesi sonucu çıkma ihtimalinin çok yüksek olduğu’ belirtilmiş... Araçların alt kısımlarındaki aktarma organları ve diğer mekanik aksamda önemli derecede bakım kusurları tespit edilmiş... Hâlbuki beş mahkûmun diri diri yandığı aracın bakım maliyeti 450-500 TL.
Türkiye’de ‘yönetilen’ iseniz, hele ‘mahkûm bir yönetilen’ iseniz hayatınızın bedeli beş yüz lira bile değil...
***
Yapılan ilk incelemede, aracın motorundan Malatya’dan itibaren sesler yükseldiği, içerisine duman dolduğu, otomatik kapının kendiliğinden açıldığı ve bir asker kayışıyla tutturulduğu, mahkûmların konduğu hücrelerin kapısında üçer kilit bulunduğu, araçta yalnızca iki kiloluk bir yangın tüpü olduğu, jandarmaların silahlarını bırakıp kaçtığı da tespit edilmiş.
Korkunç bir dalaverenin şeytani bir kastını ihtimal dışı bırakırsak, beş insanın ihmal ve kötü yönetim yüzünden cayır cayır yanması herkes adı gibi biliyor ki üst düzey hiçbir yöneticinin vicdan ve onur meselesi olmayacak...
Olay, jandarma ve gardiyan düzeyinde kapatılıp gidecek...
***
Ve medya, ‘kim Cumhurbaşkanı olacak, kim Başbakan olacak, eski Genelkurmay Başkanı nerede yargılanacak’ sorularına devam edecek...
Kısacası...
Türkiye’de ‘yönetilenin adı yok’...
Felakete uğrayan yönetilenlerin haberlerinin fikri takibi ise hiçbir yerde yok...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025